Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Mutlu Tanberk | Samsun Devlet Opera ve Balesi atakta!

Samsun Devlet Opera ve Balesi atakta!

06 Mart 2014 - 10:03 | Koreografisi Robert North'a ait olan "Troy Game", Truva dönemi erkeklerinin maçoluğunu alaya alıyor.
Samsun diğer şehirlere nispeten çok daha sonra, 2008 yılında Devlet Opera ve Balesi ile tanışma fırsatı elde etti. Dolayısı ile seyirciye kolaylıkla takip edebilecekleri konuları olan, müzikleri kolay dinlenebilen, keyif verici eserler sunmak çok önemli

Geçen sene Dünya Dans Günü’nde, Samsun Devlet Opera ve Balesi’nden Bach alla Turca’yı seyretmiş, çok beğenmiş, Bodrum Bale Festivali’nde 2 kere daha aynı eseri izlemiştim. Bu hafta onları 2 kısa baleden oluşan yeni programlarında seyrettim. "This is your life (Bu sizin hayatınız)" ve "Troy Game".

 

"This is your life", Türkiye’de bir çok topluluk ile çalışmış Güney Kore’li, ödüllü koreograf Young Soon Hue’nun eseri. Eser sahnede oturan dansçıları, spiker Enver Töre’nin takdimi ile başlıyor. Gürcü, sempatik ve neşeli bir kadın ve hayatından bezmiş tavırlardaki Türk kocası, Samsun’da bir güzellik salonu sahibi “Fransız” Andre, yine hayatından pek memnun görünmeyen bir iş adamı, uzun boylu sevgilisinden istediği kadar ilgi görmeyen Amerikalı şuh kadın Carol, sevgilisi tarafından neden terk edildiğini anlayamamış olan David ve yanlış bir ilişkide olduğunu düşünen kızıl saçlı hoş, genç kadın -spiker ismini telaffuz etmiyor-. Hepsinin hayatlarından kesitleri kendi dillerinde dinliyoruz. Aslında dans eserlerinde nadiren gördüğümüz oldukça uzun konuşmalı bir giriş. Ama spikerin sempatik ve espritüel tanıtımı, karakterlerle yakınlaşmamızı sağlıyor. Sonra Astor Piazolla’nın muhteşem tango müziklerinin eşliğinde danslar başlıyor. İlk dansta, kızıl saçlı, güzel kadının aslında Gürcü kadının kocasının kız arkadaşı olduğunu anlıyoruz. Gürcü kadın rolünde Anna Gorgiashvili dans ediyor. Zaten daha evvelden de beğendiğim bir dansçı. Estetik olarak ta, artistik olarak ta çok beğendim.Kız arkadaş rolünde Gizem Atik, teatral bölümde son derece endişeli ve hatta hafif çekingen iken, dans etmeye başladığında sahneyi mükemmel bir şekilde dolduruyor. Koca rolünde Emre Örgüt’te ikisine başarılı bir şekilde eşlik ediyor. 2. Dans Andre’nin güzellik salonunda 3 müşterisi ile birlikte yaptığı bir dans. Komik ve hoş. Andre rolünde Orçun Ünal başarılı. İş adamının –Boğaçhan Bozcaada- kendi gibi çalışma hayatındaki adamlarla dans ettiği 3. bölüm iş hayatının sıkıntıları güzel ifade etmiş. İş adamı ve 6 erkek son derece uyumlu bir şekilde dans ediyorlar. Sonraki dans ise Amerikalı Carol’un, aslında hiçte uzun boylu olmayan, kendisinden kısa erkek arkadaşıyla tangosu. Nazmiye Kıratlı Khozashvili de, her eserde beğendiğim dansçılardan. Bu rolde artistiği mükemmel. Şuh pozları seyircinin büyük beğenisini kazanıyor. Sonra sandalye dansı var. Andre’nin getirdiği etekleri görünce, erkekler pantalonlarını çıkarıp, etekleri giyerek ve sandalyeler eşliğinde bir dans yapıyorlar. Dans aralarındaki alkışlardan Andre’nin aslında dansın başındaki açıklayıcı konuşmasını duyamadığımdan, erkeklerin neden etek ile dans ettiklerini koreograf Young Soon Hue’ya sordum. O da erkeklerin etek giymenin nasıl bir şey olacağını hep merak ettikleri için böyle bir dans düşündüğünden bahsetti. Etekli erkeklerin dansı gayet eğlenceli. Toplu final dansından önceki son dans ise, David’in kendini terk etmiş sevgilisiyle düeti. Hoş bir koreografi. David Khozashvili ve Sülün Duyulur iyi bir şekilde icra ediyorlar. Ve finale gelindiğinde, tüm dansçılar sahneye grup grup giriyor ve eşli bir şekilde arkada bir daire oluşturuyorlar. Ama son söz yine spikerde. Kolay izlenebilen, sempatik danslarıyla keyifli bir eser. Rengarenk kostümleri Nursun Ünlü tasarlamış. Oldukça yoğun kullanılmış olan ışık tasarımı ise Murat Yılmaz’ın.

"This is your life"ın koreografisi Young Soon Hue'ye ait.
İkinci eser "Troy Game", yine Türkiye’de daha önceden eserleri Antalya, İzmir, Ankara, Istanbul Devlet Bale Toplulukları tarafından sahnelenmiş Robert North’un koreografisi. Truva zamanında erkeklerin maçoluğunu, komik hareketlerle dalgaya alıyor. Müzik Bob Downes’a ait. Yanısıra bir samba ritmi olan Brezilya samba batucada da eserde yer alıyor. Kostümler Peter Farmer’ın. Sadece erkeklerden oluşan bir kastın sahnelediği eseri daha önce Ankara, Antalya ve Istanbul Devlet Baleleri’nden de seyretmiştim. Beğendiğim, defalarca izleyebileceğim – bale excel’ime baktığımda gördüm ki bu onuncu izleyişim imiş- bir eser olduğundan, Samsun’un sahnelemeye başlaması beni çok sevindirdi. Dansçıların performansını da çok beğendim çünkü aslında, eğlenceli olduğu kadar, zor olan bir eser. Ciddi kondisyon gerektiriyor. Dansçılar sonuna kadar enerjilerinden birşey kaybetmediler, hareketlerin hakkını verdiler ve komiklik yapmaktan da vazgeçmediler. Ve fakat finalde, koreografın da tasarladığı gibi yere yığıldılar.  Eseri Samsun’da sahneye koyan Julian Moss dansçılardan çok memnun olduğunu, Türk dansçıları ile çalışmayı çok sevdiğini söyledi. Hiç bir şekilde, Samsun dansçılarını kıyaslamak niyeti ile değil ama 7-8 sene geçmiş olmasına rağmen hala belleğimden silinmediği için Berk Sarıbay’ın bu eserdeki mükemmel performansına da değinmem gerek! Keşke mesela Samsun’a konuk olarak gelse de, bir kere daha onu da izleyebilsek.
"Troy Game" eğlenceli olduğu kadar dans etmesi zor bir eser.

Temsil öncesi Samsun Devlet Opera ve Balesi Müdürü Volkan Kıran ve eşi, Ankara Devlet Balesi baş dansçılarından Arzu Kıran ile sohbet etme şansım da oldu. Ben Volkan Kıran’ın repertuar seçimlerini son derece doğru buluyorum. Çünkü Samsun diğer şehirlere nispeten çok daha sonra, 2008 yılında Devlet Opera ve Balesi ile tanışma fırsatı elde etti. Dolayısı ile seyirciye kolaylıkla takip edebilecekleri konuları olan, müzikleri kolay dinlenebilen, keyif verici eserler sunmak çok önemli. Volkan Kıran bence bunu başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor. Zaten her sene artan izleyici rakamları da bunu kanıtlıyor. Arzu hanım, bana ilköğretimdeki çocuklar için düzenledikleri ve sahne arkasını, çalgıları, sanatçıların nasıl çalıştıklarını çocuklara anlatıp bizzat gösterdikleri opera turlarından bahsetti. Ne kadar güzel! AKP Hükümeti’nin Devlet Opera ve Balesi’ni kapatmak için oluşturduğu TÜSAK kanun tasarısını canlandırdığı bu günlerde, böyle şeyleri duymak beni sonsuz mutlu ediyor.