Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Özge Yılmaz | Dada ruhu Cabaret Voltaire’de yaşıyor!

Dada ruhu Cabaret Voltaire’de yaşıyor!

17 Ocak 2013 - 10:01 | Cabaret Voltaire, halen 20. yüzyıl başının aykırı akımı Dada'nın izlerini koruyor.
Dada’nın doğduğu mekân olan Cabaret Voltaire, bugün bir sanat merkezi. Cabaret Voltaire’in yöneticisi Adrian Notz, SPOT’ta verdiği seminerde Dada’nın ne olduğu, ne olmadığı ve bugüne tezahür edişi üzerine konuştuBu hafta, SPOT Art Education & Production’un bir seminerine katıldım. Adrian Notz tarafından verilen bu seminer, “Eternal Bliss? Dada!” (Sonsuz Mutluluk? Dada!) başlığını taşıyordu. Dada, seminer katılımcılarının çoğu için yeni bir konu değildi ama 20. yüzyıl sanatının bu sarsıcı dönemini Cabaret Voltaire’in bugünkü yöneticisinden dinlemek de ayrı bir boyut kattı bilgilerimize. Bu yazı da, Dada’yı anlatmayacak zaten. Cabaret Voltaire’in güncel projelerine değinecek.

Raoul Hausmann'ın 1919'da yaptığı
"Was ist Dada?" isimli çalışma.
"Dada nedir? Sanat mı? Felsefe mi?
Siyaset mi? Yangın sigortası mı?
Veya: devlet dini mi? Dada
gerçek enerji mi? Ya da
hiçbir şey, yani her şey mi?"
Evet, Dada’nın doğduğu yer olan Cabaret Voltaire, 1916’da Hugo Ball, Tristan Tzara ve Jean Arp’ın devam ettiği bir kulüptü. Bugünse, Adrian Notz tarafından yönetilen bir çağdaş sanat merkezi. Notz, 1916’da Dada’nın doğuşuna ev sahipliği yaptıktan sonra yıllarca atıl durumda kalan bu önemli mekânın bir “Dada merkezi”ne dönüştürülme sürecine ve ürettiği projelere de değindi konuşmasında.

2004 yılında bir “Dada merkezi”, hatta “Dada evi” olarak yeniden açılan Cabaret Voltaire, ilk dört yıl faaliyetlerini sponsor destekleriyle yürütmüş. Bu sört yılın sonunda kamu desteği aradığında ise sağ kanat politikacılar bu desteğe karşı çıkıp bunu vergilerin boşa harcanması olarak tanımlasa da, bir referandum yapılmasına karar verilmiş ve referandum sonucunda Dada’nın Zürih için önemli bir değer olduğu kabul edilip Cabaret Voltaire’e fon sağlanmış.

Cabaret Voltaire'in iç mekanından bir görünüm.


Adrian Notz.
Dokuz yıldır aktif bir sanat merkezi olarak çalışan ve Dada çizgisine paralel (ya da bu çizgiyle bir diyalog kurabilen) projeleri ağırlayan Cabaret Voltaire şimdiye dek birçok farklı sergi ve projeyi ağırlamış. Kimi zaman da başka organizasyonlarla işbirliklerinde bulunmuş. Örneğin, Johannes M. Hedinger ve Marcus Gossolt, 4. Moskova Bienali’nde yer alan “Gugus Dada” adlı projelerinde Dada’nın doğum günü olan 6 Şubat’ta doğacak olan bebeklere “Dada” adının verilmesi hâlinde ailelere 10 bin dolar ödeyeceklerini açıklamış. Merak edenler için söyleyelim, sadece bir aile bu çağrıya karşılık verip bebeğine Dada adını vermiş. Bebek Dada (tam adıyla Dada Kim Osarimen Izevbigie) ve ailesi, daha sonra Cabaret Voltaire’de misafir edilmiş. Cabaret Voltaire’in davetiyle Zürih’e gelen aktivist grup The Yes Man de, 2012 Şubat’ında temizlik bezi kostümlerini giyerek UBS’i (Union Bank of Switzerland) işgal etmiş. Devasa paspasları andıran The Yes Man üyeleri, ansızın girdikleri bankanın içinde çeşitli yerlere sürünerek bankayı “temizlemeye” çalışmışlar. Dada ruhunu günümüzde yaşatmaya devam eden Cabaret Voltaire’in önümüzdeki günlerde ağırlayacağı sergi “The Translation” ise, Başak Şenova küratörlüğünde düzenleniyor. Dada’nın 97. doğum günü çerçevesinde 5 Şubat’ta açılacak olan sergiyle ilgili detaylarsa yakında...