Seray Şahinler

Gael Faye çok yönlü bir sanatçı. Hem dünya çapında ünlü bir rap şarkıcısı hem bir yazar… Biz onun yazar kimliğiyle hemhal olduk. Faye, Ruanda kökenli bir Fransız. 13 yaşındayken çalkantılı süreçleri geride bırakmak ve yepyeni bir dünya ümidiyle ailesiyle birlikte Fransa’ya göç ediyorlar. Her göçmen gibi. Fakat çocukluğun zihinde bıraktığı izler her zaman ağır basıyor ve Faye’yi kendi “küçük ülke”sine doğru bir yolculuğa davet ediyor. Ünlü şarkıcı, ilk romanı “Küçük Ülke”de Orta Afrika’nın küçük ülkesinde tarihin girdabından kaçamayan küçük Gabriel’in hikâyesini anlatıyor. Kaybedilmiş çocuklukların ve paramparça olmuş anayurtların izdüşümü olan roman, büyük trajedilerin masumları hem sevdiklerini hem geçmişlerini nasıl kopardığının bir özeti… Fransa’da birçok ödüle değer görülen Türkiye’de ise Notre Dame de Sion tarafından verilen 2020 NDS Liseliler Edebiyat Ödülü’nün sahibi olan Faye ile konuştuk…

“Küçük Ülke”ye yolculuk ne zaman başladı?

13 yaşında yazmaya başladım. O zaman hâlâ Burundi'de yaşıyordum. Ülke iki yıldır savaştaydı. Şiir yazmaya bu dönemde başladım çünkü yazmak, rahatlatmanın gizemli ve sıra dışı bir yoluydu. İki yıl sonra, şimdi Paris banliyölerinde yaşarken rap ve hip hop kültürünü keşfettim. Şiirlerim şarkı oldu ve yıllardır kendimi müziğe adadım. İlk albümüm "Pili Pili On a Butter Croissant"ın yayınlanmasından sonra şarkının her şeyi söylemeye izin vermeyen bir çerçeve olduğunu hissettim. Sanki şarkının formatı evrenimi tam olarak açmama izin vermiyormuş gibiydi. Bir tür hayal kırıklığı hissettim. Daha sonra çocukluk, hayal gücü ve can sıkıntısı temalarına hitap eden bir şarkımı uzatmaya başladım. Gözümün önüne gelen hikâyeye kendimi kaptırdım.