Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Sanatçının bir genç kadın olarak portresi
Eylül 2016

Sanatçının bir genç kadın olarak portresi

Çağdaş zaman Toulouse-Lautrec'i olarak tarif edilen ABD'li genç sanatçı Molly Crabapple, otobiyografik kitabı "Drawing Blood"da nasıl sanatçı olduğunun hikayesini anlatıyor.
"Drawing Blood"
Molly Crabapple
Harper
ANI
 
Sanatçının bir genç kadın olarak portresi
 
Çağdaş zaman Toulouse-Lautrec'i olarak tarif edilen ABD'li genç sanatçı Molly Crabapple, otobiyografik kitabı "Drawing Blood"da nasıl sanatçı olduğunun hikayesini anlatıyor.
 
KAYA GENÇ
 
Molly Crabapple'ın hikayesi, tam bir film malzemesi. 1983 doğumlu New Yorklu bir kız, okuldan ve eğitim sisteminden sıkılıyor, ressam olmak istiyor. İçine kapalı biri olarak internette takılıyor, gotik ve mesafeli bir tip olarak tanındığı okulunda sıkıntıdan patlıyor, zamanını yabancılarla buluşarak geçiriyor. Seyahatlere çıkıyor sonra. Paris'te George Whitman, onu kentin efsanevi kitapçısı Shakespeare and Company'ye buyur ediyor, buraya buyur edilen diğer insanlar gibi kitapçı binasında yaşıyor. Para kazanmak için modellik yapıyor, bürlesk gösterlerinde dans ediyor, fotoğrafçılar için poz veriyor. "Sanat okulu okuyacağıma sanatçı olurum," diyor. Haksızlıklardan nefret eden bir sosyalist olduğundan gösterilere katılıyor, tutuklanıyor, tüm bu maceralarını resme döküyor. Sonra yavaş yavaş tanınmaya, baştacı edilmeye, hayranlıkla takip edilmeye başlıyor. Bugün ABD'nin en tanınmış ressamlarından ve New Yorklu genç sanatçı ve aktivist kuşağın ilham perilerinden birine dönüşmüş biri Molly Crabapple. Dediğim gibi, onun hikayesi, tam film malzemesi. 
 
Paris'ten Afrika'ya
 
Amazon'da yayımlanır yayımlanmaz çok satan listelerinde tepeye yerleşen "Drawing Blood"da Crabapple hikayeyi kendi anlatmış. Anlatmakla kalmamış, bir de hayatının safhalarına dair çizimlerle süslemiş kitabını. Anlattığı figürler sayfaların kenarlarında bizi selamlıyor, Paris'ten veya Afrika'dan, Occupy eylemlerinden anlar ve insanlar bir anda karşımızda beliriveriyor. Özge Samancı'nın ABD'de yayımlanan resimli kitabı "Dare to Disappoint"le bu anlamda kardeş "Drawing Blood". Ama Crabapple'ın kitabında resimler değil, yazı ön planda.
 
Merak duygusu
 
Crabapple hem ünlü bir ressam hem de profesyonel bir yazar ne de olsa. Vice'tan Paris Review'a pek çok önemli yere yazılar yazmış. Gerçek adı Jennifer Caban. "Drawing Blood"da maceralarını takip ettiğimiz sanatçı, bir anlamda Caban'ın kendi eseri. Ortadoğu'nun kültürüne, Osmanlı geçmişine, Arapçaya, dünyada olup bitene yönelik bitmeyen bir merakı var Crabapple'ın. Vice dergisi için yazdığı yazılarda, Vanity Fair'e yaptığı çizimlerde, Twitter'da onu takip eden 75 bin kişiyle paylaştıklarında bu büyük merak duygusu ve bir sanatçının kendini inşa edişi içiçe giriyor. 
Kendine rol modeli olarak aldığı ve pek çok yazarın hayatları arasında paralellik kurduğu Fransız ressam Henri de Toulouse-Lautrec gibi Crabapple da hayatını dansçılar, bohem sanatçılar arasında, tiyatral bir dünyada geçirmiş uzun süre. Bu sayede hem New York'taki bürlesk sahnesini hem kadınları sömüren sistemin ayrıntılarını hem de kendisi gibi bir gün ressam olarak hayatını geçirmek isteyenlerin hayatlarını büyük bir ayrıntı zenginliğiyle resmedebilmiş. Bize sevgililerini, tutkularını, kendine güvensizliklerini anlatırken "Drawing Blood"dan okura hep yoğun bir samimiyet duygusu geçirmeye de muvaffak olmuş. İnsana sokaklara çıkma, hayata katılma, yaşadıklarının resmini yapma duygusu veren bu ilham verici kitabın en güçlü olduğu yer de burası zaten.