28 Ekim 2012 - 03:10Aslan yürekli bir kadın"Biz herkes gibi değiliz, farklıyız. Ama farklı olan ne acaba?"

1960'ların Türkiye'sinde bir çocuk.

Belki 1960'ların Diyarbakır'ı demek daha doğru.

Babaannesi de, dedesi de Ermeni. Ama babası "Biz Kürdüz" diyor.

Annesi Dersimli. "İrşad" edilmek üzere ailesinden koparılan kayıp kızlardan biri.

Öğretmen olmak üzere çıkıyor yola, henüz 10 yaşında ayrılıyor evinden.

Önünde her adımı mücadele dolu bir hayat olduğunu bilmeden.
Onun adı Nebahat Akkoç...

Hayat hikayesini Ceren Belge kaleme aldı.
Ayizi Kitap'tan çıkan kitabın adı "OHAL'de Feminizm".
Akkoç'un açıkyüreklilikle anlattığı hikayesi, bu ülkenin kimlikle yaşadığı sorunların özeti gibi.
Kim olduğunuzu ancak "öteki" olduğunuzda fark ettiğiniz bir ülke burası; kimliğinizi terle, kanla, acıyla edinebildiğiniz bir ülke...

Nebahat Akkoç'un hak mücadelesi önce öldürülen öğretmenlerin sesi olduğu sendika başkanlığı ile başlıyor.
Ardından da bağımsız bir vakıf olan KAMER geliyor. Kadınların Doğu'daki yüzü olan KAMER.
Akkoç anlattıkça Türkiye'nin düğümleri de bir bir seriliyor önümüze.

Devlete tarafından teröre destekle, Kürt hareketi tarafından da hainlikle suçlanarak ödüyor bağımsızlığın bedelini.

Kocasını evinin birkaç metre uzağında vuranlarla, çocuklarını bir gece olsun huzurla uykuya dalmaktan alıkoyanlarla, kendisine olmadık işkenceler yapanlarla aynı sokaklarda yürüyerek devam ediyor yoluna.

O, kitabın yazarı Ceren Belge'nin sözleriyle, "Siyasi iktidarın kendisini ve ailesini yok etmek için yaptığı onca şeye misillemeyle veya teslimiyetle değil, kendi hikayesini başkalarının da hikayesi yaparak, hukukun bittiği yerde dahi adalet duygusundan vazgeçmeyerek karşılık vermiş bir kadın".

Nebahat Akkoç'un hikayesini okuyun.
Hayatı tanımak için...