Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Orhan Tüleylioğlu | Yitirdiğimiz yasa
13 Mart 2013 - 01:03
Türk Edebiyatı'nın "masal babası" Oğuz Tansel, masallarında dünya görüşünü yansıtan bir yöntemi yeğledi: “Ben masallarımı, eğlendirmek, uyutmak için yazmadım; bilinçlendirmek, uyarmak için yazdım...”
Edebiyatımızın “Masal Babası” Oğuz Tansel, şiirleriyle tanındı. Toplumsal gerçekçi çizgide sevgi, kardeşlik, özgürlük, barış, eşitlik temalarını işlediği şiirlerinde yalın bir söyleyişe ulaştı. Türkçeyi ustalıkla kullanarak, halk söyleminden, folklorik ögelerden yararlandı. Doğayı betimlerken anlattığı hep insandı.

Oğuz Tansel, Türk edebiyatının özgün şairlerinden biri olduğu kadar, aynı zamanda bir masal ustasıydı. Masallar derledi. Şiirlerindeki titiz dil işçiliği ve ustalığını masallarına da yansıttı. Onun “Bir kanadı halk, bir kanadı duygu, bir kanadı bilgelik”ti.

Masallarında dünya görüşünü yansıtan bir yöntemi yeğledi. “Ben masallarımı, çocukları, gençleri, erişkinleri eğlendirmek, uyutmak için yazmadım; onları bilinçlendirmek, uyarmak için yazdım...” diyordu.

Halk bilgisiyle çağdaşlığı özümseyerek kendi bilgeliğini yaratan Tansel, ortaokullarda öğretmenlik yaptı. Öğrencilerine açık fikirli olmayı, her şeyi akıl yoluyla çözmeyi bıkmadan usanmadan anlattı. Sanatın her dalına büyük ilgi ve saygı duydu, bunu öğrencilerine de aşılamaya çalıştı.

Yapıtları İngilizce, Fransızca, Almanca, Danimarka ve Kore dillerine çevrildi. Ardında şiir ve masal kitapları ile halk kültürü, sanat, edebiyat ve toplum sorunları üzerine yazılmış yüzlerce makale bıraktı.

Edebiyat yoluyla olduğu kadar, toplumcu kişiliği ve örgütçülüğüyle de tanınan Tansel, 1994’de Ankara’da yaşama veda etti. Dostları 1996 yılında, anısına, “Üç Kanatlı Masal Kuşu Oğuz Tansel” adlı kitabı çıkardılar.

Folklor Araştırmacıları Vakfı Başkanı ve folklor/edebiyat dergisi Genel Yayın Yönetmeni, Metin Turan şunları söyler:

“Oğuz Tansel yaratıcılığı, özellikle masallar göz önüne alındığında, bildik anlamdaki masal derleyicilerinin aktarmacılığı olarak görülmemelidir. Onun bir folklorcu olarak derlemelerde gösterdiği özen, edebiyat insanı olarak yaratıcılığıyla bütünleştiğinde masalcı babaya dönüşür.

Oğuz Tansel, gerçek bir öğretmendir. Hayat öğretmenidir.

Sadece geçimini sağladığı bir meslek olması dolayısıyla değil, yürütmekten kıvanç duyduğu eylemlerin toplumsallaşması anlamında da Oğuz Tansel öğretmendir.

Bu kuşak aydınların adlarını her andığımda vurgulamak gereği duyarım, özgeçmişlerini öğretmenleriyle zenginleştiren ve bunu kendi öğrencilerine de kalıt bırakan bir kuşağın insanlarındandır Oğuz Tansel. Yaratıcılıkları salt edebiyat/sanat anlamında değil; omuzladıkları toplumsal sorumluluğun hayatla buluşmasını sağlamak noktasında gösterdikleri erdemli dirençte yatmaktadır.”


Oğuz Tansel özgür, eşitlikçi, adaletli bir dünya düşlemişti. Şiirlerini büyük bir içtenlikle kaleme aldı. İşte “Yitirdiğimiz Yasa” şiiri.

Bitkilerden dayanaksız olmuşuz
Ömrümüz ağaçlarınkinden kısa
Değiliz kuşlar kadar
El ele versek artar gücümüz
Olanca ateşiyle yüreğimizin
Kor haline gelivermek
İnsanı dünyayı ölesiye
Yeniden yaratıp sevmek
Yitirdiğimiz yasa
İşte toprak işte insan
Onu getirelim dile