Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Plastik Sanatlar » Döngüsel Seyir 30 Mart'a kadar açık

Döngüsel Seyir 30 Mart'a kadar açık

Döngüsel Seyir 30 Mart'a kadar açık07 Mart 2018 - 11:03
Süleyman Saim Tekcan’ın uzun zamandır üzerinde çalıştığı kapsamlı projesi; “Döngüsel Seyir” başlıklı sergi 3-30 Mart 2018 tarihleri arasında MSGSÜ Tophhane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde izleyicisi ile buluşuyor.

•Küratörlüğünü Dilek Karaaziz Şener’in üstlendiği serginin yerleşimini grafik tasarımcısı Yeşim Demir ve Mimar Nevzat Sayın birlikte hazırladı.

 

•Sergide sanatçının geniş zaman aralığından seçilen resim ve heykelleri özel bir izlek ile sunuluyor.

 

•Sanatçının bu sergi için çalıştığı yeni işlerinden, 3.5 metre boyunda bir alüminyum heykel ise Asaş Sanat’ın desteği ile atölyelerinde özel olarak hazırladı.

 

•Sergi süresince devam edecek etkinliklerin ve sergi turlarının yanı sıra 20 Mart’ta Sunay Akın ile bir sanatçı söyleşisi de sergi programı çerçevesinde gerçekleştirilecek.

 

Süleyman Saim Tekcan’ın uzun bir aradan sonra geniş kapsamda açacağı önemli bir proje sergisi olan “Döngüsel Seyir” başlıklı sergi için, uzun süredir hazırlıklar devam etmekte. Bu çerçevede sanatçı bir yandan yeni heykel ve resimlerini üretirken, diğer yandan da sergi için ortak bir çalışma platformu sağladığı küratöryel ekip ve tasarım ekibi ile beraber serginin içeriğine uygun özel bir seçki ile daha önce üretilmiş eserlerinden de özenli bir koleksiyon oluşturdu. Sonucunda, izleyicisinin merakla beklediği gösterim, 3 Mart’ta Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi Beş Kubbe Salonu’nda gerçekleşecek açılış ile başlayacak süreçte 30 Mart’a dek devam edecek.

 

Her sergi, sanatçının zamanına açılan bir kapıdır.

 

“Döngüsel Seyir”sergisi ise Süleyman Saim Tekcan’ın sanatındaki zaman dizgesini zamansızlığa doğru odaklayarak, izleyicisini daha farklı bir gözle ve bilindik algılarından arındırarak, bütünsel sürecini sağlam temelli bir düşünsel bağlama taşır.

 

“Döngüsel Seyir”sergisinin küratörü Dilek Karaaziz Şener’in kaleme aldığı yayın yazısında, sanatçının sanatının kaynağına ve genel anlamda sergiye dair ifadeleri şöyledir:

 

Süleyman Saim Tekcan’ın altmış yılda, kararlı, üretken ve her anın kendi gerçekliğiyle yoğrularak yapılanan döngüsel seyrinin süreci söz konusudur. Öncelikle resminde somut ve soyutun halleri ince bir çizgi ile ayrılır. Beslendiği coğrafya ve çocukluğunun ait olduğu kökenleri, biçim verme yoluyla kendi düşünsel dünyasından izleyiciye sunar. Sanatla yoğrulmuş bir insandır Tekcan. Tutarlı, inançlı ve ne yapmak istediğinin farkında olan, biçim ile oynayan, imge ile hesaplaşan, ifade ile aynı bedeni düşünsel bağlamda düğüm düğüm birbirine ekleyen, sürekli üreten ve kendi döngüsünde tekrara ve aynılığa düşme kuyusunun tuzaklarından uzak duran, bazen de zamanı es geçebilen farklı bir düzlemde yol alır.”

 

“Kaynaklardan beslenme, coğrafyasının kültür katmanları arasındaki yolculuklarından esinlenmek, ister kişisel isterse kolektif bellekle taşınan unsurlar sanatı ile buluşur. Sanatın varlığındaki sorgulama ise bizi yeniden sanat yapıtının kaynağına sürükler ve bırakır. Tekcan’ın böylesi bir önermeyi oluşturmaktaki amacı, iki yola açılıyor ve bu yolları yeniden tek bir noktada topluyor. Birincisi kaynağından beslenen sanatçı oluşu, ikincisi ise kaynağını evrensel dile aktarabilen ve yıllarını zaman dizgesi olarak birinin bir diğeriyle ilintilendirilmesi prensibine sadık kalışıdır. Her iki yolun da birleştiği yön formların özgürleşmesidir. Moda temalar, bilindik detaylar, altı sır dolu anlamlardan daha çok belirgin bir üslup anlayışı ve içeriğine sıkı sıkıya bağlılık söz konusudur.”

 

Süleyman Saim Tekcan’ın Döngüsel Seyir sergisinin amacı, retrospektif bir anlayışta, sanatçının zaman dizgesini adım adım takip ederek izleyiciye sunmak değildir. Serginin akışından da anlaşılacağı üzere -ki bu akışın tarihsel bir süreci yansıtması gerekliliği gibi yanılsamayı engelleyerek- sanatçının resimlerinin tarih dizimi gözetmeksizin birbirlerini nasıl etkiledikleri, nasıl okundukları ve iç içelikleriyle aslında dönemsellikten daha çok sanatsal kaygıların problemleriyle Tekcan’ın farklı bir yönü aktarılmaktadır. Yüzeyler desenlerle, desenler çok rahatlıkla yağlıboyalarla ve de lavilerle konuşmakta, sergi mekânın merkezine yerleşen heykeller ile de yüzey-hacim etkileşiminin okumaları sağlanmaktadır. Yüzeydeki soyut sembol karşısındaki at figürüne seslenir: “Deneyim, üretim ve sonunda mekândaki paylaşım hepimizde saklı kalmış bir yol hikâyesidir.”

 

Sergi, MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde, 3 Mart -30 Mart 2018 tarihleri arasında görülebilir.