Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sinema » ‘İnsani ise politiktir’

‘İnsani ise politiktir’

‘İnsani ise politiktir’08 Şubat 2019 - 02:02
Bu yıl 69’uncu kez kapılarını açan Berlin Film Festivali, dün sabah jürinin basının sorularını cevaplayacağı basın toplantısıyla başladı.
Nil Kural - Berlin
 
 
Avrupa sinemasının en önemli oyuncularından Juliette Binoche’un başkanlığını üstlendiği jüride ABD’li eleştirmen Justin Chang, Alman oyuncu Sandra Hüller, Şilili yönetmen Sebastián Lelio, ABD’li küratör Rajendra Roy ve İngiltere’den yapımcı, yönetmen ve oyuncu Trudie Styler görev alıyor. Jürinin basın toplantısında Binoche, festivalin bu yılki politik kimliği üzerine bir soruya “İnsani bir festival olmalı. İnsani ise politik demektir. Şimdiki zaman ve gelecek için geçerliliği olan filmlere bakacağız. Dünya şu aralar biraz egoist. Zengin ülkeler sınırlarını kapatıyor. Küresel ısınma gibi aciliyetler var. Bilmiyorum jüriyle ne tartışacağız ama benim aklımdan bunlar geçiyor. Ve hükümetlerin bunları yeterince ciddiye aldığını düşünmüyorum” diye yanıtladı. 
 
 
Festivalin açılış filmi olarak aynı zamanda yarışmada da bulunan Lone Scherfig’in yönettiği ‘The Kindness of Strangers’ dün akşamki açılışta davetlilerle buluştu. 
 
 
Jüri bu yıl 17 filmi değerlendirecek. 17 yarışma filminin yedisinin kadın yönetmenlerin imzasını taşıması ise eşitlik tartışmalarının her önemli festivalde gündeme geldiği günümüz sineması adına ümit veren bir tablo olarak yorumlanabilir. 
 
 
2012 yılında aramızdan ayrılan Seyfi Teoman’ın imzasını taşıyan ‘Bizim Büyük Çaresizliği’mizden sekiz yıl sonra Berlinale yarışmasında ilk kez Türkiye’den bir film bulunuyor: Emin Alper’in yönettiği ‘Kız Kardeşler’. Başrollerini Cemre Ebüzziya, Ece Yüksel ve Helin Kandemir’in paylaştığı film, annelerini kaybettikten sonra besleme olarak verilen üç kız kardeşin hikâyesini merkeze alıyor. 
 
 
 
Akın’dan roman uyarlaması
Yarışmada ayrıca 2004 yılında Berlin’den ‘Duvara Karşı’yla Altın Ayı kazanan Fatih Akın’ın yeni filmi de bulunuyor. ‘Der Goldene Handschuh’ ismini taşıyan yeni Akın filmi, 1970’ler Hamburg’unda geçiyor ve bir seri katile odaklanıyor. Gerilim türündeki film, Heinz Strunk’ın bir romanın uyarlaması. Yarışmada dikkat çeken diğer bir film, ‘The Kindergarten Teacher’ın yönetmeni Nadav Lapid’in yeni filmi ‘Synonymes’. Film, ulusal kimliğinden kaçmak için İsrail’den elinde sözlük Fransa’ya gelen genç bir adam hakkında. Fransız sinemasının üretken ve yaratıcı yönetmeni François Ozon da yeni filmiyle Altın Ayı için yarışan isimler arasında yer alıyor. ‘Grâce à Dieu’ adını taşıyan film, çocukluk arkadaşı üç adamın bir araya gelip hayatlarını karşılaştırması izleğini takip ediyor. 
 
 
Polonyalı usta sinemacı Agnieszka Holland, iki yıl önce ‘Spoor’ adlı filmiyle yer alıp ödülle döndüğü Berlinale yarışmasında bu yıl ‘Mr. Jones’la yer alıyor. 
 
 
 
Çevik’in ‘Aidiyet’i
 
Festivalin yarışma dışı filmlerinden en merakla beklenen yapımlardan biri Yeni Dalga’nın usta ismi Agnès Varda’nın yeni filmi  ‘Varda by Agnès’. Film, otobiyografik bir belgesel. Festivalin yan bölümlerinden Forum’da Türkiye’den Burak Çevik yeni filmi ‘Aidiyet’le yer alıyor. Çevik, geçen yıl aynı bölüme ‘Tuzdan Kaide’yle katılmıştı. ‘Aidiyet’, Çevik’in 15 yıl önce İstanbul’da gerçekleşmiş bir cinayetin mahkeme kayıtlarından ve kendi kişisel hafızasından yola çıktığı bir yapım.