Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Selin Gürel | Vizyonda bir küçük hazine

Vizyonda bir küçük hazine

20 Mart 2013 - 07:03 | Eve dönemeyiş: Alphan Eşeli'nin filmi, kahramanlık hikayesi anlatmayan, "gerçek" bir savaş filmi olmasıyla bile övgüyü hak ediyor.
Türk sinemasında savaş filmi türüne, özellikle de Çanakkale Savaşı filmlerine doyduğumuzu hissettiğimiz şu günlerde, “Eve Dönüş: Sarıkamış 1915” bambaşka bir tat bırakıyor ağızlarda. İzleyin, izlettirin.Geleneksel savaş filmlerinin hamurunda bulunan kahramanlık hikayeleri, “Eve Dönüş: Sarıkamış 1915”in radarına girmiyor. Oysa sadece Türk sineması değil dünya sineması dahilinde de savaş filmlerinin önemli bir bölümü kahramanlık hikayesi anlatmakla yükümlüdür. Halklara bir zamanlar büyük zorluklarla kazanılmış milli bir zaferi veya sonuç hüsran da olsa yine binbir güçlükle gerçekleşmiş ve teselli armağanı mahiyetindeki bireysel bir zaferi hatırlatmak, dahası yeniden yaşatmak gibi ulvi bir niyet vardır gönüllerde. Diğer yandan herkes bilir ki, en iyi savaş filmleri seyircinin içini milli gururla doldurmayandır. Savaşma zorunluluğunu erkek cesaretinin ve şerefinin doruk noktasına çıktığı, gururla şişinmiş bir gösteri olarak sunan filmler, savaş filmi türüne yenilikçi bir katkı sağlamaktan çok uzaktır. İşte türe -Türk sineması sınırları dahilinde- yenilikçi bir katkıdan bahsediyorsak eğer, “Eve Dönüş: Sarıkamış 1915”i tam da bu noktada anmak gerekiyor.

Dış mekan çekimlerinin uçsuz bucaksız, korkutucu "beyaz"ının yerini, iç mekanda tekinsiz bir “siyah” alıyor. Nergis Öztürk, "Eve Dönüş: Sarıkamış 1915"te.


Yönetmen Alphan Eşeli ilk sinema filminde cüretkar bir hamleyle, tür değil bir alttürün hizmetine adıyor kendini ve bir savaşı dikkatlice arka plana yerleştirip filmini psikolojik gerilim / atmosfer gerilimi öğeleriyle süslüyor. Hem de çoğunlukla kısıtlı bir alan içinde kalarak. Böylece tek bir savaş sahnesi çekmeden, sadece Sarıkamış bozgununu değil, genel olarak savaş kavramını, kahramanlık hikayeleriyle uzaktan yakından alakası olmayan, layık olduğu boğucu, karanlık bir gerçekliğe kavuşturuyor. Kan ter içinde birbirini öldüren askerlerin görüntüsünden çok daha etkileyici, insanın içine işleyen bir savaş mağduriyeti var filmde. Çok zor kış şartlarında çekilen dış mekan sahnelerinde hem karakterlerin hem de izleyicinin önüne serilen, uçsuz bucaksız, korkutucu “beyaz”ın yerini, iç mekanda tekinsiz bir “siyah” alıyor. Bu karşıtlık, atmosfer gerilimi için gereken malzemeyi sağlıyor. Önce sonsuzluğun ortasında yitip gitme tehlikesi, sonra da dar alanda kapana kısılmanın verdiği klostrofobik ruhsal sarsıntılar…

Deneyimli oyuncu Uğur Polat, "Eve Dönüş: Sarıkamış 1915"te.


Türk sinemasının ana türlerin ezberinden uzaklaşıp alttürlere yönelmesi, filmin niteliği ne olursa olsun her seferinde sevindirici bir gelişme olarak değerlendirilmeli. Bir de “Eve Dönüş: Sarıkamış 1915” gibi alttür formülünü başarıyla uygulayan, işini şansa bırakmayan, orijinal bir girişimse eğer karşımızdaki, Eşeli ve ekibini iki kez tebrik etmek gerekiyor. “Eve Dönüş: Sarıkamış 1915” hala vizyonda. Savaş alanlarında figüranlar eşliğinde kazanılan zaferlerden sıkıldıysanız, hem gerçek hem mecazi anlamda “zehir” gibi bir film bekliyor sizi salonlarda.