SELAY SARI

 

Geleneksel Tuareg ezgilerini blues ve rock altyapısı ve yine geleneksel vurmalı çalgılarla seslendiren, Afrika müziğinin dünya çapında en tanınmış gruplarından Tinariwen, önceki akşam Zorlu PSM Drama Sahnesi'ne konuk oldu. Sekizinci stüdyo albümü 'Elwan'ı şubat ayında çıkaran Tinariwen, 1 saat 45 dakikalık konserde müzikseverleri ayağa kaldırdı.

 

Grup sahneye alışıldığı gibi geleneksel kıyafetleriyle çıktı. 1985'ten beri grubun parçası olan tecrübeli üyelerden Abdallah Ag Alhousseyni, hem akustik hem elektro gitardaki virtüözitesi ve derin vokaliyle konserin ilk üç şarkısında grubun bir nevi liderliğini üstlendikten sonra, grubun iki kurucusundan biri olan Ibrahim Ag Alhabib seyircinin büyük tezahüratıyla sahneye çıktı.

 

 

57 yaşındaki Ag Alhabib konserin tamamında sahnede olmasa ve duruşunda bir yorgunluk gözlense de, adeta kılını kıpırdatmadan çaldığı gitarda ustalığını ve müzik hissini sergiledi. Bu arada başka bir tecrübeli üye, Alhassane Ag Touhami, sahnenin sol tarafında ettiği danslarla seyircinin kalbini kazanırken, 16 yıldır grupta olan perküsyoncu Said ag Ayad salonun ritim duygusunu başarıyla yönetti. Konserin tek aksayan tarafı, salonda dinamik olmayan, hatta bazı anlarda yetersiz kalan ışık düzeniydi. Seyircilerden bazıları gerek kenarları püsküllü kumaştan, gerek A4 kağıda basılmış Tuareg bayraklarını sallayarak gruba destek verdi.

 

Bitmeyen bir mücadelenin yorgunluğunu, Sahara Çölü'nün uçsuz bucaksızlığı ve her şeye rağmen verdiği umutla birleştiren, hem müzikalitesi yüksek hem de karizmatik grup, muhtemelen bu yılın en iki konserlerinden birine imza attı.

 

 

 

Grup, 1979'da Mali'nin kuzeyindeki Sahara Çölü bölgesinde yaşayan Tuaregler tarafından kuruldu. Bölgedeki savaş yüzünden Libya, Mali ve Cezayir arasında mekik dokuyan, bazı üyeleri de Tuareg isyanlarında savaşmış olan Tinariwen, 1998'de yapımcı Philippe Brix tarafından keşfedilerek dünyaya tanıtılmıştı. Bugün Cezayir'in güneyindeki Tamanrasset bölgesini mesken edinmiş grubun icra ettiği, 'assouf' adı verilen müzik türü Tamaşek dilinde 'yalnızlık, nostalji' anlamına geliyor.