Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sahne Sanatları » 6 Üstü Oyun devam ediyor

6 Üstü Oyun devam ediyor

6 Üstü Oyun devam ediyor24 Ocak 2013 - 12:01
Çocuk oyunu ve "Gece Hikayeleri"ni es geçmeyen Kumbaracı50, izleyiciyi farklı mekanlardan farklı zamanlara götürüyorKumbaracı50'nin yeni projesi "6 Üstü Oyun", 17 Aralık'ta Sumru Yavrucuk'un yönetip oynadığı "Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi" oyunuyla prömiyer yaptı. Sıradaki oyunlar ise, "Evaristo", "Kayıp Eşya Bürosu", "İp", "Cam Adımlar" ve "Haz Makamı".

İnsanlığın trans bir kadınla imtihanı
Sumru Yavrucuk'un yönetip oynadığı "Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi" Kumbaracı50'de sahneleniyor.


17 Aralık'ta prömiyer yapan "Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi" Sumru Yavrucuk'un hem yazıp hem yönettiği tek perdelik bir oyun. Bugün'ün dünden farksız olduğu bir coğrafyada, varoluşunun tehdit olarak algılandığı bir kadının tek kişilik gösterisi.

Hep büyük bir hayatın figüranı olan Umut, bu kez içini geçmişiyle doldurduğu anılarını paylaşmak için sahnede. Aile bağları, "madilik", hayal kırıklıkları, çocukluk düşleri, muhatabını bulamadığından insanın dilini ekşiten her şey bu oyunda.

25 Ocak Cuma 20:30
26 Ocak Cumartesi 15:00 ve 20:30

Sığınakta bir yaşsız
İzleyiciyi İkinci Dünya Savaşı'na götüren oyunda Ayşenil Şamlıoğlu yer alıyor.


"6 Üstü Oyun" projesinin ikinci oyunu ise prömiyerini 28 Ocak'ta yapacak olan "Evaristo". Civan Canova'nın yazdığı, Nihal Koldaş'ın yönettiği oyunda Ayşenil Şamlıoğlu rol alıyor.

"Evaristo", İkinci Dünya Savaşı yıllarında tek başına bir sığınakta yaşayan yaşsız bir kadının yaşadıkları üzerinden, Adolf Hitler'in sığınağına, yakın tarihe ve günümüze uzanan bir oyun.

28 Ocak Pazartesi 20:30
29 Ocak Salı 20:30
4-5-6 Şubat 20:30'da


Kayıp eşya bürosunda sardunya
"Kayıp Eşya Bürosu", takside unutulan sardunya çiçeğinin hikayesini anlatan bir çocuk oyunu.


“Kayıp Eşya Bürosu”, gerçek nesnelerin kukla biçiminde oynatıldığı bir Obje Tiyatrosu çalışması. Oyunun tamamında, Kayıp Eşya bürosunda bulunan nesneler 3 oyuncu - oynatıcı tarafından oynatılıyor; hikayeleri ise aynı oyuncular tarafından canlandırılmaktadır.

Oyun, sahibi tarafından takside unutulan sardunya çiçeğinin kayıp eşya bürosuna getirilmesiyle başlar. Sardunya hiç tanımadığı bu yerde, yeni arkadaşlarının arasında mutlu olabilecek midir?

27 Ocak Pazar 13:00

İplerle ölçülen kentler
"İp", Mustafa Kaplan'ın tek kişilik performansı.


Mustafa Kaplan, kenti bir oyun alanı olarak gören yeni solo çalışmasında mevcut yapıları, mekânları ve şehrin sunduğu duyuları bambaşka birer düzleme tercüme ediyor.

Kaplan, oyunun ortaya çıkış hikayesini şu şekilde anlatıyor: "Kopenhag'da mekâna özgü bir performans yaratma teklifi aldığımda kent ortamının sunduğu olanakları araştırmaya başladım. Yaşadığım şehir çalışmalarımı nasıl etkiliyor? Benlikle şehir arasındaki ilişki nedir? Kazablanka’daki bir sonraki misafir sanatçılığımda benzer sorularla uğraştım. Kentin tanıdık bir binasını iple ölçtüm ve aynı ölçekte başka bir alan yarattım. Mevcut hacmi başka bir düzleme tercüme ettim."

Bir hacmin ipe, ağırlığın zamana, metnin dile çevrildiği bir oyun.

Cam üstünde dans
Aerowaves'in 2012 yılı “Öncelikli 21 performansı" listesine giren "Cam Adımlar" bir dans tiyatrosu


"Cam adımlar", kaçan adamın kırılgan adımları üzerine bir dans tiyatrosu. Tam anlamıyla eline aldığı her şeyin kırıldığını; kendini yüzyıllarca adamaya alıştığı, neredeyse tüm değer yargılarının; giderek kıyamete, yıkıma yanaşan dünyayı çözümlemekte yetersiz kaldığını; inanmakta giderek zorlandığını anladığı, bir "mekan-zaman" da geçer. Bu "mekan-zaman" ne kadar belirsiz gözükse de, esasında giderek yaklaştığımız o büyük çözülme, büyük parçalanma zamanıdır veya insanoğlunun sınırsız taleplerinin sınırlı dünya kaynaklarına yetmeyeceğini anladığı, yani "yaratıldığı" ilk günden beri yaşanılan tüm zamanlardır.

İşi oluşturan ana soru ise şudur: Peki yine de bu kadar kırılgan ve aynı anda yaralayıcı iken elimizi attığımız her şey, niye elimizi uzatırız inatla bir başkasının eline? Hangi noktada, kesişen "kırılgan" adımlar beraber yürünen ve yüründükçe sağlamlaşan ortak bir "zemin" e dönüşebilir? Ya da dönüşebilir mi?

"Cam Adımlar" Aerowaves’in 2012 yılı “Öncelikli 21 performansı” listesine girdi.

30 Ocak Çarşamba 23:00

Dolunaylı gecelerin sözsüz hikayesi
"Haz Makamı", masa kuklası ve animasyon tekniğiyle oluşturulan sözsüz bir oyun.


Candan Seda Balaban, Gülhan Kadım, Seda Özen Yürük, Sinem Öcalır'ın oynadığı "Haz Makamı", aynı apartmanda oturan 4 kadın karakterin rutin hayatları içerisinde dolunaylı gecelerde bilmeden de olsa kendi hazlarıyla oluşturdukları ortak bir makamın hikayesidir. Masa kuklası ve animasyon tekniği ile oluşturulan Haz Makamı, tamamen işitsel ve görsel tasarıma dayalı sözsüz bir gece hikayesi. Biraz erotik, biraz tuhaf...

31 Ocak Perşembe 20:30