Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Filiz Aygündüz | Çocuklara müze sevgisi
07 Mayıs 2018 - 01:05
Uzun yıllar önce dünya müzelerini ziyaretlerimde en sevdiğim manzaralardan biri, bir salonda yere oturmuş, elinde resim defterleri, karşısında gördüğü resmi çizmeye çalışan çocuklar olurdu...
Büyülenmiş gibi bakarlardı tabloya, benzetmek için epey uğraşırlar, arada göz ucuyla arkadaşlarının çalışmasını kontrol ederlerdi. Bu arada rehber öğretmenleri tablo hakkında onların anlayacağı şekilde bilgiler verirdi. Çocuk masumiyetinden süzülmüş doğal gazetecilikleriyle, merak ettiklerini sorarlardı. Benim çocukluğumda böyle çalışmalar yoktu öğrenciler için. Müze ziyaretleri yapılırdı elbet ama uygulamalı ziyaret söz konusu değildi. Mesleğe başladığım yıllarda da durum farklı değildi. Ama yıllar içinde hem müzelerin sayıları arttı hem çocukların müzeyle kurdukları ilişkiler gelişti. O imrendiğim görüntüleri Türkiye müzelerinde de görmeye başladım. Bugün müzelerin çocuklar için özel olarak hazırladığı atölye çalışmaları da mevcut. İlle de okulla gidilmesi gerekmiyor, aileler de çocuklarıyla müzelerdeki sergilere paralel düzenlenen atölyelere katılabiliyor. “Müzelik” gibi, eski, köhne şeyleri tarif etmek için kullanılan bir sıfata sahip bir ülkede, çocukların müzeleri, çocuk yaşta bu tabirden uzakta algılamaya başlaması mutluluk verici.
 
 
Çocuk sahibi arkadaşlarım, yakınlarım da aynı görüşteler. Bu görüşü paylaşanlar için şahane bir kitap çıktı geçtiğimiz hafta. Redhouse Kidz (SEV Yayıncılık) tarafından yayımlanan ‘Benim Müzem’. Tate Modern’in yayına hazırladığı kitabın yazarı Emma Lewiz. Çevirmeni Oğuzhan Aydın. Kitap, 2017 yılında çocuk kitapları için verilen en önemli ödüllerden biri olan Bologna Ragazzi Ödülü’nü aldı. Bu ödüllü kitabın amacı çocukların küçük yaşta müze bilinci ve sevgisini kazanmasını sağlamak. Özellikle annelerin, çocuklarına kitap seçerken yaşadıkları sıkıntıları biliyorum, bazıları kimi kitapları okurken, belli bölümleri atlamak, çocukları yanlış yönlendiren kimi cümleleri değiştirmek zorunda kalıyor. Bu kitap, gönül rahatlığıyla çocuğunuza okuyabileceğiniz onun da keyif alarak okuyabileceği bir kitap.
 
‘Benim Müzem’, çocukları müzelerde keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. Kahramanımız küçük bir kız çocuğu. Onunla birlikte yolculuk edip müzelerin nasıl bir yer olduğunu öğreniyoruz, birbirinden güzel çizimler eşliğinde. Müze nedir? İçinde sadece eski koleksiyonlar mı olur? Yeni şeylerin de müzelerde yeri var mıdır? Tarihi Eserler Müzesi, Doğa Tarihi Müzesi, Sanat Müzesi, Uzay Müzesi... Bu müzelerde neler sergilenir? Bu sorulara yanıt veren kitabın etkinlikler bölümü de çok yaratıcı. Ne koleksiyonu yapmak istersin? Senin bir müzen olsa içinde neler sergilerdin? Başka nelerin müzesi olabilir? Bu soruları soruyor çocuklara.
 
Bugünün çocuklarının bu sorulara verecek birbirinden yaratıcı cevapları olduğundan eminim. Yeter ki onları böyle kitaplarla buluşturabilelim. Bunu yapabilirsek, o çocuklar yarın Orhan Pamuk’un ‘Masumiyet Müzesi’ni okuduklarında bizden çok daha fazla etkilenecek, kitabın hakkını bizden daha fazla verecektir. Vaktiyle bir kitabına verdiği isimde “Şimdiki Çocuklar Harika” demişti Aziz Nesin. Şimdiki çocuklar çok daha harika. Yeter ki kütüphanelerinde böyle güzel kitaplar olsun...