Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Yavuz Hakan Tok | Son yılların en iyi Türkçe pop albümlerinden: Yonca Evcimik - "15."

Son yılların en iyi Türkçe pop albümlerinden: Yonca Evcimik - "15."

10 Kasım 2014 - 10:11
Evcimik'in "15." albümü, günümüz Türkçe pop seyrinden birkaç fersah ötede bir 'sound'a ve çok deneyimli ve başarılı bir ekibe sahip
Yonca Evcimik, hem müzik kariyerinin son 20 yılındaki en iyi albümü, hem de Türkçe pop müziğin son yıllardaki en iyi albümlerinden birini yaptı. Evcimik’in on beşinci albümü olması hasebiyle “15.” Adı verilmiş albüm, geçtiğimiz Haziran ayında İrem Records etiketiyle piyasaya sürüldü. Şahane bir şarkıcı olmasa da zekice manevralar ve doğru işbirlikleriyle pop müziğin ‘90’lardaki patlamasını tetikleyen, yaptığı işlerle dönemin öncülerinden biri olan Yonca Evcimik’in o günlerdeki çizgisini bugünlerde bile yakalayabilen yok. Ne var ki ‘90’ların ilk yarısında yakaladığı çıkışı, 1995 sonrasında aynı ivmeyle sürdürebildiğini söylemek de zor.
 
Popüler müzik risk almadan yapılmaz. Çünkü dinleyicinin beğenileri zamanın ruhuna göre değişir, devinir sürekli. Bu noktada belki Evcimik haklıdır; o çok sevilmiş çocuksu ve çılgın halinden Sezen Aksu şarkıları söyleyen olgun ve seksi kadına dönüşürken kendince bir risk almıştır. Dinleyici bu hamleyi görür ya da görmez; onu önceden kestirmek zordur. Ama Evcimik diskografisinde hiç olmaması gereken düpedüz kötü iki şarkı var ki, bence kariyerine en büyük zararı o şarkılar verdi. “Oldu Gözlerim Doldu” ve “Tweetine Bandım”dan bahsediyorum, evet.
 
Buradan baktığınızda, uzun süredir bir “hit” şarkı çıkarmamış, üstüne üstlük araya kötü şarkılar sıkıştırmış Yonca Evcimik’in, iyi bir albümle bile arayı kapatması zor görünüyor ki neresinden baksanız “15.” gayet iyi bir pop albümü. Bir kere “sound” günümüz Türkçe pop seyrinden birkaç fersah ötede ve bu anlamda yenilikçi bile sayılabilir. Okay Barış gibi bir genç yeteneğe ağırlıklı olarak sırtını dayarken, Serhat Tekin gibi bir başka genç yetenekten de istifade etmiş, Barlas Erinç ve Serdar Ortaç gibi “hit” garantili eski kurtlardan da şarkı alarak işi şansa bırakmamış. E albümün prodüktörü de Aykut Gürel olunca taşlar yerine doğru oturmuş.
 
Yonca’nın o eski tarzına, havasına ve de sesinde çok uyan, çok doğru şarkılar var albümde. Özellikle de Okay Barış’ın daha önce kendisinin de seslendirdiği “Burası İstanbul” adlı şarkı Yonca için biçilmiş kaftan. Aynı şekilde, bir Serdar Ortaç şarkısı olmasına rağmen, Volga Tamöz’ün düzenlemesiyle  beklenmedik bir biçimde dikkat çekici bir Evcimik şarkısına dönüşmüş olan “Sana Ne?” albümü zımba gibi açıyor. Ben en çok söz ve müziği Murat Aydemir’e ait “Topla Gel”i sevdim, onu da söyleyeyim.
 
 
Yavaş şarkılarda çok iddialı şarkıcılık performansları gerektirmeyen, küçük ama etkili şarkılar doğru tınlıyor Yonca Evcimik’in sesinde. “Başkasın Sen” tam da bu yüzden doğru ve vurucu bir şarkı olmuş. Algılaması bir parça daha zor, daha sofistike bir şarkı olan ve Okay Barış’ın sesiyle de eşlik ettiği “Çok mu Zor?” da öyle. Orta tempodaki iki Serhat Tekin şarkısı “Hayat İşte” ve “Kolay” ise melodik zenginlikleri ile dikkat çekiyor. Her Barlas Erinç şarkısı gibi içinde bir parça espri barındıran “Zaman Kötü” ve “Ekmek Arası” da, akılda kalıcı nakaratlarıyla tipik Yonca Evcimik stilinde şarkılar. Yine bir Okay Barış şarkısı olan “Kadınım Diyorsan” ise sözleriyle de dikkat çeken, sağlam bir elektronik dans müziği örneği.
 
Serhat Tekin’in fotoğrafları ve Özlem Semiz’in grafik tasarımıyla kartoneti de dâhil olmak üzere neresinden bakılsa özene bezene hazırlanmış, kendi kulvarında olabildiğince iyi bir albüm bu. Ancak gerek Evcimik’in bir zamanlar sektörde gösterdiği başarının altını kendi üslubunca kalın kalın çizip durmasının, bu arada ifrada da kaçmasının yarattığı, hakkındaki pek de sempatik olmayan algı (Türk popunda ilk dans edip şarkı söyleyenin, ilk “single” yapanın kendisi olduğunu iddia etmesi gibi ki elbette öyle değil), bu arada Aysel Gürel, Hande Yener gibi isimlerin etrafında dönen yersiz polemikleri ve gerekse yukarıda bahsi geçen, kariyerinin 1995-2014 arasındaki dalgalı seyri, bu albümün önündeki en büyük engeller gibi görünüyor. Bunları aşabilirse ne alâ. Aşamazsa, bu albüme yazık olacak.