Prof. Dr. Hüsamettin Koçan tarafından doğduğu köy olan Baksı’ya bir vefa projesi olan Baksı Müzesi’nin yeni sergisi “Gözlemevi” bugün ziyarete açılıyor. Bayburt’a 45 kilometre uzaklıktaki Bayraktar Köyü’nde kurulu müze bu kez Osman Dinç’in kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Dinç’in demir, pirinç, bronz ve camdan ürettiği heykellerinin yer aldığı “Gözlemevi” aralık ayına kadar gezilebilecek.

Destansı atmosfer

Çoruh Nehri’nin kıyısında yer alan Baksı Müzesi’nin yüksekliği, coğrafyaya hâkimiyeti, sanatçı Osman Dinç’te rasathaneyi çağrıştırmış. Bu çağrışım, kelimenin Türkçe karşılığı olan ‘gözlemevi’ olarak sergiye ismini vermiş. Baksı Müzesi’ni daha önceden ziyaret etmiş olanlar akşam vakti uçsuz bucaksız gökyüzüne daha da yaklaştıklarını hisseder. Elinizi uzatsanız yıldızlara tutacak gibisinizdir. “Gözlemevi” ise sanatın gücüyle bu mesafeyi daha da kısaltıyor. Sergi hakkında konuşan Osman Dinç, “Sergi için seçilen o ‘dağ başı’, o yükseklik, benim için bir rasathane gibi. Bu yüzden serginin adı önce ‘Rasathane’ olsun dedik, ama tercihimizi kelimenin Türkçesi’nden yana yapıp ‘Gözlemevi’nde karar kıldık. Sonuçta gözlemevi kelimesi daha geniş bir anlama sahip. Etrafımızda, bizi kuşatan tüm çevreye bakmış oluyoruz. İnsan evrende belli bir yerde olsa da bütün evren onun devamı şeklindedir. Yani, evrende her şey, birbirine tamamen bağlı şekilde gelişiyor. Bu açıdan ‘Gözlemevi’nin içinde yer almış olmak, benim için çok önemli bir olay. Umarım izleyiciler de sergiyi gezerken aynı hislere kapılır ve kendilerini ‘Gözlemevi’nin içinde hissederler” dedi.

Hüsamettin Koçan ise Dinç’in önemli bir düşünür olduğunu, “Gözlemevi” ile yaratılan estetik ruhun, geçmişi olduğu kadar geleceği de gözlemin merkezine koyarak izleyiciyi selamladığını söyledi: “Sessizliğin filozofu olarak tanımlayabileceğim Osman’ın sanatı, insanı çok katmanlı çağrışımlarla yüz yüze getiriyor. Baksı Müzesi’nde açtığı ‘Gözlemevi’ sergisi bu çok anlamlı sessizliğin önemli bir gösterimidir. ‘Gözlemevi’ Baksı’nın uçsuz bucaksız coğrafyasında gerçekten geçmişe ve geleceğe bakan bir atmosfer ve destansı bir ortam yaratıyor. Böylece de izleyicide yeni anlam arayışlarına neden oluyor. Gözlemevi ile yaratılmış olan estetik ruh, geçmişi olduğu kadar geleceği de gözlemin merkezine koyarak izleyiciyi selamlıyor ve Baksı Müzesi için gerçek anlamda çok değerli bir ölçü oluşturuyor.” KÜLTÜR SANAT SERVİSİ