Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Plastik Sanatlar » Filistin’in terk edilmiş köylerine yolculuk

Filistin’in terk edilmiş köylerine yolculuk

Filistin’in terk edilmiş köylerine yolculuk21 Şubat 2017 - 10:02
Basel Abbas ve Ruanne Abou-Rahme'nin Filistin'deki terk edilmiş köylere yaptıkları ziyaretlerden ilhamla yarattıkları 'Ve Yine de Maskem Kudretli' yerleştirmesi Alt Sanat Mekanı'nda
GENCAY ALTAY
 
Ramallah ve New Yorklu sanatçılar Basel Abbas ve Ruanne Abou-Rahme’nin yeni yerleştirmesi, ‘Ve Yine de Maskem Kudretli’ Bomontiada’daki Alt Sanat Mekanı ev sahipliğinde izleyiciyle buluşuyor. 16 Nisan’a dek sanatseverleri ağırlayacak yerleştirmede sanatçılar Filistin’deki terk edilmiş köylere yaptıkları ziyaretlerden topladıkları izlerle hazırladıkları bir yerleştirmeden oluşan sergiyi sunuyor. Sergi, ülkenin tarihine yaptığı göndermelerle, sömürge şiddetine karşı direnişin anlatılarını yeniden kurguluyor.
 
Ortak çalışmalarında ses, imge, metin, yerleştirme ve performans mecralarını kullanan ikili, ‘Ve Yine de Maskem Kudretli’ adlı yerleştirmeden oluşan sergiyi iki ayrı bölümde sunuyor. İlk bölüm beş kanaldan oluşan ses ve küçük objelerin dahil olduğu bir video yerleştirmesinden oluşuyor. Video yerleştirmesinde sanatçıların bir grup gençle birlikte Batı Şeria’nın farklı köy ve şehirlerindeki harabelere doğru çıktığı duygusal yolculuk tecrübesi aktarılıyor izleyiciye. Otların ve vahşi bitkilerin örttüğü Filistin köylerinde doğanın şiddete ve kime ait olduğu bilinmeyen topraklara karşı direndiğini hayal eden ikili, “Doğanın bu mekanları sahiplenmesine şahit olduk” diye belirtiyor.
 
 
Maskenin kudreti
 
Abbas ve Abou-Rahme, bu çalışmalarının çıkış noktası olarak gördükleri, Adrienne Rich’in 1971 yılında kaleme aldığı ‘Enkaza Dalmak’ adlı şiirden alıntıları, yerleştirmedeki görüntülerin üzerine getiriyor. Serginin ikinci bölümü ise iki ayrı galeriye yayılıyor. Bir ses yerleştirmesinin bulunduğu ve çalışmalarının altyapısını oluşturan çeşitli malzemelerin sergilendiği bölümde ses yerleştirmesi Filistin köylerine yapılan ziyaretler üzerine kurgulanan bir diyalog olarak çıkıyor izleyicinin karşısına. Gösterilen malzemeler arasında imgeler, kitaplar, diyagramlar, buluntu objeler, kurutulmuş bitkiler, kayalar ve 3 boyutlu maske heykeller var.
 
Yerleştirme, sanatçıların ifadesiyle Filistin, Mısır, Tunus ve dünyanın geri kalanında meydana gelen çatışmaları referans alarak kolektif hafızaya işlenen sömürge ‘şiddet’ine güncel sanatın sunduğu ifade mecraları aracılığıyla direnmenin yollarını keşfediyor.