Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Mutlu Tanberk | Samsun ve Istanbul Dünya Dans Günü Kutlamaları

Samsun ve Istanbul Dünya Dans Günü Kutlamaları

02 Mayıs 2013 - 11:05 | Samsun Devlet Opera ve Balesi, 29 Nisan Dünya Dans Günü'nü
29 Nisan Dünya Dans Günü'nde, daha önce kendi sahnelerinde hiç seyretmediğim, 2008'de kurulmuş Samsun Devlet Opera ve Balesi'nin "Bach Alla Turca" performansını izleme şansı buldumUNESCO’nun işbirliği yaptığı ortağı, Uluslararası Tiyatro Enstitüsü'nün (ITI) Dans Komitesi tarafından, 1727-1810 tarihleri arasında yaşamış, ünlü Fransız bale eğitmeni, koreografı ve yazarı Jean-Georges Noverre*’in doğum günü olan 29 Nisan’da kutlanmasına karar verilen Dünya Dans Günü, 1982’den beri her sene dünyanın dört bir yanında çeşitli etkinliklerle kutlanmakta. Ülkemizde de kutlanan Dünya Dans Günü için, Devlet Balelerimiz bu sene öncesinde, 29 Nisan’da ve sonrasında özel programlar hazırladılar.

Samsun Devlet Opera ve Balesi'nin sahnelediği "Bach Alla Turca"nın ilk bölümünün prodüksiyonu Marco Cantalupo ve Katarzyna Gdaniec'e aitti.


Ben bu sene 29 Nisan’da, daha evvel Bodrum Bale Festivali’nde seyrettiğim ancak kendi sahnelerinde hiç görmediğim, 2008 yılında kurulmuş olan Samsun Devlet Opera ve Balesi’nin Dünya Dans Günü programına katıldım. O gece prömiyeri yapılan "Bach Alla Turca" Balesi iki bölümden oluşuyordu.

İlk bölüm, J.S.Bach’ın Klavsen Konçertosu eşliğinde, libretto, koreografi, dekor ve kostüm tasarımı Marco Cantalupo ve Katarzyna Gdaniec’e ait olan Konçerto’ydu.
Bir masanın etrafında, üstünde, yanında dans eden 4 dansçının hareketle tartışmaları, Bach’ın müziğine harika ve dinamik bir şekilde eşlik etti.

İkinci bölümde ise, Devlet Opera ve Baleleri Baş Koreografı Mehmet Balkan’ın yeni eseri Bach Alla Turca vardı. Bach’ın müziğini piyano ve oryantal perküsyonlarla bir araya getiren Anjelika Akbar’ın farklı ve keyifli müzikal yorumunun kullanıldığı eser, Lale Balkan ve Junko Hikasa tarafından sahneye koyulmuş. Esprili bölümleri, toplu dansları anlamında eseri çok beğendim. Samsun Devlet Balesi dansçılarının, 2 sene öncesine göre çok iyileşmiş olduklarını ve uyum içinde dans ettiklerini mutlulukla seyrettim. Ama… eserde bir pas de deux (ikili dans) vardı ki, baleyi neden bu kadar tutkuyla sevdiğimi hem de Dünya Dans Günü’nde, bana bir kere daha hatırlattı. Zaten ruhunuzu yücelten bir müzik eşliğinde, hareketlerin müzikle mükemmel uyumu, muhteşem bir estetiklik, şahane bir performans vardı sahnede. Seçil Eyilikeder, Mehmet Balkan’ın “Roze” diye isimlendirdiği bu pas de deux’ye harika bir şekilde vokal olarak eşlik etti. Dansçılar dans ederken onun sahnede gezinmesi biraz dikkat dağıtsa da, misafir dansçılar Özge Başaran ve Erhan Güzel mükemmeldiler. Erhan Güzel’in esprili dansı da çok keyifliydi. Anna Gorgiashvili, Nazmiye Kıratlı Khozashvili ve David Khozashvili’yi de beğendim.

"Bach Alla Turca"nın ikinci bölümü baş koreograf Mehmet Balkan'ın, Anjelika Akbar'ın aynı isimli Bach yorumundan yarattığı bale uyarlamasından oluşuyor.


Anjelika Akbar’ın bizzat piyanoyla eşlik etmesi de tabii ki geceyi daha da mükemmelleştirdi.

Samsun Devlet Opera ve Balesi’nin fuayesindeki sergiye de değinmeden geçemeyeceğim. 2012-2013 sezonu ve geçen sezonlardaki opera ve bale eserlerinin, fotorafçı ve opera, bale sanatçıları tarafından çekilmiş 100’ü aşkın fotorafının sergilendiği sergi gerçekten görmeye değer. Bu kapsamlı kutlamalar ile ilgili olarak Samsun Devlet Opera ve Balesi Müdür ve Sanat Yönetmeni Volkan Kıran’ı gönülden tebrik ediyorum.

Ertesi akşam ise, Istanbul Devlet Balesi tarafından düzenlenen Dans Haftası Etkinlikleri’nin ikinci gecesine katıldım. Istanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı öğrencilerinin sahne aldığı gecede, Bale Anasanat Dalı Başkanı Oral Yazıcı, Yrd. Doç.Zehra Tarım Özbal, Natela Arobelidze, Sergo Tereşenko, Murat Kurtulmuş, Zeynep Tutucu, Mercan Selçuk, ve Gizem Tokgöz’ün sahneye koydukları ve koreografilerini yaptığı modern ve klasik eserler yer aldı. Genç dansçılar tarafından mükemmel bir profesyonellikte sahnelenen eserlerden, koreografisi Murat Kurtulmuş tarafından yapılmış “Sekiz” ve Zehra Tarım Özbal ve Oral Yazıcı’nın koreografilerini içeren “Üçleme”, bale sanatının ne kadar zor olduğunu bir kere daha gözler önüne serdi. İki eserden de çok keyif aldım.

Bu sene ki, Dans Günü Kutlamaları’ndan çok memnunum. Üzüntüm İstanbul’un ilk gecesindeki Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservaturı gösterisini, Ankara, İzmir ve Antalya’daki gösterileri kaçırmış olmam! Keşke her ay “Dans Günü Kutlamaları” yapılsa…

* Samsun ve Istanbul’da, sayın Meriç Sümen tarafından kaleme alınmış Dünya Dans Günü bildirisini okuyanlara not: Jean-Georges Noverre, Jan Jorj Nover diye okunur.