Seray ŞAHİNLER

Paris'teki Centre Pompidou'da düzenlenen "Women in Abstraction \ Soyutlamada Kadınlar" sergisi ziyarete açıldı. Kadın sanatçıların soyut üzerindeki tarihine odaklanan sergi de 1860'lardan 1980'lere uzanan zaman dilimindeki 106 sanatçının 500’ü aşkın eseri yer alıyor. Joan Mitchell, Georgiana Houghton, Dadamaino, Véra Pagava, Helen Saunders ve Verena Loewensberg gibi isimleri ağırlayan serginin sürprizlerinden biri Fahrelnissa Zeid! Türkiye modern sanatının öncülerinden ve soyut sanatın ilk temsilcilerinden olan Zeid’in İstanbul Modern Sanat Müzesi Koleksiyonu’nda yer alan 1954 tarihli “Güneş Arenası” sergilenen eserler arasında. 

Daha önce Tate Modern başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında sergilenen Zeid’in eşsiz tabloları bu kez tamamı kadın sanatçılardan oluşan sergide izleyiciyle buluştu. Sanatçının soyut geometrik kompozisyonlar, Bizans-İslam-Batı sanatına referansların yer aldığı ve kendine özgü kullandığı renk paletiyle dışavurumcu yönünün en güzel örneklerinden olan "Güneş Arenası", 23 Ağustos’a kadar sergilenecek. 

Çok disiplinli bir hikaye!

Fransa’daki yeni normal sürecinde kapılarını açan "Women in Abstraction \ Soyutlamada Kadınlar" sergisi hem sanat dünyası hem izleyici için sanatçıları keşfetme fırsatı sunuyor. Kadınların soyutlama tarihine özel katkılarını gözden geçiren sergi, zaman zaman haksız yere tarihin gölgesinde kalan sanatçıların kariyerlerine odaklanıyor. Sergi, yalnızca bir katalog olmanın ötesinde, bu gelişmeye damgasını vuran dönüm noktalarını, yaratıma özgü bağlamları, sanatçıların bireysel veya grup halinde yürüttükleri araştırmaları ve kurucu sergileri gözler önüne seriyor. Geleneksel indirgemeci hiyerarşileri aşan sergi, danstan dekoratif sanatlara, fotoğraftan sinemaya uzanan bir tarihi, film ve belgelere dayanarak bir müzeografiyle sunuyor. Latin Amerika, Orta Doğu ve Asya'dan moderniteleri içeren küresel bir yaklaşımla çok disiplinli ve sesli bir hikayeyi anlatan “Soyutlamada Kadınlar”, 23 Ağustos’a kadar açık kalacak.

Sanat enstitüsü kurdu

Sanayi-i Nefise’nin ilk kadın mezunları arasında olan ve ilk kişisel sergisini 1944’te Maçka’daki evinde açan Zeid, 2. Dünya Savaşı sonrası belirli aralıklarla yaşadığı Paris, Londra, New York, Brüksel ve daha birçok şehirde yapıtlarını sergilemişti.1976 yılında Amman’a yerleşen sanatçı, kendi adını taşıyan bir sanat enstitüsü kurmuş ve hayatının sonuna kadar enstitüye destek vererek üretimlerine devam etmişti. Eserleri tüm dünyada ilgiyle takip edilen Zeid anısına 2017’de İstanbul Modern’de 23 eserden oluşan bir sergi açılmıştı. Zeid için aynı yıl dünyanın en büyük müzelerinden Tate Modern’de kapsamlı bir sergi düzenlenmiş; "Güneş Arenası" yine bu sergide izleyiciyle buluşmuştu.