Çoksesli müziğin dayanışma mesajı
25 Nisan 2023 - 12:04Dünya Koro Müziği Sempozyumu bu yıl “Değişen Ufuklar” temasıyla İstanbul’da… Koronun birleştirici gücünün sahnede olacağı sempozyum kapsamında ‘Dayanışma Oturumları’ düzenlenerek deprem bölgesinden gelecek müzik öğretmenleri ve koro şefleri ağırlanacak.
Melisa Vardal- İstanbul bugün ile 30 Nisan arasında Dünya Koro Müziği Sempozyumu’nu ağırlayacak. 1987’den beri dünyanın en büyük koro etkinliği olarak adlandırılan sempozyum bu yıl, Kültür ve Turizm Bakanlığı ev sahipliğinde Beyoğlu’nda gerçekleştirilecek. Uluslararası Koro Müziği Federasyonu’nun düzenlediği “Değişen Ufuklar” temalı etkinliğe 28 farklı ülke ve bini aşkın koro sanatçısı katılacak. Başta Atatürk Kültür Merkezi olmak üzere Galata Mevlevihanesi’nden St. Antuan Kilisesi’ne kadar, Beyoğlu’nun tarihi güzelliğini yansıtan 11 farklı mekânda düzenlenecek 44 konserin yanı sıra etkinlik boyunca ‘Ustalık Sınıfları’nda dünyaca ünlü şefler ile sanatçılar bir araya gelecek. Ayrıca depremden etkilenmiş çocuklar, gençler ve yetişkinler ‘Dayanışma Oturumları’nda koro müziğinin birleştirici gücüyle yaralarını saracak. Devlet Çoksesli Korosu’nun şefi Burak Onur Erdem ile sempozyumu, dünya ve Türkiye müziğiyle koronun başarı sırlarını konuştuk.
*Devlet Çoksesli Korosu, Uluslararası Koro Müziği Federasyonu’nun (IFCM) en büyük etkinliği olan Dünya Koro Müziği Sempozyumu’nun (WSCM) açılış konserini bugün Estonya Filarmonik Oda Korosu ile birlikte verecek. Açılış konserinde dinleyicileri neler bekliyor?
Estonya Filarmonik Oda Korosu dünyanın önde gelen koroları arasında yerini almış, Grammy ödüllü çok önemli bir topluluk. Devlet Çoksesli Korosu da 1988 yılından beri müziğimizi hem ülkemizde hem de uluslararası alanda başarılı bir şekilde temsil ediyor. İki topluluk da sahnede kendi kültürlerinin müziklerini seslendirmenin yanı sıra ortak bir eseri de icra edecekler. Açılış konserinde bir ülkenin temsilini daha göreceğiz. Dünyanın önde gelen şeflerinden Norveçli Ragnar Rasmussen, açılış konserinde Devlet Çoksesli Korosu’nu yönetiyor olacak. Kendisiyle geçen yıl buluştuğumuz ortak projede Norveç folk müziği ile Türk halk müziği arasındaki benzerliği merkeze almıştık. Bu konserde de Türk ezgilerinin yanı sıra Devlet Çoksesli Korosu, Norveçli solist eşliğinde Norveç ezgilerinden bir seçki seslendirecek. Konserde koroların dışında bağlama, ney gibi enstrümanlar ve her iki kültürden solistler de yer alacak. Aynı zamanda koro şefi Rasmussen, yenilikçi “seaboard” enstrümanını çalıyor olacak. Konserde, Estonya-Türkiye-Norveç kültürlerinin mükemmel bir birlikteliğini göreceğiz.
*Bu sene ev sahipliğini yaptığımız sempozyum Türkiye’nin çağdaş müziğine ne yönde bir gelişim imkânı sunacak?
Her kıtadan konuşmacılar ve uzmanların yer aldığı bu etkinliğin katılımcıları Afrika’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Okyanusya’ya kadar farklı coğrafyaların müzikleriyle tanışma fırsatı bulacak. Koro besteciliği ve koro şefliği üzerine dünyaca ünlü uzmanlarla gerçekleşecek ‘Ustalık Sınıfları’ da programın öne çıkan noktalarından. Repertuvar okuma seanslarında dünyanın her bölgesinin müzikleriyle besteciler ve koro müziği sevenleri buluşturuyoruz. Hem Türk bestecilerin dünya müziklerinden ilham alabileceği bir ortam yaratıyoruz hem de dünyanın her yerinden gelecek olan bestecilerin Türk müziği hakkında bilgilenmelerini sağlıyoruz. Bu, müziğimizin uluslararası platforma tanıtımı için de çok önemli. Sempozyumda seslendirilmek üzere siparişi verilmiş altı yeni koro eseri de bulunuyor. Venezuela, Singapur, ABD, Almanya ve Malezyalı bestecilerin eserlerinin yanında Türk besteci Özkan Manav’ın da bu sempozyum için yazdığı eserin ilk seslendirilişi gerçekleşecek. Bu yeni eserlerle dünya koro müziği repertuvarına da önemli bir katkıda bulunmuş oluyoruz.
*Davetli korolar “Değişen Ufuklar” teması kapsamında sempozyuma özel bestelenen eserlerin prömiyerini yapacak. 2023’e ne yazık ki felaketlerle başladık, bu yılın teması bize ne anlatmak istiyor, yaşananlar bizim de ufkumuzu değiştirdi mi?
İstanbul’un iki kıtayı ve iki kültürü buluşturması, bu temayı geçen yıl belirlememizde etkili olmuştu. Ancak ne yazık ki böyle büyük bir felaket sempozyumdan yalnızca iki ay önce “ufkumuzu değiştirdi”. Sempozyum olarak neler yapabileceğimiz konusunda uzun çalışmalarımızın sonucunda ‘Dayanışma Oturumları’ ortaya çıktı. Bu oturumları oluştururken koro müziğinin içerisindeki birliktelik ve dayanışma duygusundan güç aldık. 6 Şubat sabahı başka bir Türkiye’ye uyandık ve yaşadığımız afet hepimizi derinden etkiledi. Şu anda binlerce çocuk memleketlerinden başka şehirlerde okullarda eğitim hayatlarına devam ediyor. Travmalı çocuklarla çalışmak, farklı altyapılardan gelen çocuk ve gençleri koroda buluşturmak için müziğin sosyal açıdan birleştirici etkileri üzerine gerek uluslararası gerek Türkiye’den uzmanlarla bir ‘iyileşme programı’ kurguladık. Koro müziği birbirimizi dinlemek, anlamak ve paylaşmak açısından büyük önem taşıyor. Bu akademik içeriklerde, tüm Türkiye’den gelecek müzik öğretmenlerimizi ve koro şeflerimizi ağırlayacağız.