Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » "Her Şey Geçer" ama bu albüm asla

"Her Şey Geçer" ama bu albüm asla

"Her Şey Geçer" ama bu albüm asla16 Nisan 2025 - 04:04
Alternatif rock müziğin güçlü isimlerinden Can Baydar, özgün müzikal kimliği ve cesur anlatımıyla dinleyicileri etkilemeye devam ediyor. 2025 yılında Sony Music Türkiye etiketiyle yayımlanan "Her Şey Geçer" albümü, sanatçının içsel yolculuğunu ve modern dünyanın karmaşası içinde yön bulma çabasını yansıtıyor.
 
Suzan Somalı Sönmez
ssomalisonmez@gmail.com
 
Alternatif rock müziğin güçlü isimlerinden Can Baydar, özgün müzikal kimliği ve cesur anlatımıyla dinleyicileri etkilemeye devam ediyor.
 
2025 yılında Sony Music Türkiye etiketiyle yayımlanan "Her Şey Geçer" albümü, sanatçının içsel yolculuğunu ve modern dünyanın karmaşası içinde yön bulma çabasını yansıtıyor.
Albüm melankoli, geçmişe özlem, kaybolmuşluk hissi ve geleceğin belirsizliği gibi temalar etrafında şekillenmiş dokuz şarkıdan oluşuyor.
 
Albümle aynı adı taşıyan  “Her Şey Geçer”in ardından çıkış şarkısı "Kasabadaki Yabancı" ile dikkat çeken Baydar, üçüncü teklisi "Senin Yüzünden"de Teoman ile düet yaptı. Büyük beğeni alan düetin ardından geçtiğimiz günlerde yayınlanan dördüncü tekli "Oyunlarınız Var" adını taşıyor.
Sert ritimleri ve güçlü gitar riff’leriyle dikkat çeken şarkı, bireysel özgürlük arayışı ve toplumsal sorgulama temalarıyla öne çıkıyor. Yüksek enerjisi ve dinamik yapısıyla, dinleyicilere müzikal bir başkaldırı sunan çalışma, sanatçının mevcut düzene karşı duyduğu sorgulamayı müziğe yansıtıyor.
 
 
Can Baydar, aslında müzikseverlerin yakından tanıdığı bir isim. Baydar, Gece grubunun kurucu üyelerinden biri ve grubun vokalisti olarak müzik kariyerine başladı. Gece, 2000 yılında Ankara'da kurulan bir alternatif rock grubuydu ve zamanla Türkiye'deki rock müzik sahnesinde kendine sağlam bir yer edindi. Baydar, Gece grubuyla birçok başarılı albüm ve şarkıya imza attıktan sonra solo kariyerine yöneldi. 2019'dan itibaren kendi projelerine ağırlık vererek bağımsız çalışmalar üretmeye başladı ve solo kariyerinde de alternatif rock çizgisini koruyarak özgün bir müzikal kimlik oluşturdu. Can Baydar, kariyerinde sadece müziğin sınırlarını zorlamakla kalmıyor, aynı zamanda duygusal yoğunluğu ve felsefi anlatımıyla dinleyicilerine etkileyici hikâyeler de sunuyor. Türk alternatif rock müzik sahnesinde yerini alan sanatçı, Milliyet Sanat’ın sorularını yanıtladı.
 
 
Can Baydar
 
Yeni albümünüz “Her Şey Geçer” ile dinleyicilere vermek istediğiniz ana mesaj nedir? Albümün genel teması ne üzerine kurulu?  
 
Zaman kavramının insan üstündeki etkileri ve hissettirdiği duygular, geçmişin hem geçip hem de asla geçmemesi, aşk, politik düşüncelerim, yalnızlık, savrulmuştuk ve kaybolma hissi, depresyon devam etme gücü yeni albümüm “Her Şey Geçer” de bahsettiğim konular. 
 
Albüm sürecinde sizi en çok etkileyen veya ilham veren olaylar nelerdi?  
 
Müzikal açıdan cevap vermek gerekirse pandemi döneminden sonra yayınlanan Rammstein albümü "Zeit", sözel yapısıyla ve müzikal duygusuyla beni çok etkiledi.  Ruhumda bardağı taşıran son damla etkisi yarattı ve bu albüm için yazdığım ilk şarkı olan “Gözyaşı Krallığı”nı yazdırdı bana. Sonra da gerisi geldi. İlham bana her zaman bir akıl ve ruh ferahlığı gibi gelir. Kendinizi dinleyebilmek için doğru andaymışsınız gibi. Eğer adına ilham diyeceksek ben hayatın içindeki her şeyden; izlediğim, okuduğum, dinlediğim her şeyden besleniyorum.
 
 
Can Baydar
 
Bu albümdeki şarkılar arasında sizi duygusal olarak en çok bağlayan şarkı hangisi?  
 
"Gözyaşı Krallığı" albüm için yazdığım ilk şarkı. Çok derin ve karanlık bir hüznü var. Şarkının üzüntüsünü o kadar çok seviyorum ki... Hayatımın karanlık bir dönemiyle ilgili, bu sebeple beni hep çok güçlü hissettiriyor. 
 
"Kasabadaki Yabancı" bir albümün açılış teklisi olarak oldukça güçlü bir giriş yaptı. Bu şarkının hikâyesini bizimle paylaşır mısınız?  
 
Şarkının girişinde kahramanımızın da dediği gibi kasabaya bir yabancı gelsin ve benim tüm hayatımı değiştirsin istiyordum. Gerçek ve sonsuz bir aşk beklentisi. Tabii ki bu olmadı ben de şarkısını yazdım. Çok modern bir sound’u ve düzenlemesi var. Dinleyicilerin bir film izler gibi dinlemesini hayal etmiştim şarkıyı yazarken ve kaydederken. Ve tam da planladığım gibi oldu. Duygu olarak albümün tam ortasındaki şarkı. Bu sebeple de ilk onu yayınlamak istedim. 
 
Teoman ile bir düet yaptınız. Bir araya gelme fikri nasıl ortaya çıktı?  
 
Teoman’ı Ankara’dan İstanbul’a taşındığım günden beri tanıyorum. Aklını fikrini her zaman sevmişimdir Teoman’ın. Bir gün Cihangirde bir kafede otururken birbirimize yeni kaydettiğimiz şarkıları dinletiyorduk. Sayın Bay Rock Yıldızı “Senin Yüzünden” şarkısına yükseldiğini söyledi. Ben de “Keşke birlikte söylesek. Sence nasıl olur?” dedim. Sonra şarkıyı bir kere daha dinledi. 
Çatallı ve pes sesiyle “Ben yerimi buldum şarkıda" dedi. Bir hafta sonra da girip kaydettik. 
 
 
Teoman ile çalışırken yaratıcı süreçte en çok keyif aldığınız veya zorlandığınız anlar nelerdi?  
 
Teoman benden önceki jenerasyonda en beğendiğim şarkı sözü yazarlarından. Şarkının sözlerini hiç değiştirme ihtiyacı duymamamız gururumu okşadı. “Senin Yüzünden” yayınlandıktan sonra hem arkadaşlarım hem de basın “Teoman’la çalışırken zorlandın mı?” diye soruyor. Tam aksine, stüdyodan içeri adım attığı an son derece profesyonel ve çalışması çok keyifli biri. 
 
Müzik endüstrisinin şu anki durumu ve geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu albümle nasıl bir katkı sunduğunuza inanıyorsunuz?  
 
Albümü kaydetmeye karar verdiğimde kendime koyduğum ilk kural, dinleyiciye mutlak bir saygı duymaktı. Hem sözel hem de müzikal olarak asla işleri onlar için kolaylaştırmayacaktım. Alışıla gelmiş düzenlemeler veya genel bir beğeniye hitap etmek için yazılmış şarkı sözleri yok bu albümde. Şarkıların sadece duygusal derinliği olmasıyla yetinmek istemedim. İçinde zekice, yenilikçi fikirler olması gerekiyordu. Bu sebeple günümüz rock ve alternatif rock müziğinde tekrarlanan hiç bir alışkanlığın tuzağına düşmeyen bir albüm “Her Şey Geçer”.
 
Yeni projeler veya hayranları şaşırtacak sürpriz planlarınız var mı?  
 
Çalabildiğim her yere gidip dinleyicilerle bir araya gelmek istiyorum. Albümden sonra tek plan bu. Bu albümün kariyerimdeki ve Türk rock müziğimdeki yerini bulmasını keyfini çıkararak yaşamak istiyorum.