Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Eleştiri » Otherworld ya da başka bir dünya mümkün mü?

Otherworld ya da başka bir dünya mümkün mü?

Otherworld ya da başka bir dünya mümkün mü?25 Mayıs 2018 - 03:05
'How I Met Your Mother' dizisiyle tanıdığımız Jason Segel'ın Kirsten Miller'la yazdığı 'Otherworld', bir gücün peşinden koşarken dışarıya karşı ister istemez bağımlı olmanın yarattığı zararlara ve yaratılan dünya tarafından mağlup edilmeye değiniyor.

MAYK CAN ŞİŞMAN

 

Güç kavramıyla kurduğumuz gelgitli ilişkinin uçsuz bucaksızlığına okuduğumuz her kitapta, izlediğimiz her filmde muhakkak rastlıyoruz. Bazen bir apartman yöneticisi, bazen bir okul aile birliği başkanı, bazen de muazzam bir CEO'nun yaşadıklarına bir şekilde epey yıldır aşinayız. İyi de hiç oturup düşündük mü, güç nedir? Bir kişi bir güç elde ettiğinde en fazla ne kadar özgürleşebilir, ne kadarını başarır? Gücün 'Sultan Süleyman' şarkısındaki gibi sona ermeye mahkum olma halinin farkına varanlar yalnızca güçten yoksun olanlar mıdır?

 

Simon ve sanal gerçeklik

DEX etiketi ve Taylan Taftaf çevirisiyle geçtiğimiz günlerde yayımlanan 'Otherworld' romanı, güç kavramını 'bilim kurgu' ve 'genç yetişkin' sosları eşliğinde masaya yatırıyor. Dünyayı kasıp kavuran 'How I Met Your Mother' dizisinde canlandırdığı Marshall Eriksen karakteriyle sevilen bir oyuncu olan Jason Segel, Türkçede ilk defa yayımlanan bir kitabıyla karşımızda. Segel'in Kirsten Miller'la birlikte yazdığı romanında ana karakterimiz Simon. Kitapta Simon kadar ağırlığı olan bir diğer 'karakter' de elbette VR, yani sanal gerçeklik.

 

Olmazı olur kılabilmek

Ailesiyle problemler yaşayan Simon'ın yolu Kat adlı bir yaşıtıyla kesişiyor. Ancak zaman içerisinde Kat'le kurduğu iletişimin sekteye uğraması Simon'ın kafasını fena halde kurcalıyor ve işler bu noktadan sonra tıkır tıkır ilerlemeye başlıyor. Kitap boyunca teknolojinin gelişimiyle her geçen gün daha da çok konuşmaya başladığımız sanal gerçeklik kavramını 'Otherworld' dünyası eşliğinde deneyimliyoruz. 'Otherworld' denilen yepyeni dünyada kısıtlanmak diye bir şey yok. Kural yok. Yasak yok. Dokunabilmek ya da olmazı olur kılabilmek gayet mümkün. Sayfalar ilerledikçe gerçek hayata dönmek istemeyecek kadar bu büyülü 'Otherworld' dünyasında kayboluyoruz. En azından düz bir okuma ile her şey bu şekilde gözüküyor.

 

'Kilitlenme sendromu' ve tedavi

Peki ya sahiden hepsi bu kadar mı? 'Otherworld'ün kırılma noktasını aslında kitabın başlarında okuyoruz. 'Kilitlenme sendromu' diye bir hastalık etrafa yayılıyor ve akabinde derhal alternatif ve çağdaş bir tedavi yöntemi devreye giriyor. Kitabın yüksek uçuşa geçen kısmı aslında ilk 100 sayfanın bitiminde başlıyor. Karşımıza 'Şirket' çıkıyor. Milo Yolkin'le tanışıyoruz. 'Otherworld'e bir anda o başlangıç noktası denilen 'Beyaz Kent' de ekleniyor. Kat'in üvey babası Wayne Gibson'la tanışıyoruz. Ve olaylar giderek daha da karmaşık ama bir yandan da enteresan bir hale bürünmeye başlıyor.

 

Otokontrolü yitirmenin kaçınılmazlığı

'Otherworld'ün temelinde bir gücün peşinden koşarken, kendine bir dünya yaratırken dışarıya karşı ister istemez bağımlı olmanın yarattığı zararları, yaratılan dünya tarafından mağlup edilmeyi okuyoruz aslında. Kendi ellerimizle yaratsak da bir noktadan sonra otokontrolü yitirmeyi ve bu otokontrolü yitirmenin kaçınılmazlığını, zayıflayan kontrolün başkalarına geçmesini ve sistemin kendini otomatik olarak yaratıcısından bile uzaklaştırmaya çalışmasını okuyoruz... Yalpalayan sistem ancak ve ancak yaratıcısı tarafından mı tekrar eskiye döndürülebilir yoksa artık her şey için çok mu geç?

 

Harry Potter da elimizde büyüdü sonuçta

Segel'in kitap boyunca Neo'nun Morpheus'una ya da Harry Potter'ın Dumbledore'una kadar tatlı tatlı popüler kültür göndermeleri yapması bir diğer artı puan. Eksi görülebilecek tek özelliği karakterlerin bir noktadan sonra fazla geri planda kalması. Simon ya da Kat'le empati kuracak gibi olduğunuzda 'Otherworld'ün dünyasına öyle bir geçiş yapılıyor ki ister istemez Simon'dan bir Harry Potter çıkamıyor. Ancak şunu da unutmamamız gerekir ki Harry Potter da 'Felsefe Taşı'nda yalnızca bir Harry'di bizim için. Serinin ilerleyen bölümlerinde Potter'laştı, "Ah elimizde büyüdü kerata"laştı...

 

Serinin ilk kitabı

Jason Segel, 'Otherworld'le aslında bir kitaba değil seriye başlıyor. Bunu ancak kitabın sonlarında fark ediyoruz. Kitap boyunca aşırı akıcı ilerleyen kurgunun finalde havada kalmışlığını 'Birinci kitabın sonu' cümlesiyle fark ediyoruz. Evet, 'Otherworld' dünyasının ilk kitabını okuduk sadece. İkinci kitap 2018'in sonbaharında yani sadece 3-4 ay sonra ABD'de yayımlanacak. Kitap, hem 'Otherworld' dünyasını merak edenler için hem de farklı türlerde okumalar yapmayı sevenler için keyifli ve katmanlı bir seri başlangıcı.

 

can.sisman@milliyet.com.tr

twitter.com/mayksisman

instagram.com/mayksisman

youtube.com/mayksisman