İDOB'tan üç gösteri
Geçtiğimiz sanat sezonu dünya prömiyeri yapan Bahar, S. Rahmaninov imzalı müziği ile neoklasik bir bale. Bu baleyi Orkan Dann İstanbul Devlet Opera ve Balesi için yaratmıştı.
‘’Eserin ismi, ilkbahar ya da sonbaharla güçlü bir bağlantı olduğuna dair cüretkar bir tahmin yapmaya iter insanı, ama gene de sırrını açıklamaz. İlk başta durgun görünen bir akışın, aslında içinde okyanus kadar sürprizler barındırması gibi. Bir çekiş, tutuş ve bırakış; ayrışmaveevrim: Bahar.’’
İkinci eser “NOX”. Bu modern balenin koreografisi Deniz Özaydın’a, müziği Utku Şilliler’e ait. NOX, Deniz ÖZAYDIN’ ın İstanbul Devlet Opera ve Balesi için yaptığı ikinci koreografi.
‘’ Eğer insanlığın yeniden bir yaşam kurma şansı olsaydı sonuç yine aynı mı olurdu? Üzerinde yaşadığımız gezegenin bir parçası olmak yerine, onun sahibi olmak için mi uğraşırdık? Birlikte yaşamanın mutluluğunu paylaşmak varken, yine bencilliğimiz ön plana mı çıkardı? Günlük yaşamın koşuşturmacasında bunları kendimize ne kadar sık soruyoruz?
Bolero; 20. yüzyılın en önemli bestecilerinden Maurice Ravel’in 1928 yılında bestelediği en son bale müziğidir. Koreograf Uğur Seyrek’in neoklasik baleden modern baleye geçişin gözlendiği etkileyici eserinin dünya prömiyeri, 1997 yılında Ankara’da gerçekleştirilmiştir. Sanatçının Türkiye’de sahneye koyduğu ilk eseri olması açısından da önemlidir. Bolero, Uğur Seyrek’in tüm koreografilerinde olduğu gibi hayattan kesitler alınarak, kadın-erkek ilişkileri üzerine kuruludur.

Yaşamımızdan Sanat Hiç Eksilmesin
Bir yandan Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Ergen’in görevlendirilmesine karşı çıkanlar, bütün sanat dostları ve sanat emekçileri tarafından şiddetle kınanıyor.
Siyasetten spora milli illetimiz: Fanatik
Siyah Beyaz ve Renkli topluluğu, repertuarlarında genellikle olaylara ve dünyaya farklı açıdan bakan yapıtlara yer veriyor. Bu yıl sahneledikleri “Fanatik” de farklı bir oyun. Oyun şu cümlede özetleniyor: “Hayat bir yolculuksa, valizini ailen hazırlar”.
18.06.2018
Devamını oku