Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Seçkin Selvi | Yeni Bir Topluluk - Yeni Bir Oyun

Yeni Bir Topluluk - Yeni Bir Oyun

10 Kasım 2012 - 07:11 | Tiyatro İstanbul'un sahnelediği "İsim Şehir Hayvan".
Kasım ayında öne çıkan tiyatro etkinliklerine göz atıyoruz...
Rutkay Aziz ve Taner Barlas’tan sezona damga vuracak oyun: “Adalet, Sizsiniz”

Yeni tiyatro döneminin başlarında, yeni bir tiyatro topluluğuyla tanışıyoruz: “Perdeci Oyuncuları.” Muhsin Ertuğrul hocalarının, yazılarına “Perdeci” imzasını atmasından esinlenerek, kendilerine “Perdeci Oyuncuları” adını veren Rutkay Aziz ve Taner Barlas, ilk oyunları “Adalet, Sizsiniz” ile 23 Kasım’da CKM salonunda perde açıyorlar. Ümit Denizer’in yazdığı, 2012 Cevdet Kudret Tiyatro Ödülü’nü kazanan oyun, yargının siyasallaşmasını irdeliyor.

“Adalet, Sizsiniz” M.Ö.5.yüzyılda Atina’da, Beş Yüzler Meclisi’nin ölüme mahkûm ettiği düşünür Sokrates, 1633 yılında Roma’da, Engizisyon’un müebbet hapse mahkûm ettiği bilim adamı Galileo ve Boston’daki taraflı mahkeme tarafından 1920 yılında mahkûm edilip 1927’de idam edilen iki İtalyan göçmen işçi Sacco ile Vanzetti’nin hikâyelerini aktarıyor. Oyunun sahne tasarımı ve kostümleri Metin Deniz, kukla uygulamaları Bülent İşcan tarafından gerçekleştiriliyor.

Perdeci Oyuncuları'na hoş geldiniz diyorum.

Kasım Ayında Öne Çıkan Oyunlar



İsim Şehir Hayvan İstanbul’da

Parıltılı zekâsı, yüklü donanımı, en önemlisi de dünyaya doğru pencereden bakışıyla büyük bir okur kitlesinin hayranlığını kazanmış olan Yılmaz Özdil’in köşe yazılarından kitaplaştırdığı “İsim Şehir Hayvan, bu tiyatro döneminde Saygı Delibaş ve Fethi Kantarcı’nın uyarlamasıyla sahnelere taşındı. Köşe yazılarını oyunlaştırmak gibi zor bir “ilk” taşın altına ellerini koyan Delibaş ve Kantarcı, bu proje için en uygun biçem olan kabare türünü seçmişler; canlı müzik eşliğinde oynanan bir episodlar dizisi halinde oyunlaştırmışlar. Oyundaki metrobüs bölümleri biraz daha kısa olabilirdi diye düşünüyorum. Buna karşılık, oyunun akışı ikinci perdede, özellikle de genç yazarların doğru seçimiyle sıralanan finale doğru yükselen bir grafik çiziyor.

Metin Serezli’nin usta yönetiminde, Barış Dinçel’in düzenin çarpıklığını vurgulayan dekorunda Sinan Demir’in kostümleri, Aytekin Saday’ın ışık düzeni, Gizem Erden’in koreografisi ve Serdar Aslan, Zafer Aslan, Alev Azyok’un müziğiyle sahnelenen oyunda Nusret Çetinel, Sabri Özmener, Hülya Gülşen, Bilal Çatalçekiç, Burcu Kazbek, Taner Ergör, Banu Çiçek, Yeliz Şatıroğlu, Levent Çimen, Aybar Taştekin, Anıl Yülek rol alıyor.

Deneyimli oyuncular Nusret Çetinel, Sabri Özmener, Hülya Gülşen ve Bilal Çatalçekiç, Devekuşu Kabare ustalığını izlemiş olanları yadırgatmayan bir oyunculuk düzeyini yakalıyorlar. Tabii Devekuşu devrinde cep telefonları ve SMS’ler olmadığı için, insanlar henüz konuşarak anlaşıyor, o yüzden de dedikleri anlaşılacak biçimde konuşabiliyorlardı. Genç kuşak ise özellikle de her bir sözcüğü önem taşıyan böyle bir oyun için kendilerini biraz daha zorlamalılar diye düşünüyorum.

Bu oyunla alışılmış tarzının dışına çıkma yürekliliğini gösteren Gencay Gürün ve tiyatro İstanbul topluluğu, bütün Türkiye seyircisinin beğenisi kazanacak bir işe imza atmış.

Tek Kelimelik Cümlelerden Oluşan “İki Kişilik Bir Oyun”

Karşılaşan, tanışan, bakışan, şakalaşan, dokunan, sevişen, seven, sahiplenen, özleyen, kıskanan, aldatan, kandıran, terk eden, terk edemeyen, tutunan, tutunamayan, unutan ve hatırlayan, yeniden ve yeniden deneyen iki kişinin yaşam boyu sürdürdükleri bir “ilişki oyunu”.
Devasa bir metal ağın içinde, sıkışıp kalmış iki kişi. Bazen birisi kadın, diğeri erkek. Bazen ikisi kadın, bazen ikisi de erkek. Ne tutunabiliyor, ne bırakabiliyorlar. Yalnızca birbirleriyle temas edip, sonra uzaklaştıkları, bitmek bilmeyen bir med-cezirin içinde hapisler.
Bülent Erkmen’in bu konsept temelinde kurduğu, sahnelediği ve Salon-DOT işbirliğiyle gerçekleşen “İki Kişilik Bir Oyun”un, her biri “tek bir kelime”den oluşan cümlelerini Aslı Mertan ve Bülent Erkmen birlikte yazdı. Oyuncu kadrosunda Ece Dizdar, Pınar Töre, Serkan Salihoğlu ve Tan Temel rol alıyor.

Tüm mekanların, zamanların ve sosyal, kültürel, ulusal, cinsel tüm kimliklerin ötesinde bir gerçekliğe ulaşmaya çalışan bu iki kişilik oyunu dört oyuncu, “farklı eşleşmeler”le, dönüşümlü olarak oynuyorlar. Bu oyunun aynı isimli, Yekta Kopan’ın yazdığı, farklı ilk versiyonu 2006 yılında Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali ve Tiyatro Olimpiyatları kapsamında oynandı.

Oyun tarihleri: 12, 19, 26 Kasım / 3, 10, 17, 24 Aralık / 7, 14, 21, 28 Ocak / 4 Şubat 21.00'de Salon İKSV'de.

Genco Erkal ile Tülay Günal Avrupa ve Asya yakasında

Genco Erkal ve Tülay Günal’ın oynadıkları, Tiyatro Eleştirmenler Birliği’nin “Yılın Tiyatro Oyunu Ödülü”nü alan “Ben Bertolt Brecht” oyunu, 14 Kasım’da Profilo Büyük Salon’da, 17 Kasım’da da Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde bir kez daha seyirci karşısına çıkıyor.

Bütün yapıtlarında insanın gözünü açan, ufkunu genişleten, sorularla kışkırtan, uyaran, baştan çıkaran Bertolt Brecht’in şiir, şarkı ve öykülerinden Genco Erkal’ın uyarladığı iki kişilik oyun, piyanist Yiğit Özatalay’ın canlı performansı eşliğinde sahneleniyor. Kurt Weill, Hans Eissler, Paul Dessau ve Sarper Özsan’ın müziklerinin seslendirildiği oyunun sahne tasarımı Ali Yenel’in, giyisileri Özlem Kaya’nın, ışık tasarımını Yüksel Aymaz’ın, koreografisi Tan Temel ve Sernaz Demirel’in imzasını taşıyor. Bu önemli sanat şölenini henüz görmediyseniz, Kasım oyunlarını sakın kaçırmayın.