Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Dört duvar arasında tuhaf kovalamaca

Dört duvar arasında tuhaf kovalamaca

Dört duvar arasında tuhaf kovalamaca22 Temmuz 2022 - 09:07
Başrollerini Michelle Monaghan, Jai Courtney ve Jason Clarke’ın paylaştığı “Black Site/Çıkış Yok”, kapalı alanda geçen ama heyecanı körükleyemeyen bir gerilim-aksiyon filmi.

MÜJDE IŞIL

 

Bazı filmler hakkında yazıya doğru şekilde başlamak zordur. Çünkü film zaten yanlış yerden başlamıştır. “Black Site/Çıkış Yok” da o filmlerden… Film bir terör saldırısı haberi ile başlıyor. Filmde belirtilene göre, İstanbul’daki bir hastane bombalı saldırı sonucu neredeyse yok oluyor. Çok sayıda can kaybı var. Vefat edenlerden ikisi, ABD’li bir doktor ve kızı. Görüntülerde İstanbul’a dair pek bir ayrıntı görmüyorsunuz. Kısa bir şehir planında “Burası İstanbul olamaz” diyorsunuz. Ve son hamle geliyor… Kamera uzaklaşıp harita belirince, İstanbul yani Türkiye olarak Arabistan’ın gösterildiğini fark edince ağzınız açık kalıyor.

Daha filmin başında ilk darbeyi yedikten sonra bu yanlıştan sonra ne beklenir ki, moduna geçmek mümkün. Ama kadroya bakarak beklentiyi düşürmemeye çalışmayalım, diyoruz. Zira yönetmen koltuğunda ödüllü kısa filmci Sophia Banks var. Michelle Monaghan, Jai Courtney ve Jason Clarke’ın başı çektiği oyuncuların varlığı da o ümidi koruyor açıkçası.

 

Kedi-fare oyunu

 

Filmin konusuna dönersek… Arabistan olarak gösterilen İstanbul’daki saldırıda ölen doktorun eşi Abby, CIA operasyon görevlisi. Kocası ve kızının katilinin peşine düşüp Ürdün çöllerine geliyor. Buradaki gizli bir tesiste şüpheliler sorgulanıyor. O patlamanın arkasındaki isim olan, Hatchet kod adlı terörist tesise getirildiğinde asıl hikâye başlıyor. Çünkü Hatchet onlara dünyayı dar ediyor.

Hatchet’ın kendini kurtarıp tesisteki herkesin peşine düşmesi, gerilim ve aksiyonu körüklüyor doğal olarak. Hikâyenin kapalı alanda geçmesi, filmin avantajı. Ancak bu avantajı layığıyla kullandığı söylenemez. Bir sonraki adımın tahmin edilebilir olması, karakterlerin inandırıcılığının olmaması, dövüş sahnelerinin bile enerjisini düşürüyor. Aksiyonun, kadın karakterin merkezinde kurulması da klişeden öteye geçip de özgün bir politik alt metin yahut bakış içermiyor.

Filmin finali, sanki bir devam filmi geleceğini ima ediyor. Ama şöyle bir sorun var: “Kadın intikamcı” teması en baştan, finaldeki son ile başlasaydı belki çok daha heyecanlı ve iddialı bir yapım çıkabilirdi karşımıza. Mevcut final ile sonrasını merak eden olur mu, orası şüpheli doğrusu.

 

VİZYONDA ÖNE ÇIKANLAR

 

“Kehanet Ayasofya”: Çoğunlukla yabancı filmlerin İstanbul fonu simgesi olan Ayasofya bu sefer yerli bir korku filmine adını veriyor. Paranormal olayları inceleyen Fatih ve Muhammed adlı iki gencin evlerine bir gece yarısı eş zamanlı olarak kim tarafından gönderildiği bilinmeyen gizemli bir kutu bırakılır. Ulaştıkları ipuçlarını takip eden Fatih ve Muhammed’in yolu eski bir sahaf dükkânında kesişir. Yaşlı sahafın elinde bulunan kadim kitaba göre Fatih ve Muhammed, kötülüğü durdurmak için seçilmiş kişilerdir. Görevleri ise üç büyük dinde de anlatılan Ahit Sandığı’nı bulmaktır. Farkında olmadıkları konu ise sandığın peşinde sadece kendilerinin olmadığıdır.

 

“The Academy of Magic/ Sihirbazlar Akademisi”: “Cars/Arabalar”ın yaratıcılarından bu sefer büyülerle dolu bir macera. Aura, sıradan bir genç kız değildir. Çünkü büyülü güçleri vardır. Gizemli bir yaratık onu, olağanüstü güçleri olan çocuklar için bir sihir akademisi olan Montrose’a götürür. Genç kız ve arkadaşları çok geçmeden okulun, Aura’nın kendisini ve arkadaşlarını korumak için ortaya çıkarması gereken karanlık bir sırrı olduğunu öğrenirler.