‘Kaynanalar’ dizisindeki Kayserili işadamı Nuri Kantar ile televizyon izleyicisinin gönlünde taht kuran Akmansoy, tedavi gördüğü Memorial Hastanesi’nde akciğer yetmezliğinden yaşamını yitirdi
ASU MARO

Tarihler 18 Aralık 2012’yi gösteriyordu, ajanslara bir haber düştü: ‘En sevilen kaynanayı kaybettik’ diye. 1974’te TRT’de başlayıp muhtelif aralıklarla ekranlara dönüş yapan uzun soluklu dizi “Kaynanalar”ın Nuriye Kantar’ı Leman Çıdamlı idi en sevilen kaynana. Ve gözler hemen “Kaynanalar” dizisindeki kocası, neredeyse bir hayat paylaştığı Tekin Akmansoy’a dönmüştü. 89 yaşındaki Tekin Akmansoy, pırıl pırıl bir hafızayla anlatmıştı Milliyet’e rol arkadaşıyla tanıştıkları günleri... “İyi bir ekiptik biz,” diyordu: “Her zaman eğlendik ama önemli olan eğlendirmekti. En son karar vermiştik, tekrar oynayacaktık; ‘Kaynanalar ve Torunları’nı yapacaktık. TRT’ye teklif ettik ama cevap alamadık. Şimdi cevap verseler de çok geç artık...” demişti.

Daha müzikal yapacaktı

Ama onun hayata dair projeleri bitmemişti daha... Dört yıl önce 70. sanat yılını Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda 40 yıl önce oynadığı “Göktaşı” oyunundan bir sahneyle kutlamıştı. Buna ‘jübile’ denmesini kabul etmiyordu asla. Yaşını düşünüp köşesine çekilmeye hiç niyeti yoktu. Bir zamanlar Ankara Devlet Tiyatrosu’nda oynadığı oyunlardan Moliere’in “Scapin’in Dolapları”nı müzikal yapacaktı daha.
Kızının dediğine göre Paris’ten yeni bir oyun getirtmişti, Devlet Tiyatrosu’nda oynamak üzere. Ne yazık ki bunun için de geç oldu artık. Tekin Akmansoy, dün sabah zatürree nedeniyle kaldırıldığı Memorial Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Arkasından ‘Rahmetli iyi adamdı’ denmesinden başka dileği yoktu... Bir de hayatının Nuri Kantar’dan ibaret olmadığının bilinmesini istiyordu tabii...

Baba-oğul küs kaldı

1924 yılında Denizli’de, Rumeli’den Ege’ye göçen Akmansoy ailesinin üçüncü çocuğu olarak, Alptekin Akmansoy adıyla dünyaya gelmişti. Babası bürokrat Süleyman Asaf Bey, annesi ev hanımı Behice Hanım. Babasının bütün hayali oğlunun hukuk okumasıydı. Ama o daha çocukluktan tayin etmişti yolunu; 7 yaşında ilk oyununu yazıp yönetmiş, mahalledeki arkadaşlarına oynamıştı bile.

Denizli’de Gazi İlkokulu’na başlayan Akmansoy, babasının tayini Ankara’ya çıkınca eğitimine Kurtuluş Ortaokulu ve Atatürk Lisesi’nde devam etti. Ama bir ayağı hep halkevindeydi ve 1941’de Feridun Çölgeçen ile Necip Fazıl Kısakürek’in kurdukları tiyatroda Kısakürek’in “Para” adlı oyunuyla ilk kez sahneye çıktı. Babası hâlâ hukukçu olmasını beklerken Ankara Devlet Konservatuvarı’na girdi ve bu yüzden eğitim hayatı boyunca baba-oğul küs kaldılar. Ta ki Ankara Devlet Tiyatrosu’na girip Küçük Tiyatro’nun açılışında “Köşebaşı” oyunuyla babasının karşısında oynayana kadar...



Devlet sanatçısı oldu

1958-62 yılları arasında iki kez Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından Almanya’ya eğitime gönderildi, 1969’da Kıbrıs Türk Tiyatrosu’nu kurmakla görevlendirildi, 1971’de de Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Kürsüsü’nde bir sene eğitmenlik yaptı ve emekli olana kadar 50 kadar oyunda rol aldı.

Ama tabii ki şöhrete kavuşması bu 50 kadar oyunla değil, 1974 yılında başlayan “Kaynanalar” dizisindeki uyanık Kayserili işadamı Nuri Kantar ile oldu. Bu karakteri, yıllarca süren dizinin yanı sıra “Kaynanalar” ve “Nöri Kantar Ailesi” adlı sinema filmlerinde de canlandırdı. Bu karakter onu kendi tanımıyla sokakta ‘örtülü, örtüsüz, minili, uzunlu’ herkesin fotoğraf çektirmek istediği bir tür ‘yatır’ haline getirdi.

1990’lı yıllarda ikinci eşi Meral Hanım’dan olan kızı Arzu Akmansoy’un yönetmenliğinde “Kaynanalar”ın yeni bölümlerinde ve “Sonradan Görmeler” dizisinde yeniden ekranlarda göründü. 1998 yılında Devlet Sanatçısı unvanı alan, TBMM Üstün Hizmet Ödülü sahibi Tekin Akmansoy, son olarak “İki Aile” dizisinde Tahir Pamukçuoğlu karakterini canlandırmıştı.