Türk resminin ve şiirinin “yıldızı” Komet hayatını kaybetti… Bir süredir kanser tedavisi gören sanatçı dün 81 yaşında hayata gözlerini yumdu.

 

1941’de Çorum’da Gürkan Coşkun adıyla dünyaya gelen Komet, “kuyruklu yıldız” anlamına gelen ismini, ‘Bill Haley & His Comets’ grubundan esinlenerek aldığını anlatmıştı. Çorum Lisesi’nin ardından Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde eğitim gören sanatçı, Halil Dikmen ve Zeki Faik İzer atölyelerinde çalıştı. 1971’de devlet bursuyla Paris’e giden Komet, Vincence Üniversitesi Plastik Sanatlar Bölümü’nde eğitim gördü. Paris, Komet’in hayatında ve sanatında derin izler bıraktı.

 

 

İlk sergisini de 1974’te Fransa’nın Rouen kentinde açtı. Paris’te olduğu ilk yıllarda ‘68’ ruhunun etkisinin hâlâ devam ettiğini belirten Komet, “Dünyanın daha iyiye gideceğine dair umut vardı. Şimdi öyle değil. Herkes kendi dünyasına çekilmiş...” diyordu. En çok atölyenin yalnızlığını sevdiğini anlatan sanatçı yüzlerce tabloya imza attı. 1960 sonrasında yükselen yeni figür hareketinin kendi kuşağındaki temsilcilerinden oldu. 1973’ten 1981’e kadar sırasıyla Yeni-Romantik, Yeni-Dışavurumcu ve Post-Modernist anlatımların egemen olduğu resimler yapan Komet, 1981’den sonra çalışmalarında tümüyle bağımsız bir anlatım kurdu. Türkiye’de, Paris’te, Lozan’da, Viyana’da, Salzburg’da ve Brüksel’de kişisel sergilere imza atan Komet, ayrıca 2004’te anı türündeki “Koşarak Geldim Çorabı Deldim” (Okyanus Yayınları) ile 2007’de Komşu Yayınları’ndan okurla buluşan şiir kitabı “Olabilir Olabilir”i yayımladı. Çarşamba günü son yolculuğuna uğurlanacak Komet’i Devrim Erbil, Hüsamettin Koçan ve Bedri Baykam anlattı.

 

 

Devrim Erbil: Komet çok yakından tanıdığım, sanatını takdirle takip ettiğim, Türk resminde belli bir kuşağın önemli temsilcilerindendi. Çok farklı ve özeldi. Coşkulu, heyecanlı, yaratıcıydı. Bir sanatçının sahip olmak istediği bütün değerler onda vardı. O da bütün bunları çok iyi kullandı, sonuna kadar sanatın içinde yaşadı. Onu yurt dışına yollayan jüride yer alan bir hoca olarak söyleyebilirim ki, Batı, Komet’in sanatçı kişiliği için çok verimli oldu. Türk resmine getirdiği hem duygusal hem şiirsel hem insana dönük anlatımı, onun resmini görerek yetişenlerin daha iyi anlayacağını düşünüyorum.

 

 

 

Hüsamettin Koçan: Komet bence kuşağının en tipik örneğidir. Komet’in bağımsızlığına düşkün bir insandır, onun angaje olduğu hiçbir şey yoktur. Neyi güzel bulursa ona angajedir. Bizim çekişmeli sanat ortamımızın bağımsız bir üyesi olarak yaşamıştır. Sürekli araştıran hep iyinin ve güzelin peşinde olan bir sanatçıdır. Resimleri ise çok ayrıcalıklıdır. Resmiyle, şiiriyle, güzel yüreğiyle sanat dünyamızda yeri doldurulamaz bir isim. Sevinç dolu, bağımsız, örnek bir sanatçı. Çok üzgünüm.

 

 

Bedri Baykam: Çok değerli bir sanatçıyı, harika bir 40 yıllık dostu, Türk sanatında resimleri, şiirleri, yaşam felsefesi ve kahkahalarıyla unutulmaz izler bırakan büyük bir insanı kaybettik. Türk aydınlanmasının kalbinde bıraktığı her izle, kuşaklar boyu hatırlanacak. Sözcükleri ve resimleri hakkında düşünülecek sayısız anekdotlarıyla sürekli olarak anılacak. Derin Paris sanat ortamını etkilemiş bir büyük isimdi. Komet’in resimleri ve sanat felsefesi araştırıldıkça ve derinine inildikçe sürekli yeni yüzlerle karşımıza çıkacak.

 

 

Komet’in 2020-2021 arasında pandemi sürecinde yaptığı resimlerden oluşan son sergisi geçtiğimiz aralık ayında Dirimart’ta gerçekleşmişti. İzleyicinin kendi yorumlarını yapabilmeleri için sergiye bir isim vermeyen sanatçının son dönem işleri onun eşsiz dünyasına bir kez daha tanık etti izleyiciyi. Sergide figüratif resimlerle birlikte Komet’in boya katmanlarıyla oluşturduğu pürüzlerle beyazın kusursuzluğunu kırdığı soyut resimlerden oluşan Alto Modern serisi de ilk kez figüratif resimlerle bir arada sergilenmişti.