Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Kitap şöleni kaldığı yerden devam

Kitap şöleni kaldığı yerden devam

Kitap şöleni kaldığı yerden devam04 Aralık 2022 - 11:12
Kitapseverlerin heyecanla beklediği gün geldi. TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı iki yıllık aradan sonra kapılarını açtı. Kitap fiyatlarındaki artışın yarattığı sarmal, fuarı bu kez daha anlamlı, daha elzem kılıyor.
SERAY ŞAHİNLER- Binlerce kişi, daha köprüden başlayan uzun kuyruklar, her standın önünde sonu gelmeyen imza sıraları, yazar söyleşileri, dolup taşan etkinlikler… Pandemi molası sona erdi, hasret bitti. İstanbul Kitap Fuarı iki yıl aradan sonra 39. kez kapılarını açtı. Dün başlayan fuar 11 Aralık’a kadar okurlarla hasret giderecek. Fuar her yıl olduğu gibi yurt içi ve yurt dışından yayınevlerini, yazarları ve okurları ağırlayacak, iki bin imza günü ve yüzlerce kültür etkinliğine ev sahipliği yapacak.
 
Fuarda bu yıl yedi ayrı salonda binden fazla yayınevi, kamu kurum ve kuruluşu var. TÜYAP Genel Müdürü İlhan Ersözlü 2019’daki fuar nasılsa, yine aynı şekilde bir TÜYAP ile okurların karşısına çıkacaklarını söylüyor. TÜYAP, okurlar için daha anlamlı bu kez… Son fuardan bugüne artan maliyetler yüzünden neredeyse kitap alamayacak duruma gelen okurlar için indirimli satışlar biraz olsun nefes aldıracak. Kime sorsanız “TÜYAP başlasa da indirimli kitap alsak” diyor. Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk’ün aktardığına göre, 2019’daki fuarda ortalama 25 TL olan bir kitap bu yıl minumum 70 liradan satışa sunuluyor. Hâl böyleyken indirim için dijital satış kanallarındaki kampanyalara yönelen kitapseverler TÜYAP’ta istedikleri kitaba nispeten uygun fiyatlarla erişecek.
 
Okurlar için çok sevdikleri yazarlarla yeniden bir araya geliyor olmanın mutluluğu da bu buluşmayı anlamlı kılıyor.
 
İki nesli büyüttü
 
TÜYAP Genel Müdürü İlhan Ersözlü’ye göre bu yıl rekor bekleniyor. İyi bir hazırlık dönemi geçirdiklerini söyleyen Ersözlü “Kaldığımız yerden daha da büyüyerek devam ediyoruz. İki nesil bu fuarda büyüdü. Önemli bir misyonumuz var” diyor. İki yıllık ‘fuarsız’ dönem göze alındığında rekor muhtemel. Fuar sadece kitap satışlarının, yazar-okur buluşmalarının değil aynı zamanda okurlar arasında bir ‘diyalog’ kuran, farklı türlerden yayıncıları kaynaştıran bir yer. Bu yönüyle sosyokültürel bir örneklem alanı. Kültürel çeşitliliği, her türden, her görüşten yayınları bir arada sunuyor olması nedeniyle bir yönüyle dayanışma örneği. Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk bu birlikteliğe, “Bir demokrasi ve ortak yaşam şenliği” diyor.
 
Yayıncılığın darboğazdan geçtiği Türkiye’de bir yılda 90 bin yeni kitap yayımlandı. Türkiye, dünyada yeni kitap yayımlama sırasında beşinci. Dünya yayıncılık sektöründe ise 10. sırada. Maddi tablo iç karartıcı olsa da veriler gönüllere su serpiyor. Türkiye’de 350-400 bin kitap şu an satışta. Hepsini bir arada görmek elbette mümkün değil fakat TÜYAP bu boşluğu dolduruyor bir nebze. Yaklaşık 200 bin kitap standlarda okurunu bekliyor olacak.
 
Yerinde iş birliği
 
Fuar bu yıl yayıncılar için yeni iş birliklerine de vesile olacak. Bugün, yarın ve salı günü fuara katılan yayınevleriyle yabancı yayıncılar “TEDA” projesi kapsamında iş görüşmeleri yapacak. Yunanistan, Arnavutluk, Kuzey Makedonya, Sırbistan, Hırvatistan, Kosova ile birebir görüşmeler gerçekleşecek. Almanya, İran, BAE ve Romanya’dan yayınevleri de fuarın uluslararası salonunda yerlerini alacak.
 
Fuarın bu yılki sloganı “Kitap şehre geri dönüyor” olarak belirlendi. Peki, kitap şehri terk etmiş miydi? TÜYAP’ın İstanbul ile organik bir bağ kurduğu ve şehrin değerlerinden bir olduğu malum. Ve kitap fuarının şehre dönüşü, yılın son ayında yaratacağı atmosferle 2023 için iyi bir başlangıç olacak. Hepimize iyi fuarlar!
 
Onur yazarı Nazlı Eray
 
“Kitabın Büyülü Dünyası” temasıyla fantastik edebiyata, bilim kurguya ve büyülü gerçekçilik akımına odaklanan fuarın onur yazarı Nazlı Eray oldu. Eray: “Okurlarımla buluşacağım için çok heyecanlıyım. Pek çok farklı yaş grubundan okurum var. İmza günlerine geliyorlar. Benim kitaplarımı anneanne de okumuş torun da. Çok mutlu oluyorum. Büyülü gerçekçilik hep rotam oldu. Ruhumda var büyülü gerçekçilik. Ben hayatı yaşıyorum. Yaşadığım hayatı da yazıyorum.”