Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Selin Gürel | Şehre bir film gelir…

Şehre bir film gelir…

20 Kasım 2013 - 10:11
Malatya Uluslararası Film Festivali, son dört yıldır Malatyalı sinemaseverlerin dünyasında fırtınalar estiriyor.Malatya’yı bir festival kenti yapanlara ayrı ayrı teşekkür etmek gerek. Kasım aylarının şehrin sakinleri tarafından bir başka heyecanla beklendiği Malatya’da, dört yıldır hiçbir şey eskisi gibi değil. Şehrin sinemaları, yılda bir kez de olsa festival afişleriyle kaplanıyor. Bilet fiyatları el yakmıyor. Herkesten önce öğrenciler, gişelerin önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. Sanki duyan geliyor. Salonlar dolup dolup boşalıyor. Koltuklar doluysa, merdivenlerde oturuluyor. Özveri, heves, heyecan, hepsi birbirine karışıyor.

Bu heyecanlı seyircilerin karşısına çıkan film seçkisinin, yılın festival festival gezmiş yapımlarından oluşması, Malatyalı sinemaseveri bir anda birkaç günlüğüne Filmekimi’ne, birkaç günlüğüne Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne, birkaç günlüğüne de Uluslararası İstanbul Film Festivali’ne katılmış duruma getiriyor. Bir Anadolu kentinde yaşıyorsanız, bunun ne kadar değerli bir hediye olduğunu anlatmaya gerek yok demektir. Yok yaşamıyorsanız, sinemaya her gidişinizde salonların büyük çoğunluğunun, üstelik birkaç salonda birden oynayan popüler yerli filmlere ayrıldığını düşünün bir. Beklediğiniz yabancı festival filmini veya bağımsız yerli filmi kendi kentinizde izleyemeyeceğinizden emin olduğunuzu… Sonra, şehre bir festival geldiğini hayal edin.

Tilda Swinton ve Tom Hiddleston'ın rol aldığı Jim Jarmusch filmi “Sadece Aşıklar Hayatta Kalır / Only Lovers Left Alive”, festivalde gösteriliyor.


İşte Malatya Uluslararası Film Festivali, bu tür hislerle karşılanıyor her sene. Heyecan öyle bir noktaya varıyor ki, örneğin genç bir öğretmen bir Jim Jarmusch filmine bütün minik öğrencilerini getirebiliyor. Filmlerin yaş sınırları hiçe sayıldığı için, tek başına Tilda Swinton’ın peruğu bile küçük suratlarda bir şok dalgası yaratabiliyor. Swinton’ın çıplak vücudu ise bütün salona yayılan bir kıpırdanmanın mimarı oluyor. O küçük çocuklar yıllar sonra “Sadece Aşıklar Hayatta Kalır / Only Lovers Left Alive”ın ismini anımsayamayacak, ama ilkokula giderken öğretmenleri tarafından götürüldükleri bir filmde ne tuhaf şeyler gördüklerinden bahsedecekler. Ve festival, sırf bu şekilde bile misyonunu yerine getirmiş sayacak kendini. Saymalı da.