Roman, kitabın kahramanı Ejder’in, varlıklı bir ailede doğup, yaşamaya mahkum edildiği olağandışı yalnız bir çocukluk ile başlıyor. Ejder’in 18 yaşında karşılaştığı Cahide sayesinde dostluk-aşk-sevgi kavramları ile tanışması ile devam ediyor.

Son asrın tartışmalı konusu “ötenazi” ise romanın kahramanları arasında dostluk-aşk-sevgi üçgeninin  bedeli olarak  karşımıza çıkıyor ve okuru, kendi duygularını  arama, bulma ve yargılama  sürecine sokuyor.

“Hakikat dogˆası geregˆi suskun bir tecrübedir…”

Ejder Aydın, kendi deyimiyle “tesadüfen” yas¸ar. Annesi ve babasının ani ölümüyle çocuklugˆu çalınmıs¸tır. Geçirdiği trafik kazasından kalma, yüzünde ömür boyu tas¸ımak zorunda oldugˆu bir yara izine sahiptir. Önceleri tüm bunlara bir mana vermekte zorlansa da, büyüdükçe kendi öfkesini, yalnızlıgˆını ve üzüntüsünü tanımıştır artık. Kimseye iyi davranmak zorunda olmadıgˆını, sadece güçlü olması gerektigˆini düs¸ünür. Konak Otel’in resepsiyonunda tanıştığı Cahide adlı “takatsiz bırakan cinsten güzellikte” bir kadın; Ejder’in daha önce hiç yaşamadığı vicdan, minnet, şefkat gibi duyguları sorgulamasına sebep olacak, onu derin bir labirentin içine çekecektir!