Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Eser Rüzgar | Paris'te bir modern sanat müzesi: Centre Pompidou

Paris'te bir modern sanat müzesi: Centre Pompidou

10 Şubat 2013 - 07:02
Paris’te Louvre kadar biliniyor olmasa da yine çok önemli bir müze var; Centre Georges Pompidou Müzesi. Müzede Andy Warhol’dan Picasso’ya, Marcel Duchamp’tan Otto Dix’e, Hans Bellmer’e kadar birçok önemli sanatçının eseri yer almakta
Paris’te müze denince akla ilk Louvre Müzesi gelir elbette. Louvre sadece Fransa’nın değil Avrupa’nın da en önemli müzelerinden. Popülerliği, Dan Brown’un “Da Vinci’nin Şifresi” kitabı, ardından filmi ile daha da artmış bir müze. İçinde binlerce eserin yer aldığı Louvre, her esere bir dakika verilse günlerce gezmekle bitmeyecek kadar büyük. Çok fazla vaktiniz yoksa “Ben bir Rönesans Dönemini gezeyim Mona Lisa’yla göz göze geleyim yeter” derseniz tek günde o da mümkün elbette.

Paris’te Louvre kadar biliniyor olmasa da yine çok önemli bir müze var; Centre Georges Pompidou Müzesi. Yapımına 1971’de başlanan ve 1977’de hizmete açılan Pompidou, adını 1962-1968 yılları arasında Fransa Başbakanlığı 1969-1974 yılları arasında da Cumhurbaşkanlığı yapan Georges Pompidou’dan alıyor. İki hektar üzerine kurulu alanın 103.305 metrekaresi sanat eserlerinin sergilendiği bölüm olarak kullanılmakta. Binanın postmodern ve high-tech mimarisi dıştan da görülen renk kodları içeriyor. Kırmızı renk insan dolaşımını, yeşil sıvı, sarı elektrik, mavi ise hava dolaşımını simgeliyor.



Pompidou, müze olmasının dışında 2000’in üzerinde periyodik yayının, kitabın olduğu kütüphanesiyle, toplantı salonlarıyla bir kültür merkezi konumunda. Şehrin merkezinde Beaubourg’da olan müzeye ulaşım oldukça kolay. Bastille metrosunda inip Palace Des Vosges’de Victor Hugo’nun evini ziyaret ettikten sonra Marais’in sevimli sokaklarından yürüyerek yirmi dakika içinde ulaşmak tercih edilebilir, bu yol pek de zevkli olur. Müzeye giriş ücreti ise 10 euro.

Müzede Andy Warhol’dan Picasso’ya, Marcel Duchamp’tan Otto Dix’e, Hans Bellmer’e kadar birçok önemli sanatçının eseri yer almakta. Ayrıca müze kurulduğu yıldan itibaren her yıl önemli bir sanatçının eserlerine ev sahipliği yapıyor. Örneğin; 1993’te Matisse, 2004’te Miro, 2007’de Samuel Beckett ve son olarak da bu yıl Dali resimleri sanatseverlerle buluşuyor.

Müzede, pop art akımının en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilen Amerikalı sanatçı Andy Warhol’un en az “Marilynler” tablosu kadar meşhur olan “Liz Taylor” tablosunu görebilirsiniz. Seri üretim nesnelerinin sıkça yer aldığı bir sanat türünü kullanan sanatçı, bu resmini de afiş tekniği ile çoğaltmış.



Pompidou’da, ilk eserleri post-izlenimci üslupta olmuşsa da daha sonra en etkili dada sanatçılarından biri olarak kabul edilen Marcel Duchamp'ı görmek de mümkün. Duchamp’a göre nesne sanat eseri olur, çünkü sanatçı onu o şekilde tasarlamıştır. Duchamp'ın en ünlü hazır nesnesi; baş aşağı duran bir pisuar olan "Çeşme". Bu çalışma dönemimde halkın beğenisinin ve sanatsal tekniklerin sınırlarını zorlamış. Pompidou’da sanatçının bu marjinal çalışması da yer alıyor.



Yine Pompidou’da, George Grosz ile birlikte Yeni Nesnellik akımının öncülerinden biri sayılan Alman ressam Otto Dix de yer alıyor. Dix, Birinci Dünya Savaşı’na gönüllü olarak katılan ve savaş sonrasında da Alman ordusuna yaptığı katkılardan dolayı madalya alan bir sanat adamı. Dix’in 1926’da yaptığı en bilinen tablolarından biri olan “Bir Gazetecinin Portesi; Sylvia von Harden” de yine Pompidou’da görülebilecekler arasında.



Müzede sürrealist ve dadaist akımın etkisindeki Alman sanatçı Hans Bellmer’in en bilindik çalışmalarından olan “La Poupee/Bebekler”i de görmek mümkün. Bellmer’in, çoğunlukla gövdesi olmayan sadece bacaklardan oluşan çalışmaları, erotizm ve anatominin buluştuğu noktada değerlendirilmekte.