Caz efsanesi 21 Ekim’de CSO Ada Ankara’da
18 Ekim 2023 - 05:1040 yılı aşkın kariyeriyle Mike Stern, hiç kuşkusuz, kuşağının en yetenekli gitaristlerinden bir tanesi. Bugün rock müziğinin caz ile füzyonunda ilk onun ismi akla gelebiliyor. 1953 Boston (ABD) doğumlu Mike Stern, döneminin önemli gruplarından Blood, Sweat & Tears ile çıktığı yolda Billy Cobham, Miles Davis, Jaco Pastorius gibi caz abideleriyle karşılaştı; Brecker Kardeşler ve Joe Henderson gibi devlerle buluştu ve bazen tek başına, bazense başkalarıyla yürürken, bugüne kadar yorulmak bilmedi.
Solo kariyerinde 16 albüme sahip Stern’le 21 Ekim Cumartesi günü CSO Ada Ankara’da vereceği konser öncesi müzik felsefesi ve çalışmaları hakkında konuştuk.
Yıllar sonra sizi tekrar Türkiye'de gördüğümüz için çok mutluyuz, burada olmaktan dolayı neler hissettiğinizi öğrenebilir miyiz?
Türkiye'de pek çok kez konser verme fırsatım oldu. Bunu seviyorum. Türkiye’de çok güzel insanlarla tanıştım. Yakında Ankara'da olmayı sabırsızlıkla bekliyoruz!
CSO Ada Ankara konserinizde seyirciyi nasıl bir konser bekliyor, neler söylemek istersiniz?
Harika bir grupla geliyorum. Eşim Leni Stern gitar çalıyor, şarkı söylüyor ve bir şarkıda Afrika enstrümanı goni çalacak. Tabii ki Dennis Chambers davul çalacak. Lincoln Goines ise bas çalacak. Lincoln ve Dennis'le uzun yıllardır çalıyorum ama birlikte çalmayalı uzun zaman oldu. Dolayısıyla bu çok özel olacak. Bob Franceschini tenor saksofon çalıyor. Muhteşem bir saksofoncu. Çoğunlukla benim şarkılarımı çalacağız ama eşimin şarkılarından da birini birlikte çalacağız.
Sanat kariyeriniz nasıl başladı, genç nesillere önerileriniz nelerdir?
Jaco Pastorius ve elbette Miles Davis, Michael Brecker, Randy Brecker, Joe Henderson gibi harika müzisyenlerle çalabildiğim için şanslıydım. Tüm bu insanlarla birlikte çalabildiğim için çok şey öğrendim. Ama bunların hiçbiri olmasaydı da hâlâ gitar çalmaya devam eder ve her gün pratik yapardım. Diğer genç yeteneklere de bunu önereceğim. Ne olursa olsun çalmaya devam edin ve müziğin bir kalp dili olduğunu unutmayın. Bu en önemli kısım. Elbette teknik önemli ama en önemlisi müzikte duygularınızı ifade edebilmek.
Enerjinizi ve motivasyonunuzu nasıl sağlıyorsunuz? İlham kaynağınız nedir ?
Her yerden ilham alıyorum ama elbette en çok diğer müzisyenlerden öğreniyorum. Bazılarına öğretiyorum ve sanırım öğrencilerimden onların benden öğrendiklerinden daha fazlasını öğreniyorum. Müzikte çok fazla ilham var. Sadece onu bulmanız ve ondan öğrenmeniz gerekiyor.
40 yılı aşkın kariyerinizle neslinizin en yetenekli gitaristlerinden biri olarak gösteriliyorsunuz ve aynı zamanda 16 albümünüz var. Nasıl bir duygu, ne hissediyorsunuz?
Kendi müziğimin çoğunu kaydedebilmiş olduğum için çok mutluyum. Bu fırsatı yakaladığım için kendimi çok şanslı görüyorum. Yeni bir albüm tamamladım. 2024 baharında hayata geçecek. Yeni bir albüm yapmak her zaman zordur çünkü yapabileceğimin en iyisini yapmak isterim. Yapacak çok iş var ama bir yandan deneyimlerden çok şey öğreniyorum. Plaklarımın her birinde gerçekten harika müzisyenlerle çalıştım. Bunu yapabildiğim için gerçekten şanslıydım. Bu yeni albümüm için de geçerli. Bu albüme vereceğim isimden emin değilim ama sanırım ona “Echoes ve Diğer Şarkılar” adını vereceğim. Christian McBride, Chris Potter, Antonio Sanchez, Jim Beard, Richard Bona, Dennis Chambers ve eşim Leni Stern yeni kaydımdalar. Hepsi o kadar güzel çaldırlar ki!
16 albümünüz var. Sizin için en özel ve değerli olan hangisiydi ?
Plaklarımdan hangisinin favorim olduğuna karar vermek benim için çok zor. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum ve yazarken ve çalarken kalbimi ve ruhumu müziğe katmaya çalışıyorum ve sonra onu bırakıyorum; umarım başka dinleyiciler de onunla bağlantı kurar. Aslında kendime ait favori bir albümüm yok. Kayıt için yazarken ve kayıtta çalarken elimden gelenin en iyisini yapıyorum. Son kaydımda tüm müzisyenlerin çalma şekli hoşuma gitti ve söylediğim gibi 2024 baharında çıkacak. Umarım dinlersiniz ve beğenirsiniz.
Sanatsal başarının yanı sıra ekip olarak pek çok başarıya imza atıyorsunuz ve aynı zamanda pek çok ödüle de aday gösterildiniz. Sizce bu başarının sırrı nedir?
Dürüst olmak gerekirse, aday gösterildiğim herhangi bir Grammy ödülünü pek umursamıyorum. Elbette yaptığım iş için herhangi bir şekilde tanınmak çok şey ifade ediyor, ancak birisinin bana müziğimi beğendiğini veya müziğimin onlar için çok şey ifade ettiğini söylemesi benim için aynı derecede önemli. Bu da neredeyse bir ödül benim için. Ama ne olursa olsun diğer birçok müzisyen gibi yoluma devam etmeye çalışıyorum. Gerçekten yapabileceğimiz tek şey bu. Yeni müzikler yazmanın ve çalmanın yollarını bulmaya çalışmaya devam edin. Ve ayrıca başkalarına müzik öğretin. Eğer tüm bunları yapabiliyorsanız, gerçek başarı budur. Herkesle Ankara'da buluşmayı umuyorum! Orada çalacağımız için çok mutluyuz!