Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sanat Terimi » Dördüncü duvar

Dördüncü duvar

Dördüncü duvar13 Mart 2017 - 05:03

Dördüncü Duvar:  Üç yanı kapalı geleneksel tiyatrolarda izleyicilerin sahneyi gördükleri, izleyici ve oyuncuları birbirinden ayıran düşsel "duvar”. İlk kez Denis Diderot tarafından dile getirilmiş olan kavram, 19. yüzyıl tiyatrosunda öne çıkan gerçekçilik akımıyla gelişmiştir. 

Duvar, tiyatro ile ortaya çıkan bir kavram olsa da bilgisayar oyunu, roman ya da bir sinema filmi gibi kurgusal gerçeklik içeren tüm alanların önemli bir unsurudur.  Bir film, oyun ya da televizyon programında izleyiciye bir kamera aracılığıyla hitap edildiğinde, yani gerçek dünya ile kurgulanan dünya birbirinden ayrı olmamaya bağladığında, duvar yıkılmış olur. 

Bu teknik, her ne kadar oyuncular seyirci ile kurdukları iletişimin duvarı yıkmak olduğunu bilmese de Antik Yunan’a dayanır ve Shekespeare döneminden postmodernizme kadar uzanır. Tiyatroda duvarı en çok yıkan isim Bertolt Brecht’tir. Edebiyattan örneklemek gerekirse Paul Auster'in New York Üçlemesi'nden Cam Kent adlı kısa romanından bahsedilebilir. Romanda aranmakta olan karakterlerden biri de Paul Auster'dır. Sinemada ise sessiz dönemden beri kullanılmakta olan tekniğe özellikle Charlie Chaplin filmlerinde rastlanabilir. Duvarın yıkılma tekniğinin ilk kez kullanımı ise dünyanın ilk filmlerinden biri olarak kabul edilen, William Dickson’un yazıp yönettiği ve kendisinin, şapkasını bir elinden öbür eline geçirişini kaydeden 3 saniyeyelik filmde olmuştur. 

Seyirci filmin içine girmişken, mizah ya da sahnede olan biteni anlatmak amacıyla araya girilmesi sinema için oldukça radikaldir. Belki de bu sebeple tekniğin en çok kullanıldığı tür komedidir. Özellikle Mel Brooks, absürd komedi olarak tanımlanan filmlerinde mümkün olan en aşırı şekilde bunu yapmaktadır. 1987 yapımı Spaceballs filminde karakterler film içerisinde kendilerini izlemektedirler. 

Dördüncü duvarı yıkmak denince akla ilk gelen önemli filmlerden biri de 1977 yapımı Woody Allen filmi Annie Hall. Açılış sahnesinde Woody Allen'ın canlandırmış olduğu Alvy Singer adlı karakter direkt olarak seyirciye hitap etmektedir.

Dördüncü duvarın yıkıldığı bir başka sahne. Annie Hall, Woody Allen

Tekniğe 2000 yapımı bir roman uyarlaması olan Shephen Frear filmi High Fidelity de örnek olarak gösterilebilir. Rob isimli bir karakterin 5 önemli ayrılığını anlattığı filmde ana karakter sıkça araya girer ve 5 maddelik listeler yapar.

Fight Club, Amelie, American Psycho gibi adını duyurmuş pek çok filmde uygulanan tekniğe son olarak 2016 yapımı çizgiroman uyarlaması Deadpool'da rastlanabilir. Çizgiromanda da konuşma baloncuklarından şikayet etmişliği olan Deadpool, filmin büyük bir bölümünde kameraya dönüp direkt olarak seyirciye konuşuyor.