Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Edebiyat » 'Hesabını başkalarına ödetmişlerin vicdanı'

'Hesabını başkalarına ödetmişlerin vicdanı'

'Hesabını başkalarına ödetmişlerin vicdanı'12 Haziran 2017 - 01:06
Yaklaşık 30 yıldan bu yana yazan küçük İskender, yeni kitabı 'Ölen Sevgilimin Şiir Defteri'ni Milliyet Sanat Dergisi'nin haziran sayısında anlattı
OYLUM YILMAZ
 
Türkçenin yaşayan önemli şairlerinden küçük İskender hayat/intihar/aşk ve kalıcı adres araştırması yürüten yeni şiirlerinin bir araya geldiği Can Yayınları tarafından yayımlanan 'Ölen Sevgilimin Şiir Defteri' ile yeniden karşımızda. “Her türlü aşk imlayı, anlatımı bozar, bozmalıdır. Lisanın yeniden türeyerek, lisanın gövdeye yerleşerek kendi kozasında değişime uğradığını izlemek, görerek katlanmak, anlayarak karşı koymak bendeki mücadelenin özü”, diyen küçük İskender ile aşkın karanlığı, isyanın ıssızlığı ve bizi bir arada tutan gizli yemin üzerine konuştuk. Bir de hesabını başkalarına ödetmişlerin vicdanını, kendi feda etmişlerin ardında kalakalmayı…
 
30 yıldır yazıyorsunuz ve bunca yıldır çok üreten bir şair olarak bizimlesiniz. En az üç kuşaktır şiiri biraz da sizden biliyoruz... Dönüp baktığınızda sana nasıl geliyor? Şairin yılları nasıl geçti? Bu kitapta yer alan şiirlere neler taşındı?
 
O kadar olmuş mu? 30 yıl herkeste olduğu gibi kişisel başarılar, yenilgiler, toplumsal umutlarla ve öfkelerle dolu dolu geçti. Fırıncı daha iyi ekmek yapmayı, çocuklar daha teknolojik büyümeyi, gençler nerede tepki vermeleri gerektiğini acı deneyimlerle yüzleşerek daha doğru anlamayı, hainler daha az ipucu bırakmayı, sanatçılar daha kuvvetli ürünler vermeyi öğrendi. Ben de güven duymanın, birine/bir şeye inanmanın, bilgiden ve ruhtan beslenmenin acilliğini kovalıyorum hâlâ. Issızlığın, yani sahipsizliğin uzandığı bağımsızlığın, özgürlüğün tanımına kafa yoruyorum. Teşekkürlerle kucakladığım bir okur izledi beni, evet. Sanırım ben de onları üzmedim, yanıltmadım. Girdiğim karanlık ormanda bir gün dönerim üçkâğıdıyla geçtiğim yollara ne işaret bıraktım, ne beyaz taş döktüm. Dönemeyeceğimi bildiğim için dönmeye hiç niyetim olmadı. Bizle gelen okurların canlarını yakanlar ne ise bu kitapta da onlarla sıcak temasa geçeceklerdir.
 
“Seveni vurdum öfke kusana sevdalandım / Fiziksel haritamda dağ kalmadı, hep ova yüzüm gözüm / Sanki aniden çok uzaklardan bana yaklaşan / bana çok benzeyen, benimle hesaplaşacak bir yolcu gördüm”, diyorsunuz “bana yaklaşan biri var” adlı şiirinizde. “Ölen Sevgilimin Şiir Defteri” için bir hesaplaşma, diyebilir miyiz?
 
Hesaplaşmadan çok, hesabını başkalarına ödetmişlerin vicdan azabı. Ölen bir sevgilinin ardından onun ilk kez girdiğiniz odasında bulduğunuz bir şiir defteri ile bu aşk ve aşın arka planı ortaya çıkıyor. Büyük bir yalnızlığı ve hüznü metanetle karşılayıp kendini feda etmişlerin ardından kalakalmanın durumu... Ölümü başka bir başlangıç değil, gerçek bir son olarak kabullenenlerin şiirleri. Yaz mevsimini bu şekilde okumak tuhaf gelebilir ama kitaptaki şiirler haklılığımı kanıtlıyor.
 
 
Aforizmalar öykücüleri, romancıları ne kadar rahatsız ediyorsa eminim ki bir şairi de o kadar delirtiyordur. Daha doğrusu onları arka arka sıralamayı şiirden saymak… Okur beğenisi, okurun bu kadar şiire değmesi mi şiiri silikleştiriyor? Yoksa hem aklen hem kalben seyrelme içine girdiğimiz, doğru mu?
 
Sizi, bizi bu soruyu soracak noktaya getirdilerse doğruluğu üzerinde tartışmak yersiz. Evet, şiir dille yazılır, ancak yazılırken ve okunurken temel alınan bir tek dil değil fikrindeyim. Orada bellek, ihtiyaç, bilgi, yetenek, his ve kendini azat var. Seyrelmedik, zaten bu kadardık. Gidenlerin yerine başkaları geldi sadece.
 
Türkçenin yeni dönem edebiyatını, yeni şiirlerini nasıl buluyorsunuz?
 
Metinleri denemeler, kısa öyküler hariç oldum olası sevmedim edebiyatta. Röntgenciliğin sanata uyarlanması gibi gelir bana. O nedenle yalnız şiir tarafından bakarsam yeni dönem bence oldukça başarılı ve kuvvetli. Genç arkadaşlarımızın biraz yaş alması, deneyim kazanması emeklerini katlayacaktır ilerde. Hem, pes edenleri de görmeliler ki hatayı, kabahati, yılgınlığın sonuçlarını elde edebilsinler. Ölen sevgililerinin şiir defterlerini bulmaları şart.