Bütün yıldızlar toplandık
02 Nisan 2023 - 12:04Bir filmin başrollerini yıldız isimlerin paylaşması gayet normal ama bazı yapımlar var ki neredeyse tüm kadrosu starlardan oluşuyor.
Müjde Işıl- Bu hafta vizyona giren “Maybe I Do/Belki Evet, Belki Hayır”ın kadrosu pek şahane: Diane Keaton, Richard Gere, Susan Sarandon ve William H. Macy gibi yıldız isimleri bir araya getirmiş. Başrolleri starların paylaşması bir filmin büyük avantajı ama neredeyse tüm kadrosu yıldızlardan oluşan filmler de var bunun gibi… Sinema tarihinin her döneminde, zamanın yıldızları aynı filmde birlikte rol almış. İşin ilginci bu yıldız karması filmlerin çoğu, sonrasında başyapıtlar arasında kendine pek yer bulamamış, öyle anılmamış. İçlerinde en fazla öne çıkanları bir hatırlayalım…
“Grand Hotel” (1932): Berlin’de lüks bir otelde kalan birbirinden çok farklı müşterilere odaklanan senaryo; Greta Garbo, John Barrymore, Joan Crawford, Lionel Barrymore ve Jean Hersholt gibi zamanının muhteşem isimlerini aynı filmde buluşturuyor.
“The Greatest Show on Earth/Harikalar Sirki” (1952): Cecil B. DeMille şaşaasıyla, gerçek bir sirkte (Ringling Bros. and Barnum & Bailey’s Circus) çekilen filmin kadrosunda Betty Hutton, Charlton Heston, James Stewart ve Dorothy Lamour var. Asıl ilginci, yakışıklı James Stewart’ın hep palyaço makyajıyla oynaması.
“How the West Was Won/Batı’nın Zaferi” (1962): Posterinde ‘24 muhteşem yıldız filme çekilmiş en büyük macerada” yazıyor. Filme çekilmiş en büyük macera olmasa da yıldız kısmı tamamen doğru. Spencer Tracy’nin anlatıcı olduğu bu western’de Gregory Peck, Henry Fonda, Debbie Reynolds, James Stewart, Eli Wallach, John Wayne ve Richard Widmark gibi hepsini birlikte izlemenin neredeyse imkansız olduğu pek çok star var.
“The Longest Day/En Uzun Gün” (1962): “42 uluslararası yıldız” notuyla seyircisini selamlayan yapım, Normandiya Çıkarması’nı anlatan epik bir savaş filmi. Kadrosunda John Wayne, Robert Mitchum, Richard Burton ve Sean Connery’den Henry Fonda, George Segal, Robert Wagner ve Paul Anka’ya yok yok.
“A Bridge Too Far/Savaş Köprüleri” (1977): Richard Attenborough imzalı bu epik savaş filmi 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi işgali altındaki Hollanda’da başarısız olan bir operasyonu anlatıyor. Dirk Bogarde, James Caan, Michael Caine, Sean Connery, Gene Hackman, Anthony Hopkins, Laurence Olivier, Ryan O’Neal, Robert Redford, Maximilian Schell ve Liv Ullmann’ın yer aldığı kadro yıkılıyor. Zira hem zamanının yıldızlarını hem de sonradan yıldızlaşacakları bir araya getiriyor.
“Murder on the Orient Express/Doğu Ekspresinde Cinayet” (1974): Sidney Lumet imzalı Agatha Christie uyarlaması, hâlâ türünün en iyilerinden kabul ediliyor. Lauren Bacall, Ingrid Bergman, Sean Connery, Vanessa Redgrave, Michael York, Jacqueline Bisset, Anthony Perkins ve Richard Widmark yıldız geçidi yapıyor filmde.
“JFK” (1991): Oliver Stone, JFK suikastı dosyasının yeniden açılmasını sağladığı bu başyapıtında sadece bir ‘90’lar klasiğine değil, muhteşem bir kadronun buluşmasına da imza atıyor. Başrolde Kevin Costner var ama yan rollerdekilere bakın! Gary Oldman, Jack Lemmon, Walter Matthau, Kevin Bacon, Tommy Lee Jones, Sissy Spacek, Donald Sutherland…
“Prêt-à-porter/Hazır Giyim” (1994): Robert Altman kamerasını moda dünyasının merkezine konumlarken öyle bir kadroyu bir araya getiriyor ki efsane üstüne efsane… Lauren Bacall, Anouk Aimée, Marcello Mastroianni, Sophia Loren, Kim Basinger, Julia Roberts, Tim Robbins ve niceleri…
“The Thin Red Line/İnce Kırmızı Hat” (1998): Terrence Malick savaşın tahribatını olabilecek en sessiz biçimde perdeye getirirken Sean Penn, Jim Caviezel, Nick Nolte, Elias Koteas, Adrien Brody, George Clooney, John Cusack, Woody Harrelson, Jared Leto, John C. Reilly ve John Travolta’lı rüya gibi bir kadro kuruyor.
“Love Actually/Aşk Her Yerde” (2003): Richard Curtis yakın dönemin en iyi romantik komedisine imza atmakla kalmıyor, olağanüstü isimleri de bir araya getiriyor: Hugh Grant, Liam Neeson, Colin Firth, Laura Linney, Emma Thompson, Alan Rickman, Bill Nighy, Rowan Atkinson… Hepsi de muhteşem oynuyor.
“Ocean’s” serisi: 1960 tarihli soygun filmi “Ocean’s 11” Frank Sinatra, Dean Martin, Sammy Davis Jr., Peter Lawford gibi döneminin yıldızlarını bir araya getirmişti. 2000’lerde ise bu macera George Clooney, Matt Damon, Andy García, Brad Pitt, Julia Roberts ve Casey Affleck’li kadroyla yine yıldızlı ve de çok kârlı bir film serisi hâline geldi.
“The Expendables/Cehennem Melekleri” serisi: Sylvester Stallone’un önayak olmasıyla hayata geçen ve 2010’dan itibaren gişesi bol bir seriye dönüşen aksiyon. Seride Stallone ile birlikte Arnold Schwarzenegger, Jason Statham, Jet Li, Dolph Lundgren, Bruce Willis gibi geçmişin ve bugünün aksiyon yıldızlarını izlemek ve nostalji yapmak gerçekten çok eğlenceli.