Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Filiz Aygündüz | Aslında aşk ne ola ki?
04 Ağustos 2015 - 12:08
Doğan Kitap’tan çıkan Lynn Cullen imzalı “Bayan Poe”, Amerikan gotiğinin sembolü Edgar Allan Poe ile sevgilisi Frances Osgood'un hikayesini duygusallığa kapılmadan anlatıyor
1845 kışında New York... Tüm Amerika’nın dilinde Edgar Allan Poe adı. Yazdığı kısa hikâyelerle tanınıyor. Edebiyatçıları yerden yere vuran eleştirileriyle... Ve şiirleriyle. Ünlü şiiri “The Raven”i yazmış (Kuzgun). Karşısına çıkan hemen herkes bu şiiri okuması, hiç olmazsa son dizedeki “Hiçbir zaman” sözünü söylemesi için ölüyor; onun tepkisi ise: “Bir kişi daha bunu isterse gırtlaklayacağım.”
 
Şöhretten bunalmış halde ama onu seviyor da... Bu arada kuzeni Virginia ile evli. 13 yaşındayken Poe ile evlenen Virginia verem hastası. Çok da mutlu oldukları söylenemez.
 
Aşk üçgeni
 
Şehirde düzenlenen edebiyat toplantılarının birinde, kocası tarafından iki çocuğuyla birlikte terk edilmiş, bir arkadaşının evinde yaşayan şair Frances Osgood ile tanışıyor Poe. Birbirlerinden çok etkileniyorlar. Zorlu bir aşk üçgeninin köşelerine yerleşiveriyorlar daha o andan; Frances, Edgar, Virginia.
 
Yazdığı yazılarda, şiirlerde Poe’nun karanlık edebiyatının izlerini isteyen yayıncılara iş beğendiremeyen, evli bir adama âşık evli bir kadın olarak köşeye sıkışıyor Frances; madden, manen. Dahası Virginia kendisiyle arkadaş olmak istiyor. Frances ve Edgar uzaklaşmaya çalışıyorlar ama nafile. Aralarında öyle tutkulu bir çekim var ki, kaçtıkça kayboluyorlar. Çoktan birbirlerinin ilham kaynağı, sırdaşı, arkadaşı, sevgilisi olmuşlar, geri dönemiyorlar. Virginia bu aşkı fark ettikten, hastalığı giderek ilerledikten, Frances’in arsız kocası Samuel 
geri döndükten sonra bile...
 
Elde mendil
 
Sonuç? Sonuç, aşka âşık Edgar Allan Poe ve ona çok âşık Frances Osgood’un hikâyesinin anlatıldığı Doğan Kitap’tan çıkan Lynn Cullen imzalı “Bayan Poe”da. (Çeviriyi yapan Elif Günay’ın yetkin kalemini vurgulamadan geçmeyelim.) Öncelikle şunu söylemeliyim, son zamanlarda okuduğum en iyi aşk romanlarından biri “Bayan Poe”. Öyle elde mendil sayfaları çevireceğiniz cinsten değil. Frances’in ağzından anlatılan romanın müthiş bir olay örgüsü var. Tansiyon hiç düşmüyor. Kadınların eteklerinin hışırtılarını duyduğumuz salonlarda, edebiyat matinelerinde, yeni icat edilen fotoğrafın, resmi yok edip etmeyeceği tartışmaları yapılıyor. Aynı zamanda dönem romanı da olan “Bayan Poe” tutkulu bir aşk hikâyesi ekseninde dört mevsim New York manzaraları sunuyor. Dönemin gaz lambalarıyla aydınlatılan New York’u bütün canlılığıyla ortaya çıkıyor. Amerikan gotik edebiyatının en iyisi olan Edgar Allan Poe’nun çalkantılı iç dünyasına, kıvrak zekâsına yapacağınız yolculuk da cabası...
 
Peki, kavuşuyorlar mı? Yoksa Virginia haklı mı: “Bir şaire âşık olmayın. Onların sevdiği tek şey kelimeler.” Aslına bakarsanız bu sorudan çok, “Aslında aşk ne ola ki?” gibi bir soru sorduruyor roman. Vereceğiniz cevaba göre son da değişiyor zaten.