ÖNDER YILMAZ/ANKARA- Kültür ve Turizm Bakanlığı, tarihi mirası yaşatma faaliyetlerinin yürütüleceği bir koordinasyon merkezi kurmaya hazırlanırken Hatay’daki yaşam ve kültürel dokuyu yeniden inşa edebilmek amacıyla YÖK ile üniversitelerden kadim şehre ilişkin her türlü bilgi, belge, araştırma, tez, resim gibi hangi bilgi varsa göndermelerini istedi. Kültürel mirasın ayağa kaldırılması için yurt dışından yedi uzman da Türkiye’ye gelerek çalışmalara katıldı.

 

 

'O kadar çok fotoğraf ve bilgi elimize gelmeye başladı ki bunları değerlendirip mahallesiyle birlikte bir kültür mozaiği oluşturmak istiyoruz.'

 

 

 

 

Gökhan Yazgı, bugüne kadar 5 bin 877 adet tescilli taşınmaz kültür varlığının incelemesini tamamladıklarını belirtti. Yazgı, Afet Kazı Başkanlığı bünyesinde şu ana kadar Hatay’da dokuz ayrı üniversiteden, sanat tarihçisi, arkeolog, mimar ve inşaat mühendislerinden oluşan 37 kişilik teknik ekibin çalışmalarına devam ettiğini vurgularken, ilk etapta 63 tescilli eserde kazı çalışmalarının tamamlandığını bildirdi.

 

Yazgı, “Bu noktalarda kitabe, bezemeli taş, ikona, mihrap ve minber parçaları, ahşap kapı kanatları, süslemeli mozaik ve seramik parçaları olmak üzere 265 eser enkazlardan çıkarılarak envanter kaydı yapıldıktan sonra muhafaza altına alındı. Bununla birlikte, depremden etkilenen diğer illerde   toplam 173 uzmandan oluşan beş ayrı ekip, tespit çalışmalarını sürdürüyor. Çalınan eserimiz yok. Tüm eserlerimiz koruma altında” dedi. Yazgı, 307 hektarlık alanı afet bölgesi ilan etmeye hazırlandıkları Hatay’da deprem hafızasını içeren müze yapılmasına karar verdiklerini kaydetti. Hatay’ın tarihi ve kültürel hafızasını olduğu gibi korumaya çalıştıklarını amaçladıklarını söyledi.

 

 

Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürü Sinan Aksu ise Türkiye’deki bürokrasi ve akademik çevre ile birlikte zarar gören 678 vakıf eserinin ayağa kaldırılması için çalışma yürüttüklerini kaydetti. Aksu “Tüm Türkiye’de rölövesi bulunmayan tarihi yapı kalmamak şartıyla büyük çalışma başlattık. Şehirlerde önemli eserlerin çoğunun rölöveleri, bilgileri vardı. Artık Türkiye’de bütün tarihi dokunun rölöveleri elimizde olacak. Artık Türkiye’nin böyle bir eksiği kalmayacak” dedi.