İnancın evi ile savaşın tankını bir araya getiren sanatçı Kris Kuksi insanları bildiklerini sandıkları şeyleri yeniden sorgulamaya davet ediyorSavaş ve din kavramları her zaman birbiriyle iç içe olmuştur. Birbirlerine gerek paralel ilerlesinler, gerek birbirlerini tetiklesinler, her zaman için birbirlerini başlatma ve sonlandırma konusunda rol oynarlar. Amerika, Missouri doğumlu heykeltraş ve ressam Kris Kuksi de tam olarak bu konuyu ele alıyor. Savaşın simgelerinden biri olan tank ve inancın evi olan kiliseyi bir araya getirerek "Church Tank" dizisini ortaya çıkarıyor. Etkilerken düşündüren kilise tankların birbirinin içine cuk diye oturmuş gibi görünmesi için kilise ve tank modelleri günlerce süren yapılanmalardan, biçimlendirmelerden geçiyor ve sonunda savaşın korkusuyla daha da bağlanılan kiliseyi ve kilisede edilen dualar sonucu sona eren savaşları birleştiriyor.



Savaşın getirdiği acıyı ve teselli arayışını birleştirerek insanlara din ve savaş arasındaki bağlantıyı göstermeyi hedefleyen sanatçı sergisi hakkında; "Bu sergideki parçaların bir araya gelişi medeniyetlerin yükselişini ve çöküşünü gözler önüne seriyor. Olası geleceğin ve insanlığın izlerini taşıyor" diyor.



Kendisine ait internet sayfası olan www.kuksi.com'un biyografi bölümünde yazan "Kris günümüzdeki dünyada pek çok insanın savunmasız ve kırılgan olduğunu düşünüyor. Kolaylıkla hırs ve açgözlülük sebebiyle yollarını kaybedebilirler. Kris sanatının insanlara farklı bir farkındalık kazandırmasını ve insanın yanlış düşüncelerini düzeltebilmesini umuyor" yazısı da Kris Kuksi'nin diğer eserlerinin içeriğine dair az çok ipuçları taşıyor. Genellikle savaşın, şiddetin ve yabancılaşmanın dışa vurumu olarak nitelenebilecek eserler huzur arayışının sonsuzluğunu da ortaya koyuyor.