Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Filiz Aygündüz | Türkan Şoray'dan hatıra defterlerimize...

Türkan Şoray'dan hatıra defterlerimize...

21 Aralık 2015 - 10:12
Sinemanın sultanının ‘Türkan Şoray Söylüyor’ adını verdiği albümde, hatıra defterlerimize usul usul söylüyor bu şarkıları Türkan Şoray
Hatıra defterleri vardı benim çocukluğumda. Yıl sonlarında arkadaşlarımıza, öğretmenlerimize yazdırırdık. Bazıları için uzun uzun kaleme alırdık duygularımızı... Diyeceğimiz ne kadar uzunsa sevgimiz o kadar büyüktü. Bazen küçük çıkartmalarla süslerdik kenarını, kıyısını... Kalpler, oklar... Pullu kalemlerle imzalar atardık sonuna... Girişi ise standarttı: “Bana kalbin kadar beyaz bu sayfayı ayırdığın için teşekkür ederim”. Yani yazmak da yazdırmak da kıymetliydi.
 
Sordum soruşturdum, artık hatıra defteri yokmuş çocukların. Üzüldüm doğrusu. WhatsApp mesajlarında kaybolup giden kelimelere... Oysa çocuk olmak o kelimeleri o defterlere kaydetme heyecanıydı biraz da... Hâlâ ara sıra sandıktan çıkarıp bakarım hatıra defterlerime. Bu defterler giderir bir parçasını özlemenin. İyi gelir. Velhasıl güzeldir hatıra bırakmak. Ama bir deftere üç beş satırla... Olmadı bir kitapla, kenarları iğne oyalı bir mendille ya da Türkan Şoray’ın yaptığı gibi bir albümle.  
 
Sinemanın sultanının ‘Türkan Şoray Söylüyor’ adını verdiği albüm, içinde bulunduğumuz hafta raflardaki yerini aldı. Şoray “Bu benim sevenlerime sadece hatıra olarak bıraktığım bir albüm. Bir kez yaptığım, bir tekrarı daha olmayacak olan bu albümüm benim için çok özel olan şarkılardan oluşuyor. Şarkıcılıkla ilgili bir iddiam yok, olmayacak da. İstedim ki bu albümle birlikte, ben bu hayattan göç ettiğimde sevenlerime sesimle bir hatıra bırakmış olayım” dedi.
 
Tam da anlattığı gibi... Biz sanki uzatmışız da hatıra defterlerimizi, o sesiyle yazmış yazısını ‘kalbimiz kadar beyaz sayfalara’. Yazdıkları onun için özel olduğu gibi bizim için de özel. Sözleriyle müzikleriyle gönlümüzde yer etmiş, çok eski anıları, canlandıracak kadar güçlü şarkılar. ‘Tek Başına’ misal. Açılış şarkısı: “Söyle, buldun mu aradığın aşkı söyle/ Yoksa yalnız mısın sen yine/ Benim gibi boynu bükük/ Gözü yaşlı tek başına”... Göz rengi unutulur mu hiç dedirten, bundan ödü kopulan bir başka şarkı: “Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini/ Yazık olmuş o gözlerden sana akan yaşlara”... Kıskançlığın ölümcül olanı Münir Ebcioğlu’nun dizelerinde: “Saçın yüzüne değse, telini kıskanırım/ Birine söz söylesen dilini kıskanırım”.  Orhan Gencebay’ın büyük klasiklerinden ‘Dertler benim olsun’: “Bir zamanlar benim sevgilimdin /Yanımdayken bile hasretimdin / Şimdi başka bir aşk buldun/ Mutluluk senin olsun”...
 
Hatıra defterlerimize usul usul söylüyor bu şarkıları Türkan Şoray. Zarafeti süzülüyor sesinden. Güzel gözleri doluyor sayfalarda... Gülümsemesi işitiliyor... Sanatçı-hayran arasındaki seven-sevilen dengesizliğini bozan derin sevgisi ve saygısı hissediliyor... Her dem taze heyecanı... Son şarkıyı da dinledikten sonra anlıyor ki insan, kimseler onun gibisini yazmadı hatıra defterlerimize... Onun gibisi gelmedi de zaten.
 
İncelikli şeyler düşünmeye vakit ayıranlardandır Türkan Şoray. Bu albüm bunun son örneği. Siz onun şarkıcılıkta iddiası olmadığına bakmayın. Hatırası başka hatıralara karışıyor, dinledikçe dinleyesi geliyor insanın. Hatıra defterine bu kadar mı güzel yazılır, dedirtiyor...