Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Filiz Aygündüz | Üç erkek
10 Nisan 2017 - 03:04
Psikiyatrist Fatih Altınöz, 'İktidarsızlar'da üç erkeğin erkekliğe bakışını çarpıcı bir biçimde, bir romancı kurgusuyla anlatıyor
Taksici Nuri, medya CEO'su Faruk ve emekli Bahtiyar. Üçü de evli, üçü de mutsuz. Üçü de mutsuzluklarını başka kadınlar üzerinden telafi etmenin peşinde. Evlilikler bir kenarda duruyor. Evliliğimi kurtarayım yahut boşanayım, yeni bir hayat kurayım zahmetlerine girmiyorlar. Nuri, karısını evli bir kadınla aldatıyor. Bahtiyar, bir sevgilisi olduğu ortaya çıkınca oğlu tarafından evden kovulup annesinin yanına sığınıyor. Faruk'un hayatındaki kadınların sayısını kestirmekse mümkün değil. Bu üç erkeğin hayatları bir şekilde kesişirse ne olur? Sorunun yanıtı Psikiyatrist Fatih Altınöz'ün Çınar Yayınları'ndan çıkan kitabı 'İktidarsızlar'da.
 
Hikayeyi Bahtiyar anlatıyor. İhtimal, can sıkıntısından kurguladığı karakterleri Nuri ve Faruk üzerinden. Faruk günün birinde Nuri'nin taksisine binip kendisini köprüye götürmesini istiyor. Tam intihar etmek için taksiden inecekken Nuri engel oluyor. Köprüden çıkıp arabayı bir otoyol kenarına çekiyor. Oradaki yamacın ortasında oturup sohbete koyuluyorlar. Ve biz Faruk'u intihar fikrine götüren süreci dinlemeye başlıyoruz.
 
Ülkenin yakından tanıdığı üst düzey bir medya mensubu Faruk Başarının her türünü tatmış, en iyi yerlerde yaşamış,  gurmelerle sömeliyelerle aşık atacak kadar yeme içme dünyasının tatlarına hakim olmuş, gezip görmediği yer kalmamış. İktidar sahibi biri. Ama onun için gerçek iktidar kadınlarla kurduğu ilişkilerle şekilleniyor. "Alemin gelmiş geçmiş en skorer oyuncusu" olmak gibi bir iddiası var. Para, pul, şöhret bir yana bu skorerlik mevzuu bir yana. Hayatının merkezinde bu yatıyor.  Sürdüğü konforlu hayatın debdebesi içinde onu en çok mutlu eden kadınlara sorduğu "Nasıldı?" sorusuna aldığı ego şişirten yanıtlar. Bu yanıtların gerçekliğini sorgulamak aklına bile gelmemiş.  Ama işte hayat... Bir gece aynı soruyu sorduğu kadınlardan birinden öyle bir yanıt alıyor ki, dünyası başına yıkılıyor. Her temelsiz dünya gibi: "Aramızda bir şey mi oldu ki, nasıldı diye soruyorsun?"
 
O geceden sonra, hayatına giren çıkan bütün kadınları yokluyor Faruk. Geçmişi hatırlatıp, aynı soruyu yineliyor. Aradan bir sürü zaman geçmiş. Kadınlar Faruk'tan alacaklarını alıp çekip gitmişler. Velhasıl onların verdiği  kaçamak cevaplarla yıkılıyor. Ama nasıl olur? Vaktiyle böyle dememişlerdi? Bütün bunlar yetmezmiş gibi karısının yıllardır orgazm taklidi yaptığını da öğrenince... Pahalı montunun ceplerini taşlarla doldurup köprüye doğru yol almaktan başka bir seçenek bulamıyor.
Nasıl bulsun ki? Hayatı boyunca erkek olmayı skorlarıyla tanımlamış, insan olmak meselesine kafa yormamış, ne kendisiyle ne kadınlarla gerçek ilişkiler kurabilmiş...
 
Faruk'un erkekliğe bakışını bütün çarpıcılığıyla anlatıyor Fatih Altınöz. Nuri'nin ve Bahtiyarı'nkileri de... Psikiyatr olmasının ayrıcalığıyla derin bir kazı yapıyor ruh hallerinde. Ama bunu iyi bir romancının kurgusuyla gerçekleştiriyor. Üstelik mizahın tüm öğelerini de başarıyla kullanıyor anlatısında. Gülsek mi ağlasak mı kararsızlığı içinde dolaşırken, gülmek daha ağır basıyor doğrusu.  Kolay okunan, erkek olma meselesini, kadın erkek ilişkisini masaya yatıran farklı bir roman 'İktidarsızlar'.