D Grubu
04 Ekim 2012 - 07:10D Grubu: 1933 yılının Eylül ayında, 5 ressam (Zeki Faik İzer, Nurullah Berk, Elif Naci, Cemal Tollu, Abidin Dino) ve 1 heykeltıraş (Zühtü Müridoğlu) tarafından kurulan sanat topluluğu. Türkiye’de Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, Sanayi Nefise Birliği, Müstakil Ressam ve Heykeltıraşlar Birliği'nden sonra kurulan dördüncü sanatçı birliği olmaları nedeniyle Nurullah Berk’in önerisiyle, alfabenin dördüncü harfini (ç harfini atlayarak) isim olarak aldılar.
İnkılap Yolunda, Zeki Faik İzer, 1933, MSGSÜ Resim Heykel Koleksiyonu ve Halka Yol Gösteren Özgürlük, Eugene Delacroix, 1830, Louvre Müzesi
D Grubu’nu kuran 6 sanatçı, Türkiye’de resim ve heykel anlayışının 50 yıllık bir gecikme gösterdiğini düşünüyordu. Resimde izlenimcilik (empresyonist) anlayışını reddediyorlar, kendilerini kübizm ve yapılandırmacılığa (konstrüktivizm) yakın buluyorlardı. Bunun nedeni, bu akımların, resim ve heykelde geometrik kompozisyonu ön plana çıkarmasıydı. Ancak geçmişte Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği'ne üye olmuş Nurullah Berk, Zeki Kocamemi gibi isimlerin izlenimcilik etkisinde kaldığı söylenebilir.
Cemal Tollu, Alfabe Okuyan Köylüler, 1933, MSGSÜ Resim Heykel Müzesi Koleksiyonu
Kübist anlayışta izlenimciliğin aksine resimde renk oyunlarına, güneş ışınlarının doğadaki parıltıları gibi ressama hissettirdiklerinden çok, eşyanın geometrik yapısına önem veriliyor. D grubu da bu anlayışla meydana getirdikleri eserlerini, ilk kez 1933 yılının Ekim ayında Beyoğlu’nda Narmanlı hanının altındaki Mimoza Şapka Mağazası’nda sergiledi. 7. “D Grubu” sergisinde Halil Dikmen, Eşref Üren, Eren Eyüboğlu, Arif Kaptan ve Salih Urallı gruba katıldı, 1941 senesindeki 9. sergide ise Hakkı Anlı, Sabri Berkel, Fahrunnisa Zeid ve heykeltıraş Nusret Suman ile birlikte sanatçıların sayısı 16’ya yükseldi. D Grubu, 1947 yılındaki 15. sergiye kadar sanatçıların birbiriyle dayanışması içinde varlığını sürdürdü.
Türk çağdaş resim sanatına bir kimlik ve yön verme konusunda en önemli çaba olarak sayılabilecek D Grubu'nun dağılma nedeni, bu ortak yaklaşımın dışında ortak bir resim üslubu geliştirememiş olmasıydı. Dağılmalarından sonra üyelerinin benimsedikleri tarzlar, örneğin Nurullah Berk'in minyatür ve hat sanatlarını temel alan dekoratif anlayışı ve Zeki Faik İzer'in Soyut Dışavurumculuğu, grubun dağılma nedenine doğrudan bir örnek oluşturur.
D Grubu’nu kuran 6 sanatçı, Türkiye’de resim ve heykel anlayışının 50 yıllık bir gecikme gösterdiğini düşünüyordu. Resimde izlenimcilik (empresyonist) anlayışını reddediyorlar, kendilerini kübizm ve yapılandırmacılığa (konstrüktivizm) yakın buluyorlardı. Bunun nedeni, bu akımların, resim ve heykelde geometrik kompozisyonu ön plana çıkarmasıydı. Ancak geçmişte Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği'ne üye olmuş Nurullah Berk, Zeki Kocamemi gibi isimlerin izlenimcilik etkisinde kaldığı söylenebilir.
Kübist anlayışta izlenimciliğin aksine resimde renk oyunlarına, güneş ışınlarının doğadaki parıltıları gibi ressama hissettirdiklerinden çok, eşyanın geometrik yapısına önem veriliyor. D grubu da bu anlayışla meydana getirdikleri eserlerini, ilk kez 1933 yılının Ekim ayında Beyoğlu’nda Narmanlı hanının altındaki Mimoza Şapka Mağazası’nda sergiledi. 7. “D Grubu” sergisinde Halil Dikmen, Eşref Üren, Eren Eyüboğlu, Arif Kaptan ve Salih Urallı gruba katıldı, 1941 senesindeki 9. sergide ise Hakkı Anlı, Sabri Berkel, Fahrunnisa Zeid ve heykeltıraş Nusret Suman ile birlikte sanatçıların sayısı 16’ya yükseldi. D Grubu, 1947 yılındaki 15. sergiye kadar sanatçıların birbiriyle dayanışması içinde varlığını sürdürdü.
Türk çağdaş resim sanatına bir kimlik ve yön verme konusunda en önemli çaba olarak sayılabilecek D Grubu'nun dağılma nedeni, bu ortak yaklaşımın dışında ortak bir resim üslubu geliştirememiş olmasıydı. Dağılmalarından sonra üyelerinin benimsedikleri tarzlar, örneğin Nurullah Berk'in minyatür ve hat sanatlarını temel alan dekoratif anlayışı ve Zeki Faik İzer'in Soyut Dışavurumculuğu, grubun dağılma nedenine doğrudan bir örnek oluşturur.