Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Okumanın bin bir hali
Eylül 2016

Okumanın bin bir hali

Okumanın bin bir hâliFeyza Hepçilingirler'in modern edebiyatımızın 15 önemli yazarından birer öykü seçerek oluşturduğu seçkisi, yazarın her bir öykü için yazdığı analiz metinlerini de içeriyor.
"Öyküyü Okumak"
Feyza Hepçilingirler
Kırmızı Kedi Yayınevi
İNCELEME
 
Buket Öktülmüş 
 
Öykü, roman, çocuk ve gençlik kitapları, deneme, inceleme, eleştiri gibi edebiyata dair geniş bir yelpazede yazan, verimli ve çok ödüllü bir yazar Feyza Hepçilingirler. Bu kadarla kalsa iyi; ayrıca usanmaz bir dil âşığı. Dile sevdasını "Türkçe Günlükleri"ne akıtmış yıllar yılı. Yeni bir kitapla okurlarını selamlıyor yazar: "Öyküyü Okumak". Dıştan içe doğru ilerlerken, "Gençlere... / Her yaştan..." ithafı dikkati çekiyor. Ardından, "Bu kitapta, yazarların kendilerine özgü yazım şekillerine sadık kalınmıştır" uyarısı var. Bir yandan kendi kişisel okuma edimini tüm katmanları ile okura açan yazar, öte yandan da Türk edebiyatında öykü dendiğinde akla gelen isimlerden seçtiği örnekleri okuru ile paylaşıyor kitabında.
 
Sait Faik'ten Sabahattin Ali'ye
 
Hepçilingirler'in kitabı yazma süreci şöyle ilerlemiş: 2005 yılı başında (Şubat-Mart sayısıyla) yayın yaşamına başlayan İmge Öyküleri dergisinde "Öykü Dili" başlığı altında çözümleme yazıları ile yer almış Hepçilingirler. Dergi kapanıncaya kadar da orada çalışmış. Mesela derginin ilk sayısında yayımlanan yazısı kitabının ikinci yazısı "Öykü Ne, Hikâye Ne?" başlığını taşıyor. Derginin yayın hayatına son verilince Sanat ve Hayat dergisi için benzer çözümlemeler yapıyor. Özellikle Türk edebiyatının uslarını ele alması istendiğinden de bu okuma yazıları için öykücülüğümüzün temel direği sayılan Sait Faik, Sabahattin Ali ve Orhan Kemal'in aralarında olduğu isimlere yöneliyor. Yazıları kitaplaştırma düşüncesi bu süreçte ortaya çıkıyor.
 
Kitabın hedef kitlesi gençler. Yazar ve öykü sıralaması, eserlerin yazıldıkları zamana göre değil, yazarların doğum tarihleri esas alınarak, yani yaşlarına göre belirlenmiş. Öykü türünü sevdirme, kimi ipuçları ile okuru hem yönlendirme hem de onu bilinçli, aktif bir okur kılma amacını güden kitap, edebiyata (özel olarak öykü türü tabii) günlük hayatın vazgeçilmez uğraşları arasında kalıcı bir yer verme kararlılığına sahip.
 
"Unutulmaktan korumak"
 
Yazara göre öykü tıpkı diğer sanatlarda olduğu gibi bir duygu aktarımı, fakat yeri dar. Bu nedenle yazarın ne yapacaksa üç-beş sayfa içinde yapması, okura geçirmek istediği duyguyu bir çırpıda aktarabilmesi gerek. Bu da öykü yazarını ister istemez, 'öz büyücüsü' kılıyor. Belki bu nedenden, "Öykü sıkıştırılmış bir tür," diyen yazara göre türü özetleyen sözcük ise 'yoğunluk'. Kitapta yapmaya çalıştığıysa öykünün nasıl okunacağını göstermek değil. “Herkes neyi, nasıl okuyacağını bilir. Ben düğümleri biraz gevşetip dokuyu göstermeye çalışarak hem tür olarak öyküyü hem genel olarak edebiyat yapıtı okumayı sevdirmek istiyorum" diyor.
 
Kitapta Sait Faik, Sabahattin Ali, Adalet Ağaoğlu, Füruzan, Tomris Uyar, Nursel Duruel, Necati Tosuner, Erendiz Atasü, Ülkü Ayvaz, Attila Şenkon, Aslı Erdoğan, Yavuz Ekinci, Ahmet Bülent Tetkik’ten seçiltiği öykülerin ardından hepsini bir bir tanıtan Hepçilingirler, süreci "Öyküyü Okuma(k)" ile tamamlıyor.
 
Örneğin, Erendiz Atasü'den seçtiği "Sessiz Ali" ("Kadınlar da Vardır", Everest Yayınları) için "Ali'lerden Bir Ali" adını taşıyan çözümleme yazısında, "...bir öyküden beklenebilecek belki de en önemli özelliğe, etkileme gücüne sahip olduğu kesinlikle söylenmeli. Bu öyküyü bir kez okumaya görsün okur, uzun bir süre, belki de yaşamı boyunca aklından çıkaramayacaktır. Öyküleri de bunun için yazmıyor muyuz zaten? Hem kendini okurun zihninde yaşatsın hem de yazarını unutulmaktan korusun diye" (s, 151) diyor. Unutulmasa da yazarları ve öykülerini yeniden hatırlamak için Hepçilingirler'in kitabını okumak iyi gelecektir.
 
Etiketler: