Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Asu Maro | Nefrete inat, yaşasın hayat!

Nefrete inat, yaşasın hayat!

07 Şubat 2014 - 12:02
Roşin’in davası 10 Şubat Pazartesi saat 10.00’da Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Adalet uğruna diyar diyar dolaşmayı iş edinmiş birileri; o gün orada Roşin’in yalnız olmadığını haykırmak için toplanacak
Onun adı Roşin Çiçek. Görebildiğim tek fotoğrafında üzerinde mavi tişörtü, ışıl ışıl bakan gözleriyle gülümseyen bir çocuk. Ailesi eşcinsel olduğunu öğrenince öldürülme korkusuyla evinden kaçtı. Ama ne yazık ki bu, onun hayatını kurtarmaya yetmedi.
 
2012 Temmuz’unda öldürülüp Elazığ yoluna atıldığında 17 yaşındaydı. Onu katledenlerin, babası ve amcaları olduğu biliniyordu.
 
Son duruşması, 2013’ün aralık ayındaydı. Mahkeme daha önce cinayeti aydınlatmak için davaya müdahil olmak isteyen Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği’nin (SPoD) bu talebini kabul etmişti.
 
Son duruşmada kaldırıldı bu karar. Roşin’in annesinin isteğiyle... “Benim oğlum eşcinsel değil” diye haykırıyordu hâlâ... Oğlu artık yanında yokken, yaşamının ilkbaharında dünyadan hunharca koparılıp alınmışken, yine de önemli olan onun ‘eşcinsel’ olarak bilinmemesiydi...
 
***
 
Bir video izledim dün...
 
Antikapitalist Müslümanlar’dan, Cumartesi ‘çocukları’ndan, Yeryüzüne Özgürlük Derneği’nden temsilciler, bir oyuncu, bir lise, bir üniversite öğrencisi, bir kamu çalışanı, bir seks işçisi konuşuyordu sırayla. Birbirlerinin cümlelerini tamamlayarak...
 
‘1915 Nisan’ında Ermeni halkını vuranın, Ağrı’yı, Dersim’i, Amed’i yangın yerine çevirenin, 6-7 Eylül’de İzmir ve İstanbul’u öksüz bırakanın, Sivas’ta aydınlığı karanlığa boğanın, Roboski’de Kürt gençlerin başına bomba yağdıranın, İrem’i, Dora’yı, Baki’yi, Ahmet’i katledenin’ hep aynı nefret kültürünün farklı yüzleri olduğunu, dönüp dolaşıp hepimizi bulacağını yüzümüze vurarak...  
 
Sen yoksan bir eksiğiz
 
Roşin’in davası 10 Şubat Pazartesi saat 10.00’da Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Adalet uğruna diyar diyar dolaşmayı iş edinmiş birileri; o gün orada Roşin’in yalnız olmadığını haykırmak için toplanacak. Video, Rakel Dink’in cümlesiyle bitiyor: “Sen yoksan bir eksiğiz”.
 
Ve insanlar sırf cinsel yöneliminden ötürü öldürülürken çıkıp “Eşcinselleri sevmem, irrite olurum” gibi cümleler kurabilmek bile nefret cinayetlerine zemin hazırlamaktır. Kuşkusuz hak ettiği homofobi ödülünü alacak olan yönetmen Osman Sınav’a ve ‘degerli fikirlerini’ medya yoluyla yayma şansına sahip diğer ünlülere hatırlatılır...
 
Selen Gülün, "Sandık Başındayız" inisiyatifinin adayı.

Adil ve şeffaf bir seçim için...

 
 
Herhangi bir partiyle, iç-dış mihrakla, gizli güçle bağlantı aramayınız, katıksız bir vatandaş oluşumundan söz etmek istiyorum bugün: Sandık Başındayız oluşumundan...
 
Amaçları ne? Hilesiz ve temiz bir seçim süreci için seçimleri bağımsız olarak izlemek. Detaylandırırsak, İstanbul’daki 33 bin sandık başına gözlemci olacak gönüllüler bulup eğitmek ve insanları hem oy kullanmaya, hem de oylarına ve yasal haklarına sahip çıkmaya teşvik etmek...
 
Bugüne kadar 1.350 sandık gönüllüsü yaratmış, 4 haftada 12 eğitim düzenlemişler.
 
Sandık görevlileri siyasi partilerden oluştuğu, bu oluşum da herhangi bir partiyle ilişkilendirilmek istemediği için, bağımsız bir İstanbul adayı çıkartıp onun gözetmeni olarak sandık başına geçmek gibi parlak bir fikir bulmuşlar.
 
Adayları, caz piyanisti Selen Gülün. O da sadece oluşumu destekleyen bir sandık gönüllüsüyken tesadüfen bu görevi üstlenmiş durumda, hepsi bu.
 
Mevcut bütün adaylardan bezip ona yönelmek gelebilir içinizden, aman o sesi dinlemeyiniz, kendisinin siyasette bir gelecek planı yok...
 
Ayrıntılı bilgi için: www.sandikbasindayiz.org/