Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Yavuz Hakan Tok | Yeni nesil Karadeniz müziği: Selim Bölükbaşı - "Akl-ı Selim"

Yeni nesil Karadeniz müziği: Selim Bölükbaşı - "Akl-ı Selim"

13 Nisan 2015 - 11:04
Bakmayın kapakta Bölükbaşı’nın kemençe ile verdiği poza. Kemençe sesini ve dahi Karadeniz müziğini pek sevmeyenlerin bile sıkılmadan dinleyebileceği bir albüm bu. İçinden rock, pop ve senfonik müzik geçiyor
Karadenizli bir aileden gelmesine karşın İstanbul’da doğup büyüyen ve bu nedenle Karadeniz kültürüne pek de aşina olmayan Selim Bölükbaşı, müziğe ve enstrümanlara olan tutkusuyla çıktığı yolculukta, Birol Topaloğlu, Kazım Koyuncu ve Volkan Konak gibi yakın dönem Karadeniz müziğinin öncüleriyle birlikte çalışma fırsatı yakalamış. Zaten bu sebeple de türün takipçileri tarafından tanınan bir isimdi yıllardır. Tulum ve kemençeyi çalmakla yetinmeyip, Karadeniz’in bu iki ikonik enstrümanına hem yapısal, hem de çalma tekniği açısından yenilikler getirmesiyle de tanınan Selim Bölükbaşı, bu defa bir albümle çıkıyor dinleyici karşısında. Geçtiğimiz günlerde Poll Production etiketiyle yayımlanan albüm, “Akl-ı Selim” adını taşıyor.
 

Kartonet yazısında, bu kadar geç albüm yayımlamasının nedenini şöyle açıklıyor Selim Bölükbaşı: “Bu bekleyişin; kendimi daha iyi yetiştirme, bir had bilme, bir durulma ve olgunlaşma, akl-ı selim haline ulaşma evresi olduğunu belirtmek isterim."

Müzik piyasasında pek de duymaya alışık olmadığımız cümleler bunlar. Galiba sadece dişiyle tırnağıyla, uğraşa didine, merdivenin basamaklarını adım adım çıkanlara mahsus o “had bilme, olgunlaşma,” bilinci. Bölükbaşı’nın bu kategoride olduğu gerçeği ise su götürmez. Zaten albümü dinlerken en çok bunu hissediyorsunuz.
 
Bu aslında bir solistin değil, bir müzisyenin albümü. Albümde iki de enstrümantal parça yer alması boşuna değil. Nitekim başından sonuna dek kusursuz bir solist dinlediğimizi de söyleyemeyiz. Buna karşın yaptığı müziğin inceliklerine vâkıf bir müzisyenin elinden çıkmış, yaratıcı ve deneysel detaylar barındıran bir albüm bu.
 
Albümde yer alan 14 parça arasında anonim Karadeniz türküleri de var, Selim Bölükbaşı’nın ve başka bestecilerin türkü formunda besteleri de. En enteresanı ise albümün açılış şarkısı “Aşkım Karşı Kıyıda”. Türkçe sözlerini Serkan Yıldız’ın yazdığı bu şarkı, tıpkı yıllar önce Volkan Konak’ın “Hey Gidi Karadeniz” adlı Yunan adaptasyonu şarkısında olduğu gibi, memlekete kıyısı olan iki denizin benzer/ortak armonisinden ses veriyor ve bu nedenle de albümün bütünü içerisinde farklı bir yerde duruyor.
 
“Sevip Alamiyanun” ve “Of Çeker”, iki anonim Hemşin Türküsü. Volkan Konak’ın derlediği “Varun Söyleyin Anneme” ve Celal Bahçekapılı’nın derlediği “Hamsiköy” de albümdeki diğer otantik türküler. Otantiğin özünü bozmadan peşinden giden “Fadime”, “Gülliye” ve “Gel Sesume Sesume” ise Bölükbaşı’nın besteci olarak da imza attığı türküler. “110 KM” ve “Sana”, Bölükbaşı’nın bestelediği enstrümantal parçalar. Yine Selim Bölükbaşı tarafından bestelenmiş “Çona” ve “Gri Sular” ise bir parça daha şarkı formuna yakın ve özellikle “Gri Sular” Serkan Yıldız tarafından yazılmış sözleriyle dikkat çekici.
 
 
Yanı sıra Hasan Fehmi Sözeri’den “Dere Akayi Dere” ve Mustafa Şafak’tan “Oyali Çemberune” ile albüm tamamlanıyor. Albümün ilk klip şarkısı da olan “Oyali Çemberune”de Selim Bölükbaşı, Volkan Konak ile düet yapıyor. Volkan Konak, önümüzdeki günlerde yayımlanacak yeni albümünde bu şarkıyı solo olarak da seslendirmiş bu arada.
 
Bakmayın kapakta Bölükbaşı’nın kemençe ile verdiği poza. Kemençe sesini ve dahi Karadeniz müziğini pek sevmeyenlerin bile sıkılmadan dinleyebileceği bir albüm bu. Çünkü içinden 'rock', pop ve hatta beklenmedik bir biçimde senfonik müzik de geçiyor. Kemençe ve tulumun seslerini ise her zaman duyduğunuzdan farklı duyuyorsunuz albüm boyunca zaten. Klarnet, çello, saksafon gibi farklı renklerdeki sazlar da cabası. Bu anlamda Selim Bölükbaşı, yıllarca birlikte çalıştığı ustalarının izinden gidiyor gibi görünmekle birlikte, onların yaptıklarının üzerine fazladan bir tuğla koymayı da başarıyor. Tam da burada bir küçük not: Albümün bütününde ama özellikle “rock” motifli düzenlemelerde davulu daha ne ve temiz, belki bir parça daha yüksek duymamız iyi olurmuş, onu da söylemem lazım.
 
Çok fazla sayıda Karadeniz müziği içerikli albüm yapılıyor son yıllarda. Onların arasında ilk dinleyişte ayırt edilebilen bir farklılığı var bu albümün. Kulak vermekte fayda var.