21 Aralık 2012 - 07:12Kim yapıyor bu takvimleri?Yeni yıl...
Yılbaşı...
"Ne yapacaksın?"
"Nerede kutlayacaksınız?"
"Seyahat var mı seyahat?"
Sanki dünyadaki herkes için doğalmış gibi yılbaşını kutlamak...
Hindi, çeşmeden akan suymuş.
Noel Baba amcamızın oğluymuş.
Hediye almak ise mecburmuş.

Peki ya önceki gün gazetelerde gördüğümüz Melek?
Hani Siverek'te terlikle kilometrelerce uzaklıktaki okuluna giden...
9 kardeşi ve anne-babasıyla tek göz odada oturan...
Ertesi gün gazetelere bu kez "yardım yağdı" diye haber olan...
O da düşünüyor mudur "yılbaşında ne yapacağını"?
"Anne, bu 31 Aralık'ta nerdeyiz?" diye sormuş mudur bir kez olsun?
31 Aralık biter, 1 Ocak gelir. Hepsi bu.
31 Aralık gecesi kenarını kıvırdığınız sayfayı, 1 Ocak sabahı okumaya devam edersiniz.
O gece seyrettiğiniz filmin stop düğmesine basar, ertesi gün kaldığınız yerden devam edersiniz.
31 Aralık gecesi buzdolabına koymayı unuttuğunuz peyniri, 1 Ocak sabahı kurumuş olarak bulursunuz tabakta.
Günler bir başka yıla döndüklerini bilmezler. Tıpkı saatlerin yeni güne evrildiklerini bilmedikleri gibi.

Siz de öyle yeni yıla girip sayacı sıfırladığınızı; 31 Aralık'ın hatalarını, talihsizliklerini, acılarını, sızılarını geride bırakıp yepyeni bir 1 Ocak'a uyandığınızı sanmayın.
Kendinizi kandırmayın. Ki kanmaların en kötüsüdür.
Hayatınız kaldığınız yerden devam edecek.
Ödemediğiniz hesaplar peşinizden gelecek.
O yıl bitti, hepsi kapandı diye teselli bulmayın.
Takvimi biz yapıyoruz. 2012'yi silip yerine 2013'ü yazıyoruz.
Tıpkı tarihi yaptığımız gibi...
Nasıl “önce o başlattı” diyorsak, nasıl “öldürmedik sürdük” diyorsak, 2018 deriz 2018 olur.
Ya da 18 deriz sadece, kalem bizde değil mi?
Kalem kimdeyse Süleyman odur…
Ama size bir şey söyleyeyim mi…
Sıyrılırız, kimse olup bitenin, onlar olurken susmanın, görmezden gelmenin, göz yummanın faturasını önümüzde çıkarmaz demeyin.
Zaman aşımını devlet uygular. İnsan ise aşınır sadece.
Dilenecek özürleri zamana bırakmayın.