Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sahne Sanatları » Shen-te'nin vesikasını sordunuz mu?

Shen-te'nin vesikasını sordunuz mu?

Shen-te'nin vesikasını sordunuz mu?18 Aralık 2012 - 07:12
İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun "Sezuan'ın İyi İnsanı" adlı oyunu, Sağlık Bakanlığı denetçileri tarafından sigara içildiği gerekçesiyle sahneleme esnasında basıldı...ASU MARO

Sağlık Bakanlığı denetçileri tiyatroya gitmişler geçen hafta. Yok, oyun izlemeye değil elbette. Oyunu 'denetlemeye'. Duymuşlar ki, İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun Cevahir Sahnesi'ndeki "Sezuan'ın İyi İnsanı"nda bir takım kendini bilmez oyuncular sigara içmekteymiş. Bunun çözümünü oyunun ortasında salonu basmakta bulmuşlar ki doğru bir yöntem, ecdadımız da tebdili kıyafet dolaşıp tütün yasağına uyulup uyulmadığını kontrol etmez miydi?

Bakmışlar sahiden de sahnede yan gelmiş sigara içen bir grup insan var. O bir oyunmuş, onlar oyuncuymuş, o sahnenin ortasındaki bir tütün dükkanıymış gibi detaylara takılmayıp hemen nüfus cüzdanlarını talep etmişler ki para cezası kesebilsinler. Ama dedik ya, bunlar kendini bilmez oyuncular, "Oyun devam ediyor, ayrıca bizim kim olduğumuz oyun broşüründe yazıyor, oradan bulabilirler" demişler. Devletin memuru gelmiş, oyunu kesmemişler bile düşünün.
İl Tütün Kontrol Denetçisi de tutmuş zaptı. Şöyle ki: "14.12.2012 günü yapılan denetimde, ("Sezuan'ın İyi İnsanı" oyunu sahnesinde) kapalı alanda tütün ve tütün mamülü (sigara) tüketildiği, sahnede sigara içen oyuncular görüldü, sigara içen şahıslara idari para cezası uygulanmak için kimlik belgesi istendi, kimlikler ibraz edilmedi, işlem yaptırılmadı."

Fakat bence ifade biraz bulanık. Sigara içen şahıslar derken, Sezuan ahalisinden mi söz ediyorlar acaba... Bence öyle olmalı. Yoksa bir kurumda bir yönetmen tarafından sahneye konulan bir oyunun ortasına baskın düzenleyip işi oradaki sahnenin gerektirdiğini yapmak olan oyunculara para cezası kesmeyi sahiden düşünmüş olamazlar değil mi? Bu derece karışmış olamaz sapla saman herhalde.
Bu durumda ben vatandaşlık görevimi yapıp bir ihbarda bulunmak istiyorum: Yine o sahnede, sonradan doğru yolu bulsa da ilk 15-20 dakika kadar fuhuşla hayatını kazanan bir kadın var; Shen-te. Sanmıyorum ki vesikası olsun. Bu tür ahlaksızlıklara göz yummayalım diyorum, lütfen, sayın yetkilileri göreve davet ediyorum.

Oyunun tadı kaçınca

Arkadaşlara en korkunç şakaların yapıldığı, hatta uygun zemin bulunursa eziyetin dozunun kaçırıldığı dönemdir, çocukluk... Uygun zeminden kastım güç dengesizliği. Birinin güzel, öbürünün çirkin, birinin popüler, ötekinin ezik olduğu durumlar... O ezik olanın sırf kendisiyle arkadaşlık edilsin diye her şeye 'razı' olduğu haller... Ve büyüdükçe o oyun biter tabii de, izleri genellikle kalır, insanın üzerinde.

Selen Uçer ve Özgü Namal, AYSA Prodüksiyon
Tiyatrosu'nun "Kuçu Kuçu"sunda.
AYSA Prodüksiyon Tiyatrosu’nun “Kuçu Kuçu”su, işte böyle bir 'çocuk oyununun' oyuncularının büyümüş hallerini anlatıyor. Melda, zengin işadamı Kudret'in karısı. Melis ise onun yanında çalışan Ragıp'ın. Kudret Ragıp ile karısını 'adasına' davet etmiş, hafta sonu için. Melis erken geliyor ve iki kadın sohbet etmeye başlıyorlar. Kısa sürede anlıyoruz ki ikisi çocukluk arkadaşıymışlar. Melis güzeli, Melda çirkiniymiş ve aralarında ürkütücü bir ilişki varmış. Bugün dengeler değişmiş olsa da, ne 'mazlumun' ne 'zalimin' o günlerin izlerini silmesi mümkün değilmiş...
Melis'i Özgü Namal, Melda'yı Selen Uçer oynuyor "Kuçu Kuçu"da. Yazar, Fransız psikanalist Jacques Lacan'ın torunu Fabrice Roger-Lacan. Yönetmen Kerem Ayan oyunu Fransızcadan uyarlamış. İsimlerin Türkçe olması oyunu 'yerli' kılmaya pek yetmemiş ama sorun orada da değil, oyunun iki karakterin yaralarını deşerken aynı anda etkileyici bir hikaye anlatmakta yetersiz kalmasında. Özgü Namal Radikal'deki söyleşisinde "Biz bir metinde insanın derinliklerini hep unutuyoruz hikayeyi anlatırken. Hep onu es geçip konuya, olaya, ana yöneliyoruz." demiş. Söylediğinde haklı ama mesele ikisini aynı anda yapabilmekte değil mi?

Metin, iki kadının arasındaki ilişkiyi sürekli tekrarlarla, arada seyircinin sabrını zorlayarak anlatıyor. Sonunda öğrenip şaşırmamız gereken sürprizi de zaten başından beri tahmin ediyoruz. Geriye dekorundan kostümüne (Dekor: Gamze Kuş, Işık: Arek Nişanyan) her adıma gösterilmiş özen ve iki önemli genç oyuncunun emeği kalıyor...