Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Çoksesli kente çoksesli festival

Çoksesli kente çoksesli festival

Çoksesli kente çoksesli festival14 Ağustos 2024 - 03:08
16-17-18 Ağustos 2024 tarihlerinde düzenlenecek 2. Uluslararası İstanbul Koro Festivali'nin uluslararası boyuta geçiş sürecini, festival programının oluşturulmasını ve koro müziğinin İstanbul’un kültürel hayatına olan etkisini Genel Sanat Direktörü Kübra Şenyaylar ve İBB Orkestralar Müdürü Ozan Bircan ile konuştuk.
Yeliz TİNGÜR
yeliztingur@gmail.com
 
İlki geçtiğimiz yıl düzenlenen İstanbul Koro Festivali, bu yıl uluslararası bir kimlik kazanarak 16-17-18 Ağustos 2024 tarihlerinde Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu ile Beşiktaş ve Kadıköy Meydanı’nda ücretsiz olarak gerçekleşecek. Türkiye’nin çok sesli ve çok kültürlü yapısını müzikle sahneye taşıyacak festival, 18 koro ve 302 koristin katılımıyla kentin kültürel dokusuna unutulmaz bir katkı sunmayı hedefliyor. İBB yürütücülüğünde düzenlenen festivalde; Chromas, We Play Choral, Voci Contra Tempo, Acapella Boğaziçi, İTÜ Acapella, MÜZED Muammer Sun Korosu, Büyükçekmece İshakoğlu Musiki Derneği, Beylikdüzü Çoksesli Gençlik Korosu, Vokal Akademi Pop & Caz Korosu, SANSEV Minikler Korosu, Lazika, Choreos, İstanbul Voices, Gürcü Sanat Evi Çoksesli Korosu ve Ruhi Su Dostlar Korosu’nun CRR Konser Salonu ile Beşiktaş ve Kadıköy Meydanı’nda sahne alacak. Kentin farklı noktalarında düzenlenecek konserlerle katılımcılara unutulmaz bir müzik deneyimi sunacak olan 2. Uluslararası İstanbul Koro Festivali‘nin Genel Sanat Direktörü Kübra Şenyaylar ve İBB Orkestralar Müdürü Ozan Bircan ile bu sürecin detaylarını konuştuk. Şenyaylar ve Bircan, İstanbul Koro Festivali'nin uluslararası boyuta geçiş sürecini, festival programının oluşturulmasını ve koro müziğinin İstanbul’un kültürel hayatına olan etkisini Milliyet Sanat okurları için anlattı.
 
Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen İstanbul Koro Festivali, bu yıl uluslararası bir kimlik kazandı. Öncelikle festivalin yola çıkış hikayesinden ve uluslararası boyuta geçiş sürecinin nasıl geliştiğinden bahseder misiniz?
 
 
İBB Orkestralar Müdürü Ozan Bircan
 
Ozan Bircan: Bilindiği üzere 2023 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Başkanlığı yürütücülüğünde Cumhuriyetimizin 100. Yılında 100 İçerik hedefiyle “Demokrasi Yüzyılı” etkinlikleri gerçekleştirilmiştir. İstanbul Koro Festivali de bu etkinlikler kapsamında üretilen içeriklerden birisidir ve 12-20 Ağustos 2023 tarihleri arasında, kentimizin yedi ayrı noktasında 27 koro, 900 korist ile sahnelenmiştir. 
 
İstanbul Koro Festivali temelde her yaş grubundan İstanbullunun koro müziği vasıtasıyla duyuşsal, bilişsel ve devinişsel alanlarda farkındalıklarını artırmak, bütünleştirici kültür dinamikleri ile birbirini duyan, konuşan ve anlayan toplumsal yapıya katkı sunmayı amaçlamaktadır. 
 
Dünya ortak kültür mirasının en zengin örneklerinin yaşadığı kentimizin sesini duyurmak ve insanlığın her sesini duyabilmek için festivali uluslararası boyuta taşıdık.
 
Bu yıl festivalde 18 koro ve 302 korist yer alıyor. Bu kadar geniş bir katılımı koordine etmek ve organize etmek nasıl bir süreç gerektirdi? 
 
 
2. Uluslararası Istanbul Koro Festivali Genel Sanat Direktoru Kübra Şenyaylar
 
Kübra Şenyaylar: Ülkemizdeki ve dünyanın pek çok yerindeki çok başarılı koroları odağımıza alarak farklı perspektiflerden bakma ve görme anlayışı geliştirdik ve sonrasında festival özelinde değerlendirme süreçleri başladı. Seçilen ve konuk olarak davet edilen her bir koro şahsına münhasır özelliklere ve başarılara sahip. Her koronun kendi programına girmek, korist sayısını, repertuvarını, teknik ihtiyaçlarını bilmek ve konforlu bir şekilde bu ihtiyaçları karşılayabilmek için arı gibi ve el ele çalıştığımız bir süreç geçirdik.
 
Festival programının oluşturulması sürecinde müzisyenlere yapılan çağrının detaylarından bahsedebilir misiniz? Katılımcı koroların seçimi nasıl gerçekleşti?
 
OB: Festival başvurularını değerlendirecek bir seçici kurul oluşturuldu ve duyuru-başvuru süreçleri başlatıldı. Başvuru ve değerlendirme kriterlerinin şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmasından ve başvuru sürecinin tamamlanmasından sonra çok değerli yedi akademisyen Besteci – Prof. Dr. Hasan Uçarsu (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Opera Sanatçısı – Doç. Canan Özgür (Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi) Koro Şefi – Dr. Öğretim Üyesi Bülent Halvaşi (Marmara Üniversitesi)Koro – Orkestra Şefi Dr. Öğretim Üyesi Erhan Torlular (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Besteci – Dr. Öğr. Üyesi Turgay Erdener (Maltepe Üniversitesi) Eğitimci – Kültür tarihi araştırmacısı – İncila Bertuğ Öğr. Gör. – Handan Tunca (İstanbul Üniversitesi) tarafından başvurular değerlendirildi ve kabul alan korolar belli oldu. Koroların müzikal yeterliliklerinden, sahne disiplinlerine, repertuvar zenginliklerinden, potansiyellerine kadar pek çok başlık gözetildi.
 
Bu yılki festivalde uluslararası katılımcılar ve çeşitli atölye programları da yer alıyor. Bu atölye programlarında katılımcıları neler bekliyor? Hangi konulara odaklanılacak?
 
KŞ: Çok heyecanlı olduğumuz bir konu bu! Yurtdışında hayranlıkla takip ettiğimiz atölyeler kadar incelikli bir atölye yani çalıştay yapma imkanımız oluştu. 
 
Masis Aram Gözbek şefliğinde, festival katılımcıları ve herkese açık başvurular aracılığı ile belirlendi. Bu kadro, 3 gün boyunca farklı kültürlerden 4 eser çalışacak ve provaların ardından Festival Korosu Cemal Reşit Rey Konser Salonunda festivalin son günü bir performans sergileyecek. 
 
 
Choreos Fotoğraf: ©Max Ciolek
 
 
Türkiye’de ilk kez konser verecek olan Choreos’un genel sanat direktörü ve şefi Stephan Lutermann ile bir atölyemiz var “Choreos Metodu” Choreos kendi alanında öncü bir koro. Koro şarkıcılarını üç farklı bakış açısıyla büyüleyecek bir atölye tasarımı var. Beden kullanımı, yenilikçi müzik yaklaşımı, duygusal ifade yoluyla performans güçlendirme gibi konu başlıklarına değinecek.
 
 
ITU A Capella
 
Selanik’ten Sofia Gioldasi ve Ankara’dan Çiğdem Aytepe hocamızın yine çok özel bir atölyesi var. Akdeniz Koro Müziğinde Yeni Düzenlemeler: Geleneksel Türk ve Yunan Halk Şarkıları incelenecek. Dansları, felsefeleri hakkında küçük bir seminer gerçekleşecek. Ardından katılımcılarla bu eserler seslendirilecek. Sofia aynı zamanda davet ettiğimiz Voci Contra Tempo’nun da genel sanat direktörü ve şefi. Çok iyi bir kadın korosu! 
 
 
Festivalin kapanış konserinde farklı kültürlerden dört eserin seslendirileceği bir performans planlanıyor. Bu eserler nasıl seçildi ve bu performansın festivaldeki önemi nedir?
 
KŞ: Farklı kültürlerden gelen ama hepimizi evde -yani biz korocular için bedensel dengemizin en önemli noktası kalpte, inançta, bir olmakta- birleştiren dört spiritüel eser seçildi. Yunus Emre şiiri ve Cenan Akın bestesi olan Ben Seni Bulmuş İken ile başlıyoruz çalışmaya… Nasıl anlatılır ki, gelip gözünüzü kapatıp dinlemeniz lazım. Koronun sürprizi var ben şimdiden söyleyeyim. Eserler şöyle:
 
Cenan Akın – Ben Seni Bulmuş İken
arr. Gunnar Eriksson – Gjendines bådnlåt
Ola Gjeilo – Northern Lights
Keith Hampton – Praise His Holy Name
 
 
Vokal Akademi Pop & Caz Korosu
 
İstanbul’un çok sesli ve çok kültürlü yaşamını sahneye taşıyan bu festival, şehirdeki müzik kültürüne nasıl bir etki yapmayı amaçlıyor? Festivalin uzun vadeli hedefleri nelerdir?
 
KŞ: Korolar; farklılıklarımızla birleşip, birlikten nasıl sevgi, barış, ahenk, neşe, uyum, yaratım içinde olabileceğimizi hatırladığımız en masrafsız oluşumlar. Enstrüman taşımıyorsun bedeninden başka. Herkesin söyleyecek sözü, paylaşacak duygusu var. Anlaşılmaya, anlatmaya ihtiyacı var. Bu festival bize birliği, birliğin gücünü müzik yoluyla yeniden hatırlatacak ve bizi vitaminleyecek. İşte festival korosu birbirini hiç tanımayan onlarca insanın şeflerine, kendilerine, birbirlerine olan inancının ardından üç günlük özverili hazırlığıyla neler yaratabileceğini gösterecek bize. Üç günde hiç kolay olmayan dört eser çalışılacak ve hemen konser! Festival kendi içinde bir koro doğurmuş olacak. İnanıyorum çok yakın gelecekte bu festival, İstanbul’u her yıl koroların başkenti haline getirecek. Dünyanın koro penceresi İstanbul’a açılacak. Sadece şarkı söylemek için buluşmayacak korolar İstanbul’da. Gelişmek, öğrenmek, bakış açısı kazanmak için İstanbul’da olmak yetecek belki de.
OB: Bu yıl uluslararası katılımcılar, atölye, söyleşi programlarıyla kapsamı genişleyecek festival ile müzik eğitiminin eğitsel ve toplumsal alana yayılmasında etkin ve özendirici olmak, dünyanın emsalsiz kenti İstanbul’da koro müziği icracısı ve oluşumlarını bir araya getirerek mesleki, sosyal, kültürel bütünleşmeye ve bilgi alışverişine ortam hazırlamak, kentimizin ve ülkemizin tanıtımına katkı sağlanması hedefleniyor.