Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Bu kitabın adı "C"
Haziran 2014
Bu kitabın adı "C"
Tom McCarthy'nin romanı "C", 1898 doğumlu Serge Carrefax ve kızkardeşi Sophie'nin çocukluktan ergenliğe ve yetişkinliğe geçiş öyküsünü anlatıyor.
KAYA GENÇ
İngiliz yazar Tom McCarthy için günümüzün en yaratıcı romancılarından biri diyebilir miyiz? Bence diyebiliriz. Ben ayrıca McCarthy için "Ulysses"in yazarı James Joyce ile Tenten'in yaratıcısı Herge'in benzersiz bir karışımı da diyebileceğimiz kanaatindeyim. Peki Zadie Smith'in izinden giderek, McCarthy'nin roman sanatına yeni bir patika önerdiğini, bu patikadan giden deneysel romancılara rehberlik ettiğini söyleyebilir miyiz? Bu soruya cevabım da evet.
McCarthy'nin "C" romanı, yayımlandığı 2010 yılında Man Booker ödülünün finalistleri arasında yer almıştı. Ödülü alamamıştı gerçi (Booker'ı o sene Howard Jacobson'un yine burada tanıttığım "The Finkler Question" kitabı kazanmıştı); lakin "C"yi okuyan çok kişi bunun şahane bir deneysel roman olduğunu idrak etmişti. 1969 doğumlu yazarın önceki kitapları "Remainder" ve "Tintin and the Secret of Literature" ile yarattığı bir takipçi kitlesi vardı. Ancak onu romancılar arasında özel bir yere oturtan kitabı "C" oldu.
Çocuklar gibi düşünmek
1898 senesinde Serge Carrefax adlı kahramanının dünyaya gelmesiyle açılıyor "C". Babası sağır dilsizler için bir okul işletiyor Serge'in. Kurduğu komünal dünyada kendisine tabi pek çok kişi var. McCarthy burada yaşanan hayatın ayrıntılarını o dünyayı yaşayanların gözünden ilginç ayrıntılarla resmetmiş. Serge'i ablası Sophie'yle malikanenin farklı yerlerinde oyunlar oynamasını izlerken anlatıcının anlattığı çocukların kafasına girip onlar gibi düşündüğünü hissediyoruz. Çocukluğun bütün keşif, heyecan ve muzurluk duyguları bu bölümde önümüzde resmigeçit yapıyor.
Uyuşturucu, seks, macera
Adamımız Serge büyüdükçe, gayet 'Joycevari' bir biçimde anlatımın üslubu da onun bilincine uygun olarak şekilden şekle giriyor. Serge'in bir kaplıcada yaşadıklarını aktaran ve cinsellikle tanışmasını anlatan bölüm nasıl adım adım uyanan cinsel duygular üzerine kuruluysa, kahramanımızın Birinci Dünya Savaşı'nda pilotluk yaptığı sayfalar da bir o kadar teknik uçuş bilgileri ve savaşın incelikleri üzerine kurulu. Daha sonra Serge'in savaş esiri olarak yaşadıklarını, her an ölümü nasıl beklediğini görüyor, özgürlüğüne kavuşmasının ardından Londra'ya yolunun düşmesini, burada yaşadıklarını okuyoruz. Kitabın Londra bölümlerinde uyuşturucu başrolde: Serge'in kendinden geçtiği pasajlarda sanki harfler, cümleler, paragraflar da kendinden geçiyor ve sabahın ilk saatlerine dek süren uzun bir uyuşturucu ve sevişme gecesini bütün ayrıntılarıyla okurken bizim de başımız dönüyor.
"C"nin son bölümünde Mısır'da, piramitler ve arkeologlar arasında ilerliyoruz. İngiltere'de bir malikanede başlayan hikaye, oryantalizmin icat edildiği topraklarda nihayetine eriyor. Tenten üzerine kitap yazmış biri olarak McCarthy, macera romanlarının, gizemli bölgelerdeki aşk ve kendini keşfetme hikayelerinin siyasi arkaplanı üzerine fazlasıyla kafa yormuş. Bu tür kitaplardan hem büyülendiğini hem de onlara modernist edebiyatın yarattığı bir mesafeden baktığını hissedebiliyorsunuz. "C", birbiriyle uyuşmaz gibi görünen bu iki alemin çok hassas, kışkırtıcı ve lezzetli bir karışımı.