Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Suların durulmadığı bir dava

Suların durulmadığı bir dava

Suların durulmadığı bir dava10 Eylül 2021 - 09:09
Oscar ödüllü Tom McCarthy’nin yeni filmi “Durgun Su / Stillwater”, Matt Damon’ın başrolde etkileyici bir performans sergilediği bir suç dramı

NİL KURAL

 

Tom McCarthy, 2000’lerin başından beri kendisine inşa ettiği ve “The Station Agent” ve “The Visitor” gibi ağırbaşlı bağımsız filmlerle örülü kariyerinde 2015 yapımı gazetecilik övgüsü “Spotlight” ile En İyi Film dalında Oscar’a uzandı. Bu yıl Cannes Film Festivali’nde yarışma dışı gösterilen filmi “Durgun Su / Stillwater”da ise bir suç hikâyesini baba-kız ilişkisi ekseninde anlatıyor.

 

Sert itirazlar

 

Oldukça yankı getiren Amanda Knox davasının serbest bir uyarlaması olan filmde baba Bill rolünde Matt Damon, kızı Allison rolünde ise “Little Miss Sunshine”daki (2006) rolüyle çocuk yaşta Oscar’a aday olan Abigail Breslin var. Oklahoma’daki Stillwater’da petrol kuyularında çalışan işçi Bill’in kızı Marsilya’da cinayet suçuyla hapistedir. Kız arkadaşını öldürdüğü için hapiste olan Allison, dört yıldır hapis yatsa da suçsuz olduğunu iddia eder. Avukatına babası aracılığıyla takip edilebilecek yeni bir ipucu sunar. Avukatı bu ipucunun peşinden gitmek istemeyince Bill, tanımadığı ve dilini bilmediği Fransa’da bu izin peşine düşer. Baba-kız ilişkisinin kopukluğu ve geçmişte yaşanan sorunlar Bill’in işini zorlaştırır.

Film, ağırkanlı bir suç dramı olarak sürükleyici bir yapım. Zaman zaman karakterler arasındaki ilişkilerde ikna edici olmayan yönleri, filmin akıcılığını zedelese de Damon ve Breslin’in güçlü performansları bazı senaryo açıklarını kapatıyor. “Durgun Su”, yönetmenin kariyerinin zirvesi değil. Ancak bu tür suç dramlarını sevenleri hayal kırıklığına uğratmayacak bir düzeyi tutturuyor. Filmin yola çıktığı davanın odağındaki Knox’ın filme sert itirazları olduğunu belirtelim. 

 

Diğer filmler

 

Lina Roessler’in yönettiği ve Berlin Film Festivali’nin programında yer alan “Çok Satanlar / Best Sellers”, edebiyat dünyasında geçen bir komedi. Başrollerini Michael Caine ve Aubrey Plaza’nın paylaştığı film, huysuz bir yazarın yayınevini kurtarmak için çıktığı kitap turunu konu alıyor. Fransa yapımı gerilim filmi Yann Gozlan’ın yönettiği “Kara Kutu / Boîte Noire” da bu hafta gösterime giriyor. Film adından anlaşılacağı üzere bir uçak kazasının ardından kara kutuyu inceleyen uzmanın hikâyesi.

 

Finans sektöründe akıl oyunları

 

Tunç Şahin, yönetmen koltuğuna oturduğu 2014 tarihli “Karışık Kaset”in ardından ikinci uzun metrajlı filmi “İnsanlar İkiye Ayrılır”ı geçen yıl Antalya Film Festivali’nde sundu ve En İyi Senaryo ile En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Nezaket Erden) ödüllerini kazandı. Bu yıl İstanbul Film Festivali’nde de yarışan film, finans dünyasında oyuncaklı senaryosuyla dikkat çekiyor. Film, bankalar adına borç tahsil eden bir şirkette çalışan ve bu konuda borçlulara psikolojik baskı konusunda eğitilmiş Duygu ile Bahadır’ın Ceren adlı borçlunun üstüne gitmesiyle gelişen olayları konu alıyor. Aralarında Burcu Biricik, Pınar Deniz, Aras Aydın, Başak Daşman, Erdem Akakçe ve Nezaket Erden’in olduğu iddialı oyuncu kadrosu, diyalogları, dinamik yönetmenliği ve sürprizli senaryosuyla “İnsanlar İkiye Ayrılır”, yakın dönem Türkiye sinemasının özgün filmlerinden biri.