Buket Öktülmüş

Biyografi yazmak zorlu bir iş. Başka hayatlara -bu hayatların gizli kalmış bin bir bilinmeyeni dâhil- uzanan bir yolculuk bu. Yola çıkanı ummadığı yerlere götürebilen bir keşif süreciya da onun derin iç görüler kazanmasını sağlayan bir tür kişisel gelişim aracı. Bu paragrafı yazmama Selda Terek Bilecen’in son romanı "Lirik Prenses Tezer"i neden oldu. Tezer Özlü biyografisi ekseninde kurgulanan eser bende, Bilecen’in sıkı bir yolculuk yaptığı izlenimi bıraktı. Romanın iki başkişisi var: Tezer Özlü (gerçek kişi) ile Tezer Ünlü (roman kişisi).

Eser biyografik roman türünde. Tezer Özlü’nün hayatına -bu hayatın bilinmeyenleri dahil bakan kişi ise aslında Selda Terek Bilecen. Yazar, sadece bu bakışını kurgusal kılıp Tezer Ünlü üzerinden asıl kahramanı hakkında derin derin düşünmüş. 

Uzaklara gitmek

Bir bitirme ödevi formunda önüne konan Tezer Özlü’nün hayatını didiklemeye başlayan Tezer Ünlü, “Yaşamın Ucuna Yolculuk” edermişçesine benimsemiş bu araştırmayı. Bunda Tezer Özlü’nün hayatını kitaplarına çok iyi yedirebilen yazarlığının, onu adeta kendi yaşamına bakmaya zorlamasının da payı var elbette. Kaçınılmaz keşifleri ve benzersiz iç görüleri yanında getiren bu süreçte Tezer Ünlü bir yandan kendi hakkında derin fark edişler yaşıyor. Tezer Özlü ile benzerliklerinin ayırdına varırken diğer yandan da toplumsal düzlemde var olan benzerliklere hayret ediyor...

Tıpkı Tezer Özlü gibi Tezer Ünlü’de “Kendini doğup büyüdüğü topraklara ait hissetmiyor” ama onu anlayabiliyor: ”Bence bu duygusu, yaşadığı olumsuzluklara tepki olarak gelişmiş.” Anlamakla kalmayıp bir adım ileri taşıyor: “Bugün birçoğumuz benzer durumda değil miyiz? Mutluluğun, huzurun başka coğrafyada olduğunu sanmıyor muyuz? Bir yerde Tezer’in o dönemde düştüğü hatanın tam da ortasındayız. Gittiğimiz yere anılarımız, bağlarımız, köklerimiz, özlemlerimizle göçeceğimizi göz adı ederek uzak diyarlar düşlüyoruz. Kalbimizde ne varsa gideceğimiz yere onu da götüreceğimizi bilmeksizin...” 

Tezer Özlü, okunası bir yazardır. Kitaplarının etkisi derindir; kalıcıdır. Sarar, sarsar. Selda Terek Bilecen, yaşamı ve yapıtıyla iz bırakmış bir yazarı ele almış. Efsane denilebilecek bir yazarı hatta! Üstelik bu kadar değil, aynı zamanda o, Tezer Özlü hakkındaki önyargıların da üstüne yürümeyi seçmiş. 

İki kadın

"Kimliğin belirlenmesinde yaşam hikayesinin rolü var mıdır?" "Eğer varsa bu ne orandadır?" gibi sorular üstüne düşünmek hoşunuza gidiyorsa size derinlere dalmak için bir değil, tam iki hayat sunan "Lirik Prenses Tezer"e kayıtsız kalmayın derim.

Üstelik bu hayatlardan biri Türk edebiyatının en sıra dışı kabul edilen yazarlarından Tezer Özlü’ye ait (bir yazarın -Bilecen- diğerine -Özlü- yolculuğu). Diğeri de bugüne dek pek çok roman ile okurlarının gönlünü kazanmış Selda Terek Bilecen’in kurguladığı kişi. Her ikisini de tanımak sizi memnun edecek, eminim.