Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sahne Sanatları » İstanbul'da tiyatro heyecanı başlıyor

İstanbul'da tiyatro heyecanı başlıyor

İstanbul'da tiyatro heyecanı başlıyor07 Kasım 2019 - 10:11 | Fotoğraf: İra Polyarnaya
İKSV tarafından Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Opet ve Tüpraş sponsorluğunda düzenlenen 23. İstanbul Tiyatro Festivali, 13 Kasım-1 Aralık tarihleri arasında tiyatroseverlerle buluşacak. İstanbul Tiyatro Festivali’nin programında bu sene hikâyelerinde dans ve müzik bulunan yurtiçi ve yurtdışından etkileyici yapımlar bulunuyor.

Tiyatro sanatının her alanındaki yapımlarına verilen prestijli bir tiyatro ödülü olmanın yanı sıra, her yıl ilkbahar aylarında Rusya’nın dört bir yanından gelen en önemli gösterilere ev sahipliği yapan Golden Mask İstanbul’da programı kapsamında; çağdaş dans ve baleyi özgün sanatsal vizyonuyla harmanlayan yenilikçi dans topluluğu Moskova Balesi’ninyedi yetenekli dansçısının yorumuyla sahnelenen Her Yol Kuzeye Çıkar, Rusya’nın köklü tiyatrosu Theatre of Nations’ın sahne tasarımıyla dikkat çeken, adından çok söz edilen yeni nesil yönetmeni Maxim Didenko’nun Ingeborga Dapkunaite’nin başrol oyunculuğu ile baş döndürücü müzikali Sirk ve çağdaş Rus edebiyatının “kurucusu” kabul edilen Puşkin’in yedi yılda tamamladığı eşsiz eseri Yevgeni Onegin, Rusya’nın adı tarihe geçen köklü tiyatrosu Vaktangov Tiyatrosu’nunusta oyuncuları ve Litvanyalı yıldız yönetmen Rimas Tuminas’ın yorumuyla Golden Mask Rusya Sahne Sanatları Festivali işbirliğiyle festivalde yer alacak.

Dünyanın en önemli dans topluluklarından Ultima Vez’den Wim Vandekeybus’un koreografisi ile TrapTown; film, tiyatro ve dans gibi disiplinleri bir araya getiren Kayıp Kimlik, hitabet sanatının kitleler üzerindeki etkisini konu edinen Lisbeth Gruwez’in tasarlayıp, sahne aldığı Daha da Beter ve Beter ve Beter Olacak Arkadaşım festivalin iddialı uluslararası yapımları arasında.

Performatif anlatımlarıyla Yiğit Sertdemir’in sahnelemesi, Yiğit Özatalay’ın müzikal düzenlemeleri ve başarılı oyuncu Tülay Günal’ın yorumuyla Gülriz Sururi’ye bir saygı duruşu niteliğindeki Kaldırım Serçesi, “bir şey” & kedi kedi; dans, ses ve görsel sanatların doğaçlaması Bak Sen! yerli yapımlar kapsamında festival programında yer alıyor.

 

 

Traptown

Dünya dans tarihine yön veren Belçikalı topluluk Ultima Vez, seyircisini derinden etkileyen dans gösterisi TrapTown ile seyircisini, zaman ve mekândan bağımsız, paralel bir gerçekliğe doğru yolculuğa davet ediyor. En son 2004’te Blush ile festivale katılan ve büyük ilgi toplayan ekip, reji ve koreografisini Wim Vandekeybus’un üstlendiği gündelik hayatımızın sıradanlığı üzerine sıradışı bir eser ile İstanbullularla buluşacak.TrapTown yeni bir mitoloji üzerine düşünmenin yolunu, dans, metin ve müzikle ören, kadim ruhların sınırsız ve karanlık evrenine uzanan bir gösteri. Traptown’un çoşkulu evrenine eşlik eden müziklerin yaratıcıları ise Trixie Whitley ve Phonenician Drive. Gösterinin müzikleri de gösterinin kendisi gibi akıllardan çıkmayacak Flaman Kültür Bakanlığı’nın işbirliğiyle seyirciyle buluşacak olan TrapTown 16ve 18 Kasım’da saat 20.30’da; 17 Kasım’da ise saat 15.00’te Uniq Hall’de.

 

 

Her Yol Kuzeye Çıkar

Çağdaş dans ve baleyi özgün sanatsal vizyonuyla harmanlayan yenilikçi dans topluluğu Moskova Balesi, Her Yol Kuzeye Çıkar adlı çarpıcı gösterisiyle festivale konuk oluyor. Topluluk yaşamı, duygu durumlarımızı, çatışmalarımızı, ani patlayışlarımızı ve içe kapanışlarımızı yedi erkek dansçının getirdiği yedi farklı yorumla seyirciye aktaracak. Karakterlerin iç içe geçen hikâyelerinin, Fransız besteci David Monceau’nun her bir dansçı için bestelediği müziklerle hayat bulduğu gösterinin koreografisi Belçikalı koreograf Karine Ponties’e ait.Her Yol Kuzeye ÇıkarRus Sahne Sanatları Festivali Golden Mask’ın değerli işbirliğiyle18 ve 19 Kasım’da saat 20.30’da Zorlu PSM Turkcell PlatinumSahnesi’nde olacak. 

 

 

Kayıp Kimlik

Marco Martins’in yönetiminde kurgu ve gerçeklik arasındaki sınırları yeniden keşfeden, hatıralarımıza odaklanan, film, tiyatro ve dans gibi disiplinleri bir araya getiren ve bizi bugünün dünyasının duygusal haritasına davet eden bir gösteri. Kayıp Kimlik çok sayıda bilinç ve bilinçdışı yansımanın iç içe geçtiği hatıralar deposu olarak iki bedeni sahnede buluşturuyor. Beatriz Batarda ve Romeu Runa’nın rol aldığı oyun, çocukluk anıları ve ebeveynlik ilişkilerinden geçerek aile hayatına dair bir dil yaratıyor. Arena Ensemble yapımı oyun 28 Kasım’da saat 20.30’da DasDas’ta.

 

 

Yevgeni Onegin

Çağdaş Rus edebiyatının ‘kurucu ismi’ kabul edilen Puşkin’in yedi senede tamamladığı eşsiz eseri Yevgeni Onegin, Vaktangov Tiyatrosu yapımı ve Rimas Tuminas’ın yönetiminde, Angelica Cholina’nın hazırladığı etkileyici bir koreografiyle sahneye çıkıyor. Büyük Rus yazar kendi hayal kırıklıklarına tutkun Yevgeni, düşlerinin peşinden koşan Lenski ve Rus kadınının tüm özelliklerini taşıyan sevecen Tatyana’yı bu yapıtta bir araya getiriyor. Adomas Jacovskis imzalı sahne ve Maria Danilova’nın elinden çıkan kostüm tasarımıyla bütünleşen Yevgeni Onegin, Rus kültürüne minnet duyan bir anne ve bu kültürü halk öyküleriyle ona aktaran bir dadıyla büyüyen Puşkin’in çocukluğundan aklında kalanları içine yerleştirdiği bir eser. Gerçek ile hayal gücünün hayranlık uyandıran bir koreografiyle seyirciye sunulduğu bu görkemli oyun ENKA Vakfı gösteri sponsorluğunda ve Rus Sahne Sanatları Festivali Golden Mask’ın değerli işbirliğiyle21 ve 22 Kasım tarihlerinde, saat 20.00’de Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde olacak. 

 

 

Sirk

Rusya’nın köklü tiyatrosu Theatre of Nations’ın baş döndürücü müzikali Sirk, günümüz Rus tiyatrosunun yeni neslinin adından en çok söz ettiren yönetmeni Maxim Didenko’nun yönetiminde izleyiciyle buluşuyor. Ünlü sinema yönetmeni Grigory Alexandrov’un aynı adlı 1936 yapımı kült filmine dayanan Sirk, bir zamanlar uzak geçmişte hayal edildiği üzere, kurgunun keskinleştiği bir gelecekte gerçekleşiyor. Clown performansının müzikal ile çarpıştığı Sirk’e yalnızca lirizm değil, tüm mizahi atmosfer içinde insan bedeninin kırılganlığı egemen. Bir rüyanın gücünü ele alıp, onu cazibesiyle yeniden tanımlayan Ingeborga Dapkunaite’nin başrol oyunculuğu ile de dikkat çeken Sirk, Rus Sahne Sanatları Festivali Golden Mask’ın değerli işbirliğiyle 19 Kasım Salı günü saat 20.30’da, Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde.

 


Daha da Beter ve Beter ve Beter Olacak Arkadaşım

Geniş kitleleri peşinden sürükleme gücüne sahip olan ‘hitabet sanatı’ üzerine kafa yormamızı sağlayacak bir performans: Daha da Beter ve Beter ve Beter Olacak Arkadaşım. Sahnede kelimelerin akışına takılan, kendini kaybeden bir hatip yaratan Lisbeth Gruwez, kendinden geçmiş bir hitabetin bedende temsil edilişinin dansını sergiliyor. Amerikalı muhafazakâr televizyon yıldızı Jimmy Swaggart’ın bir konuşmasından parçaları kullanan Gruwez başta arkadaşça ve sakince başlayan bu ritmi, ikna etme konusundaki zorlayıcı arzuya ve oradan da şiddete varan yolculuğuyla sergiliyor ve seyircisini büyüleyen bir performans sunuyor.Daha da Beter ve Beter ve Beter Olacak Arkadaşım, Flaman Kültür Bakanlığı’nın değerli işbirliğinde 29, 30 Kasım’dasaat 20.30’daCaddebostan Kültür Merkezi’ndeseyirciyle buluşacak

 

 

Kaldırım Serçesi

Sadece sesiyle değil; hayata, sokağa, müziğe ve aşka olan tutkusuyla da ölümsüzleşmiş ikonik müzik kadını Edith Piaf’ın yaşam öyküsünü Altıdan Sonra Tiyatro yapımında, başarılı oyuncu Tülay Günal’ın yorumuyla izleyeceğiz. Kaldırımda doğmuş, yoksulluk ve hastalıklarla boğuşmuş küçük bir kızın dünyayı sarsan bir efsaneye dönüşmesinin, hayatı müthiş bir tutku ve cesaretle kucaklamasının hikâyesi Yiğit Sertdemir’in yetkin rejisi ve Yiğit Özatalay’ın müzikal düzenlemeleriyle sahnede olacak. Kaldırım Serçesi, eseri kaleme alan Başar Sabuncu’ya ve ismi, 1982’deki yorumuyla Edith Piaf ile özdeşleşen Gülriz Sururi’ye bir saygı duruşu niteliğinde. Oyun 23 Kasım Cumartesi akşamı saat 20.30’da, 24 Kasım Pazar günü saat 18.00’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde.

 

 

Bak Sen!

Sanatçılar Talin Büyükkürkciyan, Tolga Tüzün ve Hazal Döleneken kendi yarattıkları masallardan yola çıkarak, önceden kurguladıkları gerçek dışı bir evrende buluşuyor. Performans, Büyükkürkciyan ve Tüzün’ün “bu dünyada bugün yaşamanın ne demek olduğu” fikri üzerine yazdığı yedi soyut masalı içeriyor. Dans, ses ve görsel sanatların birbiriyle etkileştiği, koreografik temelli bir doğaçlama olan Bak Sen!, 23 Kasım Cumartesi 20.30 ve 24 Kasım Pazar saat15.00’daArter’de.

 

‘bir şey’
kedi kedi


Genç dans sanatçısı Ekin Tunçeli, konsept ve koreografisi de kendisine ait olan performansı bir şey’de kendi kişisel yolculuğundan hareketle, ait olduğu jenerasyona ve büyük insanlık ailesine ait ‘bir şey’i, bir derdi; sahneye bedeniyle taşıyor. Sahnede, cinsiyetsiz bir bedene eşlik eden yok olmaya mahkûm objeler var; yok olmayan tek gerçek ise karşımızda duran beden. Yapılması gerekenlerle yapılmak istenenler, belirsizlik, buhran, kararsızlık gibi duygular arasında dolaşan bir beden.

kedi kedi, dans sanatçıları Su Güzey ve Evrim Akyay’ın performanslarıyla;bir hikâye anlatma derdinden çok, kendine özgü hareketsel ve performatif bir anlatma biçimi öneren, iki kişilik deneysel bir dans (performans) parçası. Performans seyirciyi, günlük dinamiklerden uzaklaşıp dansçıların yarattığı samimi ve eğlenceli atmosfere dahil olmaya davet ediyor.

‘bir şey’ ve kara kedi 1 Aralık Pazar günü saat 13.00’da peş peşe MSGSÜ Çağdaş Dans Anasanat Dalı Stüdyosu’nda tek bilet ile izlenebilecek.