Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Cadının elmasını yememek için
Ocak 2018

Cadının elmasını yememek için

Milliyet Gazetesi Haber Araştırma Servisi Müdür Yardımcısı Gürkan Akgüneş, kitabıyla endüstriyel gıdada insan sağlığına yönelik riskleri gündeme taşıyor.

GÖKHAN KARAKAŞ

 

Biliyoruz ki bugün ülkemizdeki her beş ölümden birinin nedeni kanser. Obezitenin artış hızı ür­kütücü. Metabolik hastalıklar çığ gibi büyüyor. İnsanlık, ciddi bir hastalık teh­didi altında. Doktor kuyrukları, tahliller, tedaviler, ilaçlar... Tablo, her geçen gün daha da karanlık bir hal alıyor. Herkes hastalıklara karşı diken üstünde. Peki bu noktaya nasıl geldik? Milliyet Gazetesi Haber Araştırma Servisi Müdür Yardım­cısı Gürkan Akgüneş’in araştırma kitabı “Organik Gerçeği”nde bu soruya bir ya­nıt var: “Artık marketler, yaz kış göz alıcı renk ve görünüşleriyle iştah kabartan sebze-meyvelerle dolu. Birçoğu, binlerce kilometre uzaktan günlerce yol kat ede­rek o raflara giriyor. Ama bu bolluk ve çeşitlilik, böcek ve ot ilaçları ile kimyasal gübreden bağımsız değil. Süpermarket­lere girip egzotik meyveleri, mevsimi henüz gelmemiş sebzeleri torbaya koya­bilmenin elbette bir bedeli var. Ve maa­lesef bu bedel kasada ödediğimiz birkaç liradan çok daha fazla… O bedel, değeri hiçbir para birimiyle ölçülemeyecek ya­şamımız. Sağlığımız, bugün artık gıda ve ilaç endüstrisine yön veren firmaların tekelinde. Metabolizmalarımız kimya­sal deposuna dönmüş durumda. Her gün içinde türlü katkı maddeleri barındıran onlarca ürün yiyoruz ve çoğumuz raf­lardan seçtiğimiz renkli paketlerin içeri­ğinden habersiziz...”

Beslenmenin peşinde

Bu satırlar Gürkan Akgüneş’in “Or­ganik Gerçeği/Cadının Elmasını Yeme­yin” kitabının tezi. Ekoloji kitaplarıyla tanınan Yeni İnsan Yayınevi’nden çıkan kitap, sağlıklı yaşamın bir trende dö­nüştürdüğü ‘organik’ kavramı eksenin­den beslenme kültürüne odaklanıyor. Yemek yemekle beslenmenin aynı şey olmadığını savunan kitap, doğru besle­nebilmek için gıda farkındalığı yaratma peşinde. Bu amaçla da kitabın omurga­sını ise “İçindekiler” bölümü oluşturu­yor. Bu bölüm paketli gıdaların içeriğini aktarıyor.

“İçindekiler”de yer alan gıda katkı maddelerinin, glikozun, fruktozun, an­tibiyotik ve hormonların metabolizma­larımıza sirayet ederek ‘içimizdekiler’e dönüştüğüne dikkat çeken Akgüneş, okuruna “Çocuklarımıza yedirdiğimiz cips ve gofretlerin; karaciğere hasar ve­ren ve doyma hissini ortadan kaldıran glikoz şurubuyla yapıldığını bilenler azınlıkta kaldıkça endüstri bildiğini oku­maya devam edecek. Sucuk ve sosiste; bozulmayı geciktirmesi için kullanılan katkı maddesinin kanserojen olduğu gerçeği; pazar kahvaltısı keyfini bozma­dıkça şarküteri tehlike saçacak. Biz far­kına varmazsak, biberdeki sayısız tarım ilacı kalıntısı da azalmayacak; yılın 12 ayı soframıza gelen domatesteki ‘hormon’ da” sözleriyle sesleniyor.

Beslenme paradigması

“Organik Gerçeği”ni okurken ye­dikleriniz ve içtikleriniz hakkında ciddi bir sorgulama yapmanız olası. Market alışverişlerinizde de tercihleriniz deği­şebilir. Özellikle de pestisit kalıntıları hakkındaki satırlar sizi rahatsız edecek. Ama kitabın kapağını kapattığınızda gı­danın yarar ve zararlarına dair pek çok bilgi edinmiş olacaksınız. Tarım ilacı olarak bilinen pestisitlerin insanı ve çevreyi nasıl etkilediğini; hayvan yetiş­tiriciliğinde kullanılan antibiyotiklerin olası sonuçlarını; balın, sucuğun, yumur­tanın, kozmetik ve tekstil ürünlerinin ne gibi tehditler taşıdığını kitap sade ve açık bir dille anlatıyor. Ayrıca kitap, bu bilgi­leri uzmanların dağarcığından öğrenme imkanı sunuyor. Bu açıdan kitap okura, gerçek gıda ve gerçekten beslenmeye dair paradigma sunuyor. Masaldaki kötü kalpli cadının, Pamuk Prenses’i zehirle­diği elmadan kaçınmak isteyenler için bu kitap biçilmiş kaftan. n